Karaciğer Nakli İçin Canlı Vericide Aranan Koşullar

Karaciğer Nakli İçin Canlı Vericide Aranan Koşullar

Karaciğer Nakli İçin Canlı Vericide Aranan Koşullar

Bizi Takip Et


ATV Avrupa ekranlarında yayınlanan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey” ismini taşıyan sağlık programı, her hafta önemli bir konuk ve konuyla karşınızda.
Programın Yapımcı ve Sunucusu Esra Kazancıbaşı Öztekin, Memorial Şişli Hastanesi’nden Organ Nakil Bölüm Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Koray Acarlı ile organ nakline dair merak edilenleri konuştu.
Prof.Dr. Koray Acarlı; Türkiye’nin organ bağışı ve organ naklinde hangi konumda olduğunu, hangi durumlarda organ naklinin gerektiğini ve organ bağışını artırmak için yapılması gerekenleri anlattı.
Esra Kazancıbaşı sordu, Prof. Dr. Koray Acarlı yanıtladı.

. Türkiye’de organ bağışının durumu nedir? Dünya ülkeleri arasında Türkiye nasıl bir konumda?
“Organ nakli ve organ bağışını ayrı ayrı açıklamak gerekirse, organ naklinde çok yukarı; organ bağışında ise çok aşağı bir konumdayız. Organ naklinde geçtiğimiz sene rakamlarına göre ülkemizde 1.250 civarında nakil yapıldı. Medeni ülkelerde yılda kaç tane nakil yapılıyorsa biz de onlar kadar organ nakli yapıyoruz. Başarı anlamında da en az onlar kadar başarılıyız. Öyle ki şu an yaptığımız canlı nakiller konusunda dünya ikincisi konumundayız.
Peki, organ naklinde her şey bu kadar yolundayken organ bağışında olan ne? Türkiye’de organ bağışını biz bir türlü artıramadık. Organ bağışı maalesef hala istenilen düzeye varamadı. Geçen yıl Türkiye genelinde 1200 ila 1400 kişinin organ vericisi pozisyonuna sahip olduğu ancak bunlardan sadece 370 civarında ailenin olumlu cevap verdiğini öğrendik. Bu da Türkiye genelinde yüzde 20’ye denk geliyor. Bu rakam geçen senelere göre düştü, bu nedenle biz hala tamamen sağlıklı olan insanlardan böbreklerini ya da karaciğerlerinin bir kısmını alarak hayat kurtarmaya devam ediyoruz.”

“TÜRKİYE’DE 40 BİN CİVARINDA BÖBREK HASTASI VAR”
. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, organ nakli bekleyen hasta sayısı nedir?
“20 bin ila 24 bin civarında olduğu ifade ediliyor. Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda bile 40 bin civarında böbrek hastası yani diyaliz hastası vardı. Diyaliz merkezlerinin rakamlarını kayıt altında tutmak ve onlara ulaşmak çok daha kolay. Fakat potansiyel alıcı ayrı, listelere yazılmış olan aday ayrı. Biz biliyoruz ki bunca senedir hastaların en büyük sıkıntısı organ nakli açısından tedaviyi ya da kurtuluşu başka yerde aramaları ve organ nakli merkezlerine müracaat etmemeleri ya da edememeleri.
Bu nedenle bu telaffuz ettiğimiz sayıların gerçeği ifade etmekten çok, aktüel durumu ifade ettiğini düşünüyorum. Nefroloji derneklerinde ya da diyaliz merkezlerin de bunların kayıtları vardır. ‘Türkiye’de 40 bin civarında diyaliz hastası ya da böbrek hastası var’ deniyorsa bu kadar da alıcısı var demektir.
Kalp ya da karaciğer nakli bekleyenlerin maalesef böbrek nakli bekleyenler kadar şansı yok. Çünkü bu iki nakli bekleyenler yaşamlarını kaybediyor. Yani hastalarımızın çok fazla beklemeye tahammülü yok.  Elimizde bu kişileri hayatta tutacak bir makine de yok maalesef. Bu nedenle bu rakam ne olursa olsun önemli olan şudur ki bizim yaptığımız nakil sayıları oldukça arttı ve keşke daha da artsa…”
. Türkiye organ nakli cerrahisinde iyi bir konumda. Peki, hastalar Türkiye’ye organ nakli olmaya hangi ülkelerden gelebiliyorlar?
“Amerika dâhil her yerden hastamız oluyor. Burada önemli olan organ bağışında belli bir rakam olsa da genellikle hasta sayısına yetecek organ çıkarmak her zaman mümkün olmuyor. Bu nedenle birçok ülkede bekleme süreleri artıyor ve maalesef ki hastalar bekleme sürecinde nakil listesinden çıkartılıyor. Çünkü bu süreçte hastalık ilerleyebiliyor ve hastalar artık ameliyat edilemez hala geliyor. Hastaların karaciğerlerinde tümör gelişiyor o nedenle nakil dışında kalıyorlar. Bekleme sırasında pek çok insan ya artık nakil yapılamaz hale geliyor ya da hayatını kaybediyor. Çünkü zamanında organ bulunamıyor.
Bekleme şansı olmayan hastalar için canlıdan yapılan nakil çok büyük bir önem taşıyor. Çünkü var olan bir donörle hiç beklemeksizin nakil yapma şansına sahibiz. Keşke bu tür hastaların dışındaki kişileri kadavrayla nakil yapabilsek; diğer kişileri de canlı nakil yapabilsek. O zaman Türkiye’nin bu konudaki yeri çok daha sağlam olacak.
Hastayı evde takip etmek hasta yakınları için oldukça zor bir durum. Biz bu hastaları arada sırada görsek de bu durum bizi bile hırpalıyor. Düşünün ki en yakınınızın, en sevdiğinizin her gün kötüleştiğini görüyorsunuz. Eğer böyle bir hastanız varsa bizlere müracaat edin ve eğer uygun vericiler varsa bu kişilerin nakillerini gerçekleştirelim.”

“ORGAN BAĞIŞLAMA KOŞULLARI”
. Karaciğer nakli sizin esas uzmanlığınız. Karaciğer yetmezliği olan bir hastada canlı vericide aranan koşullar ne olmalıdır?
“Aslında canlıdan nakil yaptığımızda sağlam bir kişiyi ameliyat ediyoruz. Sağlıklı olan bu kişiyi ameliyat ve organ nakli sırasında riskin kenarına götürüp geri getiriyoruz. Dolayısıyla o riskleri en aza indirmemiz gerekiyor. Bunun temel prensibi ise vericinin bilinen ya da bulunan çok ciddi bir hastalığı olmaması yani ameliyata mani olan bir probleminin bulunmaması gerekiyor.
Kan grubu olarak değerlendirdiğimizde de verici ya hastanın kan grubundan olmalı ya da sıfır grubuna dahil olmalı. Bu durumda vericinin kan grubunun negatif veya pozitif olmasının bir önemi yok. Bunlar aslında daha ciddi tetkikler için ön koşullar. Esas önemli olan şey, nakil yaparken karaciğerin kendi yapısının yönlendirdiği şekilde onu almak zorundayız. Yani karaciğerin yapısı bizi doğru şekilde yönlendiriyor. Dolayısıyla ameliyattan önce yapılan ölçümler çıkaracağımız karaciğerin alıcıya yetecek olmasına ve geride bırakacağımızın da vericiye yetecek olmasına dikkat etmek zorundayız. Eğer aldığınız parça yetmezse, hastayı kaybederiz. Geride bıraktığınız parça ise verici için yeterli olmazsa, o kişi için ciddi sıkıntılar meydana gelir.
Organ bağışında bulunulurken, reşit olma yaşından 50-60 yaşa kadar her sağlıklı insan bu şartları sağlıyorsa yakınları için donör olabilirler.”
. Bildiğim kadarıyla dördüncü dereceye kadar olan yakınlar hastaya organ verebiliyor. Eskiden sadece hastanın kendi akrabası verebiliyordu. Peki, şimdi kişilerin eşlerinin akrabaları da organ bağışında bulunabiliyor mu?
“Ben bunu ‘H’ harfine benzetiyorum. ‘H ‘harfindeki yatay sizin ve eşinizi ifade ediyor. Dikey sütunlar da hem sizin hem de eşinizin dördüncü derecen akrabalarınızı temsil ediyor. Bu koşulda onlar da bağışçı olabiliyor.”
“HEPATİT B VE HEPATİT C KARACİĞER YETMEZLİĞİ SEBEBİ”
. Kişiyi karaciğer yetmezliğine götüren sebepler nelerdir? Türkiye’de viral hepatitler yaygın mı? Kimler karaciğer yetmezliği açısından risk taşıyor?“Aslında karaciğer yetmezliğinin nedenleri ülkeden ülkeye değişse de bizim ülkemiz için ağırlıklı neden Hepatit B ve Hepatit C gibi bulaşma ihtimali olan hastalıklardır. Vakaların yarısını bunlar oluşturuyor. Bunun dışında hastalık o noktaya gelmeden başka nedenlerle de organ naklini ön plana almak gerekebiliyor.
Mesela bu hastalarda nakli ön plana almamızın en önemli nedeni tümör gelişimidir. Bu nedenle tümörler, bu tarz hepatitler, doğuştan ya da uzun vadede karaciğeri bozulan insanlara nakil gerekli oluyor. İnsanlarda birden bire karaciğer yetersizliği görülmüyor. Öncelikle kişiye karaciğer hastalığı tanısı konuluyor. Hastalık tanısı 5, 10 hatta 20 yıl önce konulmuş olmalı. Yani birden bire, ‘Ben organ nakli olacakmışım’ gibi bir durum söz konusu değil. Böyle bir durumla karşılaşılacağı önceden belli ki kronik karaciğer hastası olan bir insanın zamanı bilinmese de uzun vadede karaciğerinin bozulacağı yadsınamaz bir gerçektir.”
. Uzun vadede karaciğerin bozulmasına karaciğer yağlanması da neden olabilir mi?
“Evet. Bugünkü bilgilerimizle karaciğer yağlanması da artık çok ciddi bir sorun olmaya başladı. Ama herkesin panik olmasına gerek yok çünkü her karaciğer yağlanması bu soruna neden olmuyor. Karaciğer yağlanması olup da karaciğer değerleri etkilenenler özellikle risk altında. Karaciğer yağlanması da karaciğeri uzun vadede bozabilir. Ama her karaciğer hastası da nakil olacak diye bir kural yok.
Süreç içerisinde sarılığın ortaya çıkması, bunun düzelmemesi,  karında şişlik olması, insanın zayıflaması, aşırı yorgunluk ve halsizlik, adalelerin erimesi ve şuurun bazen gelip gitmesi, kişinin etrafındakileri ve hatta eşini bile tanıyamaması gibi  durumlar söz konusu olduğunda artık bu kişilerin ilaçla tedavisinden ziyade karaciğer nakli merkezlerinin  takibine alınması gerekiyor.”

“UNUTMAYIN , BİR GÜN SİZİN DE İHTİYACINIZ OLABİLİR”
. Organ bağışlarının artması için ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
“Sıranın kimde olduğu inanın ki belli değil. Bugün burada otururken yarın bir mantar yiyerek ya da elimize, vücudumuza giren bir mikrop ile 15 gün içerisinde karaciğer nakli adayı olabiliriz. Bu nedenle insan o duruma geldiğinde ancak kolaylıkla organ bulabileceği bir ülkede rahat edebilir.
Böyle bir durum yaratmamız lazım ki hepimiz kendimizi güvende hissedelim. Bu nedenle lütfen vatandaşlarımız bu konuyu aileleriyle tartışsın ve eğer bağış yapmak istiyorlarsa bunu yakınlarına lütfen özellikle belirtsinler, bunu özellikle rica ediyorum.  İleride böyle bir sorunla karşılaştıklarında yakınları organlarını rahatlıkla bağışlayabilsinler.”

İçeriği Paylaşın