Katarakt ve Cerrahisi
Katarakt ve Cerrahisi
Bizi Takip Et
Katarakt nasıl bir hastalıktır? Yaşla kataraktın bir ilişkisi var mıdır? Hangi travmalar katarakta yol açar? Travma sonrası hemen katarakt oluşur mu? Katarakt görmeyi nasıl etkiler? Katarakt ameliyatı ne zaman yapılmalıdır? Katarakt cerrahisindeki son gelişmeler nelerdir? Akıllı lens nedir? Uzağı yakını görememe ya da yaşa bağlı görememe problemleri yaşayan kişiler de bu teknoloji sayesinde ileride katarakta yakalanma riskinden kurtulur mu? Aynı anda iki gözün ameliyat edilmeme nedeni nedir?
Memorial Şişli Hastanesi Göz Hastalıkları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Barış Sönmez, katarakt cerrahisi hakkında merak edilenleri Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.
‘‘KATARAKTIN YÜZDE 99’U YAŞLILIK KATARAKTIDIR’’
. Katarakt nasıl bir hastalıktır? Yaşla kataraktın bir ilişkisi var mıdır?
“Katarakt doğumdan ölüme kadar her yaşta görülebilir. Katarakt doğumda olabilir; konjenital olarak bebeklerde rastlanabilir. Çocukluk çağında birtakım romatizmal inflamatuar hastalıklar sonrasında ve bazı genetik hastalıklar nedeniyle genç yaşta ortaya çıkabilir. Travma sonrası ortaya çıkabilir. Radyasyona, yoğun ultraviyoleye erken yaşta maruz kalanlarda ortaya çıkabilir. Yaşlılıktan önce de bazı metabolik hastalıkları ve endokrinolojik problemleri olan insanlarda (ağır ve kontrolsüz diyabeti olanlarda) 40-50’li yaşlarda ortaya çıkabilir. Bunun dışında bazı göz içi cerrahi geçiren hastalarda başka sebeplerle erken dönemde katarakt görülebilir. Ama genellikle yaşlılığa bağlı olan senil kataraktı bilinir. Bilinen kataraktın yüzde 99’u yaşlılık kataraktıdır. Bir hastalık değildir; doğal yaşlanma süreci içerisinde lensin yeteneklerini ve şeffaflığını kaybetmesi ile ortaya çıkar. En yoğun belirtileri sıklıkla 60-65 yaştan sonra görülür.’’
TRAVMA KATARAKTA YOL AÇABİLİR!
. Hangi travmalar katarakta yol açar? Travma sonrası hemen katarakt oluşur mu?
“Travma mekanik olabileceği gibi ısı travması, elektronik şoku gibi durumlarda da ani gelişen veya yavaş yavaş oluşan kataraktlar meydana gelebilir. Örneğin bir trafik kazası sırasında başını vuran veya gözüne yakın bir bölgede darbe alan bir kişide yavaş yavaş veya ani bir şekilde katarakt oluşabilir. Göze gelen darbeler kesici delici olmak zorunda değildir; küt bir darbe sonrasında da katarakt gelişebilir.”
KATARAKTIN BELİRTİLERİ
. Katarakt görmeyi nasıl etkiler?
“Hızlı gelişen, travmaya veya genç çağda inflamatuar hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan kataraktlarda genellikle durup dururken görememe, bulanık görme ve görmede azalma ilk bulgulardır. İlerleyen yaşta ortaya çıkan senil kataraktlarda ise (DLS-disfonksiyonel lens sendromu) 40’lı yaşlarda bir odaklama güçlüğü, sisli görme, renklerin canlılığının azalması, kontras duyarlılıkta azalma, tonları güzel hissedememe, alacakaranlıkta (ışık hafif azaldığında) net görememe ve odaklayamama problemi erken katarakt belirtileridir. Bazen iyi görme bile katarakt belirtisi olabilir. 40’lı yaşlardan sonra ortaya çıkan presbiyopi (yakın gözlüğü sorunu) olan kişilerde merceğin merkezinin şişmesi (nükleer katarakt) nedeniyle gözde miyoba doğru bir kayma olur ve hasta yakını iyi odaklamaya başlar. Yakını okuyamazken 55-60 yaşında bir anda yakını gözlüksüz iyi görmeye başlar. Özellikle arka subkapsüler ismi verilen katarakt tipinde kapsüle yakın bölgede hassasiyetler başladığı için spotlar, farlar saçılma yapar. Bazen araba kullanırken akşam ışıklardan aşırı duyarlılık hassasiyeti, karşıdan gelen aracın farlarının ve güneşin ışığının gözü haddinden fazla rahatsız etmesi erken belirtilerdir. Ama hastaların söylediği en sık ilk belirti şikayeti görüşte azalma, gözlüğü takmaya rağmen güzel görememedir. Tül bir perdenin ardından bakıyormuş gibi sisli bir görüntü ve renklerin canlılığının azalması kataraktın erken belirtileri olabilir.”
‘‘KATARAKT TEDAVİSİ KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİR’’
. Katarakt ameliyatı ne zaman yapılmalıdır?
“Katarakt belli olgunluğa ulaşıncaya kadar ameliyat edilmeden uzun süre takibe alınan katarakt hastaları vardır. Ancak, hasta günlük ihtiyaçlarını karşılamada sıkıntıya düşüyorsa kataraktı tedavi etmek gerekir. Bu kişiden kişiye değişebilir. Rahat bir emeklilik hayatı yaşayan; bağı bahçesi ile uğraşan, biraz televizyon seyreden bir kişi için görme keskinliği yüzde 70-80 seviyelerine düşse bile bu çok önemli olmayabilir ve bu kişi bir süre izlenebilir. Çünkü yıllık, aylık takiplerde hastayı çok fazla rahatsız etmeyecek şekilde bir gelişim gösterir. Ama görüş seviyesinde yüzde 10’luk bir azalma hatta bazen çok azalma olmasa bile hayat kalitesinin düşmesine neden olan belirtiler bazı hastayı daha erken katarakt ameliyatı olmaya iter. Örneğin uzun yol şoförü birisine, karşıdan gelen aracın farlarından çok rahatsız olduğunda görme seviyesinin yüzde 60-70’e düşmesini beklemeden katarakt ameliyatı yapılabilir. Ya da bir hekimin, işi görsel sanatlar olan bir kişinin daha erken seviyede katarakt ameliyatı olması uygun olabilir.”
KATARAKT CERRAHİSİNDEKİ SON GELİŞMELER
. Katarakt cerrahisindeki son gelişmeler nelerdir?
“Katarakt cerrahisinde faco teknolojisi son 15-20 yılın en büyük olayıdır. Bu ameliyatta katarakt, küçük bir kesiden ultrasonik bir cihazla kırılarak, temizlenir ve yine bu küçük kesiden bir göz içi merceği koyulur. Halk arasında dikişsiz katarakt ameliyatı olarak bilinir. Ama son birkaç senedir hem kataraktın tedavisinde hem de 45-50 yaşından sonra yakın-uzak gözlükten kurtulmak isteyenler için akıllı lens teknolojileri ile birlikte femtosecond laserler kullanılmaktadır. Bu lazer bir nevi bıçaksız bir göz ameliyathanesini bize vermiş oldu. Katarakt ameliyatında çok önemli olan kapsülün soyulma, kataraktın kırılma, parçalanma işlemleri artık lazer teknolojisiyle, hastanın gözünde tomografi cihazlarıyla izleyerek mikron düzeyinde spesifik olarak yapılmaktadır. Bu teknoloji hastaya daha iyi bir konfor sağlarken, daha az risk ve komplikasyon da getirdi.”
AKILLI LENSLER
. Akıllı lens nedir?
“Görsel fonksiyon, sadece tek bir odağa bakılarak çözülemeyecek kadar komplike bir durumdur. İyi görmek ve farklı bölgelere rahat odaklanabilmek için gözün korneası, irisi, lensi ve retinasının sağlıklı olması ve hep beraber iyi çalışması gerekir. Burada önemli faktörden biri göz bebeğidir. Göz bebeği farklı ortamlarda küçülüp büyür. Mesela korku ve endişe halinde veya ışık azaldığı zaman göz bebekleri biraz büyüyüp genişlerler. Güneşli havalarda ise ışıktan rahatsız olup küçülürler. Gözün merceği de göz bebeğinin bu hareketleriyle birlikte bakılan ve odaklanan objeye göre, ön arka kurvatürü kalınlığını değiştirir. Bir nevi bir fotoğraf makinesinin, kameranın objektifi gibi zoomlar. Eski lens teknolojileri bunu pek yapamıyordu. Yeni lens teknolojilerinde, uzakta ara mesafede ve yakın mesafedeki farklı ışık durumlarına göre mercek pozisyona göre odaklayabiliyor. Ayrıca bu akıllı lensler, özellikle eskiden beri gözlük kullanan, yüksek numara miyop, hipermetrop ve astigmatı olan hastalara, yani lazer teknolojilerinden faydalanamayan kişilere çok yararlı oldu. Mesela 4-6 numara astigmatı olan bir kişi excimer lazerle gözlükten kurtulamıyordu. Bunları da düzeltebilecek kişiye özel imal edilen lens teknolojileri çıktı. İşte bunlara kabaca akıllı lensler deniyor.”
KATARAKTA YAKALANMA RİSKİNDEN KURTULUNUR MU?
. Uzağı yakını görememe ya da yaşa bağlı görememe problemleri yaşayan kişiler de bu teknoloji sayesinde ileride katarakta yakalanma riskinden kurtulur mu?
“O ameliyatı erkenden olduğu için bir daha katarakt ameliyatı olmaz. Özellikle yüksek numaralı hipermetrop, miyop ve astigmatı olanlar belli bir yaş periyodunu da geçmişlerse lazer çok önerilmez. 20’li 30’lu yaşlarda excimer lazerlerle 4-5 numara miyoptanve 2-3 numara astigmattan kurtulmak, dünyayı gözlüksüz net görmek keyiflidir. Ama bu süreçte gözün içerisindeki merceğin yavaş yavaş fonksiyon yitirme durumu atlanır. 35-40 yaşına gelindiğinde uzak için lazer olunup gözlükten kurtulunsa da yakın gözlüğüne ihtiyaç duyulmaya başlanır. Disfonkisyonel lens sendromunda, yakın gözlüğünden kurtulmak adına yakına odaklanabilen, yüksek numaralı astigmatı da tedavi edebilen göz içi lensleri vardır. Bunun için, görme seviyesini yüzde 60-70’lere indirmiş bir kataraktın olmasına gerek kalmadan bu ameliyat olunarak lens değiştirilebilir.”
NEDEN İKİ GÖZ AYNI ANDA YAPILMAZ?
. Aynı anda iki gözün ameliyat edilmeme nedeni nedir?
“Üst düzey teknoloji içermelerine rağmen lazerlerin hala kanama ve enfeksiyon gibi çok temel cerrahi riskleri vardır. En korkulanı enfeksiyondur. O yüzden ortamdaki bir bakteriden ya da hastanın florasındaki bir bakteriden enfeksiyon kapacaksa bir operasyonda iki gözüne birden bulaşsın istenmez. Eğer bir çocuk hasta değilse veya hasta genel anestezi almak zorunda değilse tek tek yapılır. Enfeksiyonun belirtileri 3 güne kadar ortaya çıktığı için diğer göz en erken 3 gün sonra yapılır.”
İçeriği Paylaşın