Karaciğer Nakli ve Organ Bağışı

Karaciğer Nakli ve Organ Bağışı

Karaciğer Nakli ve Organ Bağışı

Bizi Takip Et


Türkiye’de karaciğer nakline gereksinim duyan hasta sayısı nedir? Karaciğer nakli kimlere, ne tür durumlarda önerilir? Karaciğer üzerinde en fazla olumsuz etki yapan hepatitlerden korunmak ve karaciğeri bozmasını önlemek için neler yapılmalıdır? Karaciğer yetmezliğinin belirtileri nelerdir? Karaciğer nakli yapılması gereken bir hastanın ne tür yakınmaları olur? Karaciğer nakillerinde kan grubu ve doku uyumunun önemi nedir? Karaciğer nakli yapılan hastalar ne zaman evlerine, işlerine ve sosyal yaşamlarına dönebilirler? Karaciğer nakli olanlar nelere dikkat etmelidir? Nasıl beslenmeleri gerekiyor? Karaciğer nakli yapılan kişiyle akraba olmak gerekir mi? Organ nakli veren kişinin hastanede yatması gerekir mi? İşinden, sosyal yaşamından ne kadar süre uzak kalabilir? Karaciğer kendini yeniler mi? Nakil yapılan bir kadın hamile kalabilir mi? Organ nakli ve organ bağışının önemi nedir?

Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yalçın Polat, tüm yönleriyle karaciğer naklini ve organ bağışının önemini Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

‘‘DÜNYADA CANLI AĞIRLIKLI NAKİL YAPAN ÖNEMLİ ÜLKEYİZ’’

. Türkiye dünya ile kıyaslandığında karaciğer naklinde ne durumdadır? Yıllık karaciğer nakline ihtiyaç duyan hasta sayısı nedir?
‘‘25 yıldır organ nakli ile uğraşan bir hekim olarak, 20 yıl önce Türkiye’de yıllık karaciğer nakil sayısının toplamda 15-20 iken; geçtiğimiz yıl bu sayının 1.454’e ulaştığını söyleyebilirim. Karaciğer naklini ülkemizde çok iyi yapıyoruz. Türkiye’de problem kadavradan organ bağışının yetersiz olmasıdır. Bu nedenle hep canlı ağırlıklı nakiller yapıyoruz. Dünyada canlı ağırlıklı nakil yapan en önemli ülkeyiz. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016 yılı verilerine göre, dünyada 3 bin 300 canlı vericili karaciğer nakli yapılmıştır. Bu nakillerin bin 4’ü Türkiye’de yapılmıştır. Dünyadaki canlı vericili karaciğer naklinin üçte birini biz yapıyoruz. Dünyada ve Türkiye’de kadavradan organ bağışı eksiği vardır. Her zaman hasta sayısı daha fazla, yapılan organ nakli sayısı ise daha azdır. Ancak biz bu açığı canlı vericili organ nakli ile kapatıyoruz. Eğer kadavradan organ bağışı yapılırsa, çok daha farklı yerlere geleceğiz.’’

. Çocuklarda karaciğer nakli konusunda ne durumdayız?
‘‘Milyon nüfus başına yapılan pediatrik karaciğer nakli sayısına bakıldığında dünyada İngiltere ile birinciliği paylaşıyoruz. Sayı verecek olursak, dünyada ikinciyiz. Nüfusu 280 milyon olan Amerika’da geçtiğimiz yıl yapılan pediatrik karaciğer nakli sayısı 513-514 iken; Türkiye’de bu rakam 215’dir.’’

‘‘EN ÇOK HASTA BALKANLAR, KAFKASYA VE ORTADOĞU’DAN GELİYOR’’

. Türkiye’ye en çok hangi ülkelerden nakil için hasta gelmektedir?
‘‘Türkiye bu konuda üst düzeydedir; hastanelerimizin alt yapıları iyi ve gerekli yatırım yapılmıştır. Bu nedenle sağlık turizmi de gelişmiştir. Sadece karaciğer nakli değil; böbrek nakli için de çok fazla hasta gelmektedir. Özellikle Balkanlar’dan, Kafkasya’dan ve Ortadoğu’dan çok sayıda hasta alıyoruz. Pediatrik vaka sayımız fazla ve sonuçlarımız da oldukça iyidir. İngiltere’de geçtiğimiz yıl 99 pediatrik nakil yapıldı. Biz sadece kendi merkezimizde 40 nakil yaptık. Pediatrik vaka ameliyatlarının tekniği zordur. Takip etmek de zordur ve bu vakalar başarı oranlarını düşürebilir. Bir yıllık yaşam süresi olarak başarı oranımız yüzde 90’ın üzerindedir. Bu konuda iddialıyız ve işimizi iyi yapıyoruz ancak medyanın da desteğiyle, kadavradan organ bağışını artırmamız gerekiyor.’’

. Organ bağışını artırmak için neler yapmak gerek?
‘‘Öncelikle bu konuyu hayatımızın bir döneminde, gündemimize almamız gerekir. Organ bağışı eğitimi ilkokulda başlamalıdır. Medya, eğitim kurumları, siyasetçiler, futbolcular ve sanat dünyası bu işin içinde yer almalıdır. Organ bağışı konusu toplumumuzun ortak değeri olmalıdır. Tanınan insanlar organlarını bağışladığını belirtirse, onları sevenler de bağışlayacaklardır. Burada önemli olan örnek olabilmektir.’’

ORGAN BAĞIŞI HAKKINDAKİ ÖNYARGILAR

. Türkiye’de organ bağışı hakkındaki önyargılar nelerdir?
‘‘Şimdiye kadar yaygın kanı, muhafazakâr bir toplum olduğumuz için inanıcımızın organ nakline engel olmasıydı. Bu da faktörlerden bir tanesidir ama en önemlisi değildir. Din daha arka planda bir faktördür. Diyanet İşleri Eski Başkanımızın bir sözü bu durumun dinle ilgili çok olmadığını gösteriyor bize; ‘İnsandan insana yapılan en güzel yardım, organ bağışıdır. En büyük sadakadır’ diyor. Doğu Anadolu’da ve İstanbul’da yaptığım anketlerde, yöresel olarak fark etse de, arka planda ekip olarak insanların güvenini kazanmak zorunda olduğumuzu görüyorum. Kişilerin organ bağışlaması için Sağlık Bakanlığı’na, Türkiye’deki sağlık işlerinin yürüdüğü sisteme ve organ nakli yapan ekiplere güvenmesi gerekiyor. Kendimizi iyi sorgulamalıyız. Bir diğer önemli faktör ise cesedin parçalanacağı ve organ naklinin ticari amaçla kullanılacağı düşüncesidir.’’

Prof. Dr. Yalçın Polat

‘‘BİR KİŞİ 9-10 KİŞİYE HAYAT VEREBİLİR’’

. Kişilerin bağışlayacağı organı seçme hakkı var mıdır? Hangi organlar bağışlanabilir? Organ bağışı ile kaç kişinin hayatı kurtulur?
‘‘Kişiler bağışlayacağı organı seçebilirler. Ancak göz için onaya gerek yoktur. Çünkü göz komple çıkarılmaz; gözün üzerindeki zar tabakası çıkarılır. Göz dışında kalan organlar için onay gerekir. Kişi kalbini bağışlamak istemezse, bağışlamaz. Organ bağışı bir gönüllük esası zaten. Kornea, kalp, akciğer, böbrekler, karaciğer ve incebağırsak gibi organların hepsi bağışlanabilir. Yani bir kişi 9-10 kişiye birden hayat verebilir.’’

. Organ bağışlamak isteyenleri nasıl bir süreç bekler?
‘‘Tüm organ nakli yapan merkezlerde; eğitim ve araştırma, üniversite ve kamu hastanelerinde organ nakil koordinatörleri vardır. İki şahit ile birlikte buralarda form doldurabilirler. Bu evrak direkt Sağlık Bakanlığı’na gider ve sadece Bakanlıkta özel bir alanda saklanır. Bu veri herhangi bir yerde paylaşılmaz. Donör bilgilerini Bakanlık bilir ama organ bağışı yapıp yapmadığınız resmi bir kanaldan öğrenilemez.’’

‘‘ETİK OLARAK AİLENİN DE ONAYI ALINMALI’’

. Kişiler organlarını bağışladıklarını resmi kurumlara bildirmelerine ve vasiyet etmelerine rağmen, bazen aileleri karşı çıkıyor. Bu konuda yasal düzenleme nedir?
‘‘Kişinin hayattayken organlarını bağışladığını kayıtlarda görürsek, organlarını alabiliriz. Hukuken hiçbir sorun yok; ailesi kabul etmese de alınabilir. Ancak kişinin ailesini de razı etmek durumundayız. Çünkü ölüm ve ölümden sonraki an aileler için çok zor. Etik olarak doğru bulmuyoruz ama kanun alabileceğimizi yazıyor. Biz mutlaka ailenin en yakınından da onay alıyoruz. Benim önerim organ bağışı kararını ailedeki en yakın kişilerle paylaşmaktır. Böyle olunca itiraz etmiyorlar. Sonradan öğrendiklerinde -belki de inanmak istemedikleri için- kabul etmek de istemiyorlar.’’

. Karaciğer naklinde başarı oranlarımız nedir? Canlıdan ve kadavrandan karaciğer naklinin başarı oranlarını kıyaslar mısınız?
‘‘Kadavra ve canlıdan nakilde sonuçlar birbirine yakındır. Dünya ile kıyaslayacak olursak: nakil sonrasında, bir yıllık yaşama süresi başarı oranı yüzde 90; üç yıllık yüzde 85; beş yıllık ise yüzde 80 civarındadır. Nakil yapmadığımız hastaların yüzde 70’ini bir buçuk, iki yıl gibi bir süre içerisinde kaybediyoruz. Bu rakamlar ise kaybedeceğimiz hastaların yüzde 85-90 oranında yaşaması anlamına gelir.’’

KİMLER RİSK GRUBUNA GİRİYOR?

. Karaciğer yetmezliği açısından kimler risk grubuna girer? Özellikle risk grubuna girenlere ne tür kontrol testleri önerilir?
‘‘Karaciğer kendini tolere edebilen bir organdır. Sadece yüzde 10’u çalışıyor olsa bile hiçbir belirti vermeyebilir. Başlangıcında bilemeyebiliriz ancak ilerleyen periyotlarda fark edebiliriz. Hepatit B ve C, otoimmün hastalıklar, son dönemde özellikle öne çıkan obeziteye bağlı karaciğer yağlanması sonucu gördüğümüz karaciğer yetmezlikleri ile ilgili nakil sayımız artık artıyor. Karaciğer nakline gidecek yolları engelleyecek birçok şey var aslında. Hepatit aşılarını yaptırmanın yüzde 95’in üzerinde koruyuculuğu var. Yani ileride hiç nakil ihtiyacı duymadan tedavi olmuş olursunuz. Çocuklar içinse; pediatrik olguların birçoğu doğuştan gelen kalıtsal hastalıklardır. Bunlara engel olma şansımız yok ama bunların farkına da erkenden varmak gerekir. Yakın akraba evliliklerinde metabolik hastalıklar, enzim defektleri ortaya çıkabilir. Bunları yakından takip ederek çok geciktirmeden organ nakli yapmak gerekir. Bir kısmında safra yolları doğuştan yok ya da yenidoğan döneminde iki aya kadar uzamış olan sarılık durumu var. Bunların hepsi birer alarmdır.’’

. Karaciğerde bazı şeylerin iyi gitmediğini gösteren belirtiler nelerdir? Hangi durumlarda doktora gitmek gerekir?
‘‘Halsizlik, yorgunluk, eski performansı gösterememek, gözlerde sarılık, karında şişlik, ayaklarda ödem gibi belirtiler dikkate alınmalıdır. Karaciğer yetmezliği kompanse ve dekompanse olarak ikiye ayrılır. İlkinde, yetmezlik vardır ama karaciğer idare eder; herhangi bir bulgu vermez ve diğer sistemler etkilenmez. Diğerinde ise böbrek, kalp yetmezliği ve şuur bulanıklığı gibi belirtiler karşımıza çıkar. Bu karaciğerin telafi edilemez bir yetmezlik içinde olduğunu gösterir.’’


İçeriği Paylaşın