Karaciğerde Yağlanmanın Nedenleri

Karaciğerde Yağlanmanın Nedenleri

Karaciğerde Yağlanmanın Nedenleri

Bizi Takip Et


Liv Hospital Ankara Gastroenteroloji (Sindirim Sistemi) Kliniği Direktörü Prof. Dr. Hakan Bozkaya, ATV Avrupa erkanlarında yayınlanan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey” programına konuk oldu.
Prof. Dr. Hakan Bozkaya Esra Kazancıbaşı’nın sorularını yanıtladı.
Virüsler karaciğerimizi nasıl etkiliyor, hangi sorunlara yol açıyor? Siroz nasıl bir tablodur? Siroz hastalığının belirtileri ve evreleri nelerdir? Hepatit B’de taşıyıcılık nedir? Karaciğer yağlanması nasıl bir hastalıktır, nedenleri ve belirtileri nelerdir?
İşte yanıtları…
. Virüsler karaciğerimizi nasıl etkiliyor, hangi sorunlara yol açıyor?
“Karaciğeri seven virüsleri konuşacağız, tıp terminolojisinde de karaciğeri seven olarak adlandırırız. Bunların bir kısmı karaciğere geldikleri vakit karaciğerde uzun süreli kronik bir hasar yapacak şekilde kalmazlar, kısa süreli kalırlar ancak bu dönemde çok hızlı bir şekilde hasar yapabilirler.
Diğer bir  grup ise karaciğer hücresine yerleşir, adeta ömür boyu o konakla yani o insanla birlikte bir hayatı yaşamak üzere bir sürece girer.  İşte bizim karşılaştığımız problemleri de bu anlamda ikiye ayırabiliriz. Biri akut dediğimiz çok hızlı gelişen sorunlar ki virüsün tipine göre değişiyor. Mesela, hızlı bir karaciğer yetmezliği karşımıza çıkabilir.
Diğeri ise kronik virüs; karaciğere yerleşir ve uzun süre kalır ama çok yavaş seyirlidir; hiçbir şey yapmadan varlığını sürdürür ya da hafif bir hasar yapabilir veya çok ciddi bir hasar yapıp siroza yol açabilir.
Siroz, karaciğer yetersizliğine giden karaciğerin çatısının bozulmasıyla karakterize bir tablodur ve karaciğer kanserinin de öncüsüdür. Bir kere siroz olunduktan sonra insan ne kadar uzun yaşarsa da mutlaka karaciğer kanseri olur. Tabii siroz olduğu vakit bir insanın yaşının 50-70 olmasına göre kanserin gelişip gelişmeyeceği de belirlenecektir. Çünkü yeteri kadar yaşarsa örneğin siroz olduktan sonra 20 yıl yaşarsa ve 30 yıl yaşarsa yüzde elinin üzerinde kanser gelişecektir. Onun için bu virüslerin özellikle kronik hasar yapan virüslerin tedavilerinin, takiplerinin yapılması gereklidir.”
. Siroz nasıl bir tablodur? Siroz hastalığının belirtileri ve evreleri nelerdir? 
“Sirozun başlangıç evrelerinde hiçbir şikâyet olmayabilir. Sadece belli belirsiz bir halsizlikten söz edilebilir. Ancak siroz ileri aşamaya doru gittikçe genel problemler ortaya çıkmaya başlar. Tabi en belirgin ve halk arasında da en çok bilin belirti, karındaki şişme yani asit gelişimi, su toplamasıdır. Bunun dışında yemek borusu ve midede varisler gelişir ve bunlar ölümcül kanamalara yol açar. Bir başka önemli bulgu da şuurda bazı bozukluklardır.
Karaciğer komasına kadar giden durum kendini şuur değişiklikleriyle gösterir. Örneğin, araba kullanabilen gayet iyi durumda bir siroz hastasının reflekslerindeki bir zayıflama onun sık sık trafik kazası yapmasına yol açabilir. Örneğin ilk belirtisi trafik kazası olabilir. Genel belirtileri bunlardır.”
 
“HEPATİT B KAN YOLUYLA BULAŞIR”
. Siroza yol açan hastalıkların başında hepatit B ve hepatit C geliyor. Hepatit B hangi yollarla bulaşıyor?
“Hepatit B aslında bir anlamda C’yi de içine alacaktır. Esasında kan yoluyla bulaşır bunlar. Tabi eskiden kanın ve kan ürünlerinin verilmesi çok kontrollü olamayabiliniyordu. Böylece kan yoluyla bulaşması çok fazla oluyordu. Şimdi alınan tedbirlerle kan yoluyla bulaşma azalmakla beraber halen var.
Temelde bulaş yolu kan yoluyla olduğu için bu konuyu biraz daha açalım. Direkt kan teması dışında başka türlü kan temasları da var. Örneğin berbere gittiniz, sizden bir önceki müşterinin jiletiyle traş oldunuz. O kişi de hepatit B taşıyıcısı, traş sırasında oluşacak bir sıyrık, bir kanama ile virüs bulaşabiliyor. manikür, pedikür sırasında yine yaralanmayla kanama olursa virüs bulaşabilir. Cinsel ilişki sırasında da Hepatit B bulaşır.
Aynı kaptan yemek yemek, aynı çatalı-kaşığı kullanmakla Hepatit B de hepakik C de bulaşmaz.”
. Hepatit B’de taşıyıcılık nedir? 
“Hepatit B virüsü gerçekten çok özel bir virüs, bu virüsün taşıyıcılık diye bir kavramı var. Taşıyıcılık demek, Hepatit B’nin var olması ancak bunun karaciğerde hasar yapmaması ya da minimal hasar yapması demektir. Burada aslında vücudun bağışıklık sistemiyle virüsün çoğalması arasında bir denge söz konusu. Bağışıklık sistemi, virüse saldırarak virüsle mücadele ediyor.
Virüs miktarı düşük olduğunda immün sistem yani bağışıklık sistemi saldırmıyor. Böylece bu taşıyıcılık devam ediyor. Ama gel zaman git zaman bir vakit ne oluyorsa oluyor -ki biz de henüz tam olarak çözemedik- virüse karşı bağışıklık sistemi saldırıya geçiyor. Ondan sonra hasar başlıyor.
Dolayısıyla tedavi stratejileri virüsün bu uyanıklık süreçlerini bloke etmek, engellemek yönünde oluyor. Virüs bloke edilince, bağışıklık sistemi de ‘bu zararsız, bir kenarda dursun, ben buna karşı savaşmayayım’ diyor. Yani elimizde virüsü tam olarak yok eden bir ilaç yok.”
“KRONİK DÖNEMDE SARILIK, SİROZ DEMEKTİR”
. Hepatit B’de ne tür yakınmalar olur kişilerde? Hepatit B virüsü taşıyan kişi mutlaka sarılık olur mu?
“Enfeksiyonun ilk alındığı zaman yani akut dönemde hiç bulgu veremeyebilir. Tabi bu durum kişinin bağışıklık sistemine bağlıdır. Ancak sarılık gibi çok ciddi bir bulguyla da karşımıza gelebilir. Bağışıklık sistemi, virüsle ilk karşılaşıldığı zaman çok güçlü bir cevap verirse ciddi bir hasarla sarılık ortaya çıkacaktır. Bu aslında bir taraftan iyi bir haberdir. Sarılıklı bir olgu ilk karşılaşma anında virüsü daha büyük bir ihtimalle temizleyecek demektir. Çünkü çok güçlü bir bağışıklık sistem saldırısı vardır. Biz daha çok akut dönem yani ilk karşılaşma sarılığı olmayanlardan korkarız. Kronik dönemde sarılık ise yüzde 99 ihtimalle artık hastanın siroz olduğu anlamına gelir.”
. Hepatit B’de ve Heptit C’de virüsler karaciğerde yağlanmaya neden olabilir mi?
“Evet. Virüsler yağlanma yapabiliyor. Ama yağlanmanın en önemli nedeni değil. Hepatit B çok nadir olarak karaciğerde yağlanma yapar.  Esas olarak Hepatit C yağlanma yapar.  Çünkü yağ metabolizmasına direka etki etmektedir. Aynı zamanda insülin direncine yol açıp karbonhidrat metabolizmasına da etki edebilmekte. Karaciğer yağlanmasının en sık olarak insülin direncinde gelişen -ki metabolik sendromun varlığında gelişen- bir durumla oluşur.
Aslında karaciğer yağlanması tek başına bir hastalık değildir. Çok genel bir sistemik problemin ilk belirtisidir.  Bu sistemik problemler nedir? Metabolik sendrom dediğimiz kan yağlarının bozuk olması, kalp damar hastalığı, giderek kalp krizine kadar gidecek olan koroner damar hastalıkları, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, ürik asit yüksekliği.
Şeker hastalarının çok dikkat etmeleri gerekir çünkü şeker hastalarındaki yağlı karaciğer, şeker hastası olmayanlara göre çok daha ciddi seyredecektir. O yüzden karaciğerde hasar yapabilecek diğer faktörlerden mutlaka kaçınmaları gerekir.”
. Karaciğer yağlanması ne tür şikâyetlere neden olur?
“Yağlı karaciğer hastasında genellikle pek bir şikâyet olmaz; biraz halsizliği olabilir. Çoğunlukla hastalar, karaciğer testlerindeki bozuklukla bize başvururlar. Şişmanlık, obezite, hipertansiyon, kalp damar sistemi sorunları gibi çeşitli metabolik anormallikler olduğu için hastaya yapılan kan testleri sırasında görülen karaciğer test bozukluklarıyla sıklıkla bize başvururlar.  O yüzden biraz sesiz bir rahatsızlıktır.”

İçeriği Paylaşın