ATV Avrupa erkanlarında yayınlanan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey” programın konuğu olan Dünya Göz Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Pervin Uygur, katarakt ve katarakt teknolojisindeki gelişmeler hakkında bilgi verdi.
Kataraktta tek tedavi yöntemi ameliyat mıdır? Ameliyat dışında örneğin ilaçla tedavi mümkün müdür?Katarakt nasıl bir hastalık ve görmeyi nasıl etkiliyor? Kişilerde katarakta bağlı olarak ne gibi yakınmalar oluşuyor? Kaç yaşından itibaren katarakt riski artıyor? Katarakt riskini başka ilaçlar da etkileyebilir mi? . Şeker hastalarında katarakt görülme riski yüksek midir?Katarakt ameliyatı nasıl yapılıyor? Günümüzde katarakt ameliyatında lazer teknolojisinden de faydalanılıyor mu? Katarakt ameliyatı nasıl yapılıyor? Günümüzde katarakt ameliyatında lazer teknolojisinden de faydalanılıyor mu? Yaşlılar açısından katarakt ameliyatı herhangi bir risk oluşturuyor mu?
Op. Dr. Pervin Uygur, tüm soruları yanıtladı.
. Katarakt nasıl bir hastalık ve görmeyi nasıl etkiliyor? Kişilerde katarakta bağlı olarak ne gibi yakınmalar oluşuyor?
“Bizim gözümüz anatomik olarak iç içe geçmiş şeffaf bazı dokulardan oluşuyor. Bu dokuların en önemlisi, en fonksiyoneli, kırma gücü en yüksek olanı kendi gözümüzün içindeki lens yani halk arasındaki ifadesiyle merceğimiz. Katarakt, bizim gözümüzün şeffaf olan merceğini şeffaflığını kaybetmesiyle oluşan bir hastalık. Gözün şeffaflığını kaybetmesi de direkt olarak yaşlılığa bağlı sertleşmeyle ya da metabolik değişikliği uğrayarak sıvı çekip şişmesiyle oluşan bir hastalıktır.
Bu hastalık sadece yaşlılarda değil bazen de doğuştan bebeklerde görülür. Ayrıca bazı ilaçların kullanılmasına bağlı sistemik ya da topikal olarak sürekli kullanılan ilaçların yan etkisiyle sürekli radyasyona maruz kalarak ya da elektrik çarpmalarına ve darbelere bağlı oluşabilen, aynı zamanda bazı meslek gruplarında da görülen bir hastalık . Gözümüzün merceği şeffaflığını kaybedince bizim görme keskinliğimizde yavaş yavaş sorun oluşur.
Görme keskinliğindeki bozukluk önce renk algısındaki bozulmayla başlıyor. Renkleri daha soluk görmeye başlıyoruz. Bu durum daha bulanık sis içerisinde görmeye hatta daha ilerleyip uzaktaki objeyi flu görmemize neden oluyor. Eğer yaşlılıkta merceğimizin sertleşmesiyle oluşan bir katarak tipi varsa o zaman uzak görmede ciddi bir bozulma olurken yakın görmede ise eskiye göre iyileşmeyle devam eden bir hastalıktır.“
. Kaç yaşından itibaren katarakt riski artıyor?
“Eskiden katarakt, 70 ila 80’li yaş grubunda gördüğümüz bir hastalıktı. Günümüzde katarakt hastalarına her yaş grubunda rastlayabiliyoruz. Yaşlılığa bağlı olarak kataraktı 60’lı yaşlarda görüyoruz. Bunun yanında 40 ila 50 yaşlılarda katarakt ameliyatı yaptığımız hastalar da oldu.”
“KATRAKT’TI ETKİLEYEN NEDENLER”
. Kortizon türevi ilaçların göz sağlığı için özellikle de katarkt açısından sakıncalı olduğu söylenir; bu doğrumudur? Katarakt riskini başka ilaçlar da etkileyebilir mi?
“Kortizon dışında da katarakt hastalığını etkilen bir takım sistematik ilaçlar var. Bazı hiper tansiyon ilaçları, bazı kolejen hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçların kataraktı tetiklediği biliniyor. Yanlış anlaşılma olmasın mutlaka tedavi gerektiren ve hekimin uygun gördüğü dozlarda ilaçlarını kullanması gereken hastaların, ilaçlarını kullanmaya devam etmesi gerekir. Bu bizim verdiğimiz mesaj, tedavilerini kesmeleri gerektiği anlamın a gelmez.
Kortizon tedavisi dediğimiz zaman herkesin kafasında soru işaretleri oluşuyor. Kortizon uygun gören hekimin, uygun gördüğü dozlarda tedavi için mucizevî sonuçlar yaratan bir kimyasaldır. Hekimin uygun gördüğü durumlarda kesinlikle ilaç kesilmemelidir. Bunu vurgulamak istiyorum. Ama bazı hastalıkların tedavisinde çok uzun süreli sistemik kortizon almak gerekiyor. Sistemik kortizon çok uzun süre kullanıldığında yine bazı kişilerde katakttıın kortizona bağlı olarak gelişme riski var. Elbette göz hastalıkların tedavisinde de damla olarak kortizon çok uzun süre kullanıldığında onun da katarakt yapma riski var. O nedenle bu tip ilaçların mutlaka hekimlerin kontrolünde ve takibinde kullanılması gerekir.”
‘ŞEKER HASTALARINDA KATARAKT’
. Şeker hastalarında katarakt görülme riski yüksek midir?
“Senil yaş grubu kataraktlarda bir hastanın diyabetinin olması kataraktı daha erken yaşlara çekiyor. Ayrıca diyabet tedavisindeki bazı uygulamalar da kataraktı öne çekebilir.”
. Kataraktta tek tedavi yöntemi ameliyat mıdır? Ameliyat dışında örneğin ilaçla tedavi mümkün müdür?
“Kataraktın tek tedavisi cerrahidir. Hiçbir ilaçla ya da başka bir yöntemle tedavi edilemez. Katarakt cerrahisi, kataraktın başlangıç evresinde hemen hastaları ameliyat edeceğimiz anlamına gelmiyor. Görme keskinliği belli bir seviyeye yani tıbbi olarak kabul edilir sınırlara geldiği zaman biz katarakt cerrahisini öneriyoruz.
Kataraktın oluşumunu engellemek için geçmişte bazı kimyasal preparatlar denenmiş ama sonuç alınamamış. Katarakt başladığı zaman kimse durduramıyor. Her bireyde kataraktın cerrahi sınıra gelmesi değişir. Bir bireyde birkaç ay içerisinde hasta ameliyatlık olurken bir başka bireyde bu durum oluşması için birkaç yıl geçmesi gerekir.”
. Ameliyatın şartı nedir? Kataraktı olan hangi vakaya ameliyat önerirsiniz?
“Öncelikle hastanın gözünü ne şekilde kullandığı önemli yani sürekli gözüyle meslek icra eden birisi -çok berrak ve parlak görme ihtiyacı içerisinde olan birisi- katarakt çok ilerlemeden de cerrahi talebinde bulunabilir. Biz de onun endikasyonunu kendi koşulları içerisinde değerlendirip ona göre daha öne alabiliriz. Ama ortalama olarak senil yaş grubunda yani yaşlı bir hastada görme keskinliği yüzde 40 civarlarına indiği zaman bizim cerrahi önerdiğimiz bir görme keskinliğine gelir.
Bazen hastalar, ‘bu da bana yetiyor’ şeklinde yaklaşarak çok beklediklerinde katarakt gözün merceğini çok sertleştirmiş oluyor, bu durum da cerrahi sırasında yaşanma ihtimali olan komplikasyonlara neden olur. Bu durum hastaların iyileşme sürecini de uzatır. Onun için katarakt cerrahisini, belli bir görme keskinliğinin altına indiğinde çok fazla bekletmeden uygulamak gerekir.”
“KATARAK AMELİYATINDA LAZER UYGULAMASI”
. Katarakt ameliyatı nasıl yapılıyor? Günümüzde katarakt ameliyatında lazer teknolojisinden de faydalanılıyor mu?
“Son 4 ila 5 yıldır katarakt cerrahisine lazer de girdi. Femtosaniye lazer uygulamasıyla katarakt cerrahisinde kullanılan bir teknik. Daha önce geleneksel yöntem olarak kabul edilen fakoemülsifikasyon yöntemi kullanılıyordu. Fakoemülsifikasyon yöntemi yine dikişsiz bir cerrahidir. Tek kullanımlık bıçaklarla göz içerisine girip gözün merceğini özel bir yöntemle parçalara ayırıp fakoemülsifikasyon tekniğiyle emerek dışarıya alınıyordu. Daha sonra yerine intraoküler mercekleri yerleştiriyoruz.
Son dört, beş yıldır femtosaniye lazer uygulamasıyla o tek kullanımlık bıçaklarla yaptığımız göz içerisinde açtığımız kapıların hepsi göz içine girmeden lazerle daha önceden planlanarak yerleri belirlenerek yapılıyor. Femtosaniye lazer, gözümüzün merceği üzerinde açtığımız kapının bizim nucleus diye tarif ettiğimiz asıl sertleşmeye sebep olan materyalin dıştan göz içine girmeden lazerle parçalanarak devamını fakoemülsifikasyon yöntemiyle yaptığımız bir cerrahi müdahaledir.”
. Katarakt ameliyatlarında lazer teknolojisinin belli bir bölümde kullanılıyor olması ne gibi avantajlar getiriyor?
“Teknolojik gelişmeler, bir önceki cerrahideki zorluklar ya da cerrahi sonuçlarında yaşanan problemler nedeniyle oluyor. Bir takım komplikasyonlar yani hastaya problem çıkaracak teknik sorunların yaşanması sonunda femtosaniya lazer bulunmuş . Özellikle sertleşen lens materyalinin kırılması sırasında fakoemülsifikasyon yöntemindeki fako gücünün çok yüksek kullanıldığı bu çok yüksek kullanılan gücün de gözün bazı dokularına zarar verdiği tespit edilmiş. Bu gücü asgariye indirmek için arayışlar içerisine girilmiş ve lazer yöntemi bu şekilde geliştirilmişti.”
. Kataraktta genelde iki gözünde sorun varsa kişinin tek gözünü ameliyat ediyorsunuz. İki göz arasında bekleme süresi ne kadardır?
“En kısa bir hafta bekliyoruz. Çünkü her cerrahi müdahalede cevreden, yaşadığımız ortamdan veya hastane ortamdan hastanın enfeksiyon kapma riski vardır. Gözün enfeksiyon kapması tedavi açısından da çok zordur. Bir gözü ameliyat ettiğiniz zaman olası sorunlarla baş ederken hastanın gözünü riske etmeme adına tek gözü ameliyat ettiğinde diğer göz koruma altındadır. Olası bir sorunda iki gözle birlikte mücadele edip iki gözü birden kaybetme riskine karşı iki göz farklı zamanda ameliyat edilir.”
“TEK BİR AMELİYATLA GÖZ KUSURLARINDAN KURTULMA YÖNTEMİ”
. Katarakt cerrahisinde göz içine lens yerleştiriyorsunuz. Teknoloji öyle hızlı ilerliyor ki göz içine yerleştirilen lenslerde bir takım gelişmeler oldu ve bu gelişmeler aslında yakını görme sorunları olanların da tedavisinde önemli bir aşama kaydetmenizi sağladı mı?
“Göz içerisine yerleştirilen mercekleri hastanın ameliyatı planlanırken özel bazı teknik aletlerle diopteri numaraları hesaplanıyor. Bu diopterileri hesap ederken o mercek numaralarıyla hastanın mevcut kırma kusuru miyop ya da hipermetrop ise onu düzeltebiliyoruz. Eğer hastanın ayrıca astigmatı da varsa bu merceklerin astigmatı düzeltenleri de üretildi. Astigmatlarını da düzeltme şansımız var.
Hastayı, uzağı iyi görecek şekilde planladığımız zaman ameliyattan sonra hastalar, yakını iyi görebilmek okumak için gözlük ihtiyacı duyuyorlar. Eğer hasta talep ederse bu merceklerin hem yakını hem de uzağı birlikte düzeltenleri var. Hem yakını hem de uzağı birlikte görmesi için mercek yerleştirildiğinde hastaların ameliyat sonrası başka bir gözlük kullanma ihtiyaçları kalmıyor.”
. Katarakt ameliyatına bağlı olarak göz içine yerleştiren merceğin daha sonra çıkartılmasına gerek duyulan durumlar da olabilir mi?
“Çok nadir görülen bazı durumlarda mercekler değiştirilebilir. Bazen göz içine yerleştirilen merceklerin ölçümlerinde cihazlardan da kaynaklanan ufak tefek numara sapmaları olabiliyor. Eğer ölçülen numaralar, hastanın tam ihtiyaç duyduğu numar değilse o merceği değiştirebiliriz.
Bazen de ameliyat komplikasyonlarında ya da ameliyattan birkaç yıl sonra hastanın gözünün merceği tutan bağlarının zayıfladığı durumlarda da mercek değiştirilebilir.”
. Ameliyat olmuş hastalarda belli bir süre sonra kataraktın yeniden oluşma riski var mı?
“Normalde kataraktın yeniden olma riski yoktur. Sadece bir durum hariç. Şöyle ki; göz içerisine bu mercekleri yerleştirirken kendi doğal anatomik dokumuz içerisinde kendi gözümüzün doğal merceğinin zarları arasına yerleştiriyoruz. Bu merceklerde, o zarlar arasında sürtünmeden kaynaklanan bir kesifleşme olabiliyor. Ona arka kapsül opasitesi deniliyor. Böyle bir durumda da biz onu lazer ışınlarıyla tekrar açıyoruz. Yani hastanın tekrar katarakt ameliyatı olması gerekmiyor.”
. Yaşlılar açısından katarakt ameliyatı herhangi bir risk oluşturuyor mu?
“Genel olarak risk oluşturmuyor. Çünkü biz genel anesteziyle ameliyat yapmıyoruz. Topikal anestezi dediğimiz damlayla hastanın gözünü uyuşturarak ameliyat yapıyoruz. Ameliyat sırasında göz içerisine de ağrı duymayacağı bazı kimyasallar enjekte ediyoruz. Onun için de bizim yaptığımız ameliyatlar yaşlı hastalar için çok büyük risk teşkil etmiyor. Ama bu, hastayı hiçbir kontrolden geçirmeden ameliyat masasına yatırdığımız anlamına gelmiyor. Hastanın sistemik olarak kardiyolojik sorunu varsa kardiyoloğuyla görüşülüyor. Hasta kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsa onlar düzenlenir. Sistemik olarak hasta ameliyata hazırlanıyor. O zaman da genelde bir komplikasyon yaşama riskimiz olmuyor. “