Kas ve İskelet Hastalıklarının Lazerle Tedavisi

Türkiye’de özellikle 40-60 yaşlarındaki kişilerde görülme oranı yüzde 20’leri aşan kas ve iskelet hastalıkları artık lazer tedavisi ile tarihe karışacak. ABD ve Kanada’da yaygın olarak kullanılan BioFlex lazer tedavisi, ülkemizde de kas ve iskelet başta olmak üzere çok sayıda hastalığa çare olacak. Lazerle tedavi, hücre yenileme ve yeniden doku oluşumu özelliği ile iyileşme sürecini hızlandırıyor.

ABD ve Kanada’da yaklaşık 20 yıldır uygulanan lazer tedavisi artık Türkiye’de de uygulanmaya başladı. Hücre yenileme ve yeni doku oluşturma özelliği bulunan Blazer tedavisi, kas-iskelet sistemi hastalıklarından, iyileşmeyen yaralar (diabetik-iskemik) ve spor sakatlıklarına kadar çok sayıda hastalığa çare olacak.

Lazer tedavisi, kırmızı ışık gibi gözle görülebilen ve infrared (kızıl ötesi) ışık gibi gözle görülemeyen lazer, LED gibi iyonizan olmayan ışık formlarının kullanıldığı bir tedavi yöntemi olarak biliniyor. Low Intensity Laser (Light) Tedavisi (LILT) olarak da adlandırılan yöntemin; ağrının ve inflamasyonun azalması, yara iyileşmesini ve doku yenilenmesini hızlandırdığı belirtiliyor.

YAN ETKİSİ VAR MI?

Spor yaralanmaları, hastalıkları ve rehabilitasyon konusunda uzman ve Spor Hekimliği Sertifikası sahibi Dr. Adnan Bağrıaçık, “Yurt dışında yaygın olarak kullanılan bu tedavi yöntemi ile Türkiye’de çok sayıda hastalığı ağrısız, acısız ve herhangi bir anesteziye ihtiyaç duymadan tedavi etmek mümkün olacak. En çabuk sonuç alınabilen bir yöntem. Lazer tedavisi; bel, boyun fıtığı, dizde menisküs, kireçlenme, tüm eklem ağrıları ve diyabetik kapanmayan yaralar gibi çok sayıda hastalığı tedavi ederek hastaların yaşam kalitesini artırıyor. Sporcu yaralanmalarında da ödemleri iyileştirerek tedavi sürecini hızlandırıyor. Hiçbir alerjik yan etkisi yok, kullanımı kolay ve komplikasyonsuz bir tedavi yöntemi. Şu ana kadar bu yöntem ile 100’ün üzerinde kişi tedavi gördü ve başarılı sonuçlar alındı ” dedi.

“KANGREN TEDAVİSİNDE ETKİLİ”

Dr. Adnan Bağrıaçık,  lazer tedavisinin yararlarına ilişkin şunları söyledi: “Dolaşım problemlerinde, şeker hastalarında kan akışını hızlandırarak hücreleri onarıyor ve yeniliyor. Şeker hastalığında hücre dokusu bozularak giderek kan akışında yavaşlama oluyor. Hastalık ileri safhaya gidince o uzuv kesilmek zorunda kalıyor. Eğer erken teşhis edilirse o yarayı kurtarmak mümkün. Aslında her insan vücudunda yaralar oluşabiliyor ama vücut kendi mekanizması içerisinde bunu tamir edebiliyor. Ancak şeker hatalığı varsa veya damarları tıkalıysa yara iyileşmek yerine daha da büyüyor ve kangren oluşuyor. Kangren oluşunca o bölge morarmaya başlıyor ve kurtarılamazsa hasta uzunu kaybedebiliyor. Lazer tedavisinde ise hücrelerin yenilenmesiyle o bölgeye kan akışı hızlandığı için yara hızla iyileşiyor.”