Kemik Tümörleri ve Cerrahi Tedavisindeki Gelişmeler
Kemik Tümörleri ve Cerrahi Tedavisindeki Gelişmeler
Bizi Takip Et
Kemik tümörü daha çok hangi kemikleri etkiler? Daha çok hangi yaşlarda ortaya çıkar? Kemik tümörünün belirtileri nelerdir? Kemik tümörünün bulunduğu bölgeye, tümörün evresine ve cinsine göre iyi ya da kötü huylu olmasına göre tedaviye yaklaşım değişir mi? Kemik tümörünün karıştırıldığı hastalıklar var mıdır? Tomografi veya MR destekli bir ameliyat yapılması tedavinin başarısını, ameliyatın ve hastanın iyileşme sürecini nasıl etkiler? Tümörlü kemiğin vücut dışında sterilizasyonunun yapılıp tekrar yerine yerleştirilmesi işlemi hangi tümörler için geçerlidir? Bu işlem nasıl gerçekleştirilir? Hastaya özel tümör protezleri nasıldır? Omurga yerleşimli tümörlerin cerrahi tedavisi nasıl yapılır? Ne tür belirtilerde zaman kaybetmeden hekime başvurulmalıdır? Kemik sağlığını korumak için neler yapmak gerekir?
Medical Park Göztepe Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Önder Ofluoğlu, kemik tümörleri ve cerrahi tedavisindeki gelişmeler hakkında merak edilen soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.
. Kemik tümörü daha çok hangi kemikleri etkiler? Ne sıklıkta ortaya çıkar? Daha çok hangi yaşlarda ortaya çıkar?
“Kemiğin kendisine ait tümörleri iyi huylu (selim) ve kötü huylu (habis) olanlar diye ikiye ayırılır. Bir de metastazları vardır. Diğer kanserlerin aksine kemik tümörleri çocuklarda ve gençlerde daha fazla görülür. Genellikle de 15-16 yaşından daha genç ya da o yaş grubunda sıklıkla ortaya çıkar. Ve kemiklerin uzayan bölgelerinde daha çok görülür. Örneğin epifiz denilen büyüme plaklarına yakın kısmında, yüzde 70’e yaklaşık diz çevresinde, uyluk kemiğinin alt ucunda ya da kaval kemiğinin üst ucunda yerleşimlidir. Ama kural olarak vücutta nerede kemik varsa orada kemik tümörü azalan oranlarla görülebilir.”
“KEMİK TÜMÖRÜNÜN ÇOK TİPİK BULGULARI YOK”
. Kemik tümörünün belirtileri nelerdir?
“Kemik tümörünün çok tipik bulguları yoktur. O yüzden biraz uyanık olmak gerekir. Tek taraflı ağrılar önemlidir. Büyüme ağrıları zaten çok olur. Çift taraflı olur sıklıkla ve çok uzun sürmez. Çokta ağrı kesici ihtiyacı hissettirmez. Ama tek taraflı ağrılar, giderek artan ve aktiviteyle ilgisi olmayan, geceleri ortaya çıkan ağrılardır. Özellikle de 6 haftayı geçiyorsa mutlaka araştırılmalıdır.”
. Kemik tümörünün bulunduğu bölgeye, tümörün evresine ve cinsine göre iyi ya da kötü huylu olmasına göre tedaviye yaklaşım değişir mi? Burada cerrahi tedavinin yeri nedir?
“İyi huylu bir kemik tümöründe cerrahi hemen hemen tek yöntemdir. Ama kötü huylu ise yani bir kemik kanseriden bahsediliyorsa kemoterapiyi bazen radyoterapiyi de devreye almak gerekir. Bu bir ekip işidir; iyi bir radyalog iyi bir patologla çalışmak gerekir. Çok nadir görülen tümörlerdir ve teşhisi çok önemlidir. Milyonda ya da iki milyonda bir görülen tümörler olduğu için bu konuda çok tecrübe yoktur. Mutlaka bir sonraki aşamada onkolojiyi de devreye sokmak gerekir. Bazı tümörlerde, tümörü biraz küçültmek için cerrahi öncesi kemoterapi verilir. Bazılarında sonra verilmesi tercih edilir. Bazen de kombine yapılır. O yüzden sadece ortopedik onkoloji anlamında değil, medikal onkolojisi de radyasyon onkolojisi uzmanlığı isteyen bir konudur.”
KEMİK TÜMÖRÜNÜN İKİ YERDE DOĞRULANMASI
. Patolog ile birlikte kemik tümöründe iki yerde doğrulama nasıl yapılır?
“Basit tümörleri, kötü huylu olsun iyi huylu olsun hemen herkes tanır. Zor olanlarda da herkes zorlanır. Bu durumda ikinci bir yere göndermek sıklıkla uygulanan bir yöntemdir. Bazen bloklar değerlendirilmek üzere yurt dışına gönderilir. Şuanda yaklaşık 10 gün içerisinde Avrupa’da ve Amerika’daki meslektaşlarımızdan yanıt alma şansımız vardır. 15- 20 yıldır uğraşan bir patologla çalışıyorsanız bizdeki sonuçlar neyse ordaki sonuçlarda hemen hemen aynı şeyleri doğrulayıp gönderirler. Doğru teşhis ve doğru tedaviyi yapabilmek çok önemlidir.”
. Kemik tümörünün karıştırıldığı hastalıklar var mıdır?
“Tümör dışı hastalıklar vardır. Bir de tümörlerin kendi içinde karışması mümkündür. Birçok metabolik hastalık tümör görüntüsü verebilir. Paget hastalığı, tümöre benzer görüntü veren, kemik döngüsüyle alakalı bir hastalıktır. Hiperparatiroidizm (paratiroid bezlerinin fazla çalışması) de, aynen kemik tümörlerinde olduğu gibi kemikte bulgular oluşturabilir. Bunların tümü radyolojik ve klinik olarak hastanın şikayeti açısından kemik tümörünü taklit eder. Ama biyopsi yapıldığında, doğru bir gözle bakılırsa bunun kemik tümörü olmadığı anlaşılır.”
TOMOGRAFİ VE MR DESTEKLİ AMELİYATLAR
. Tomografi veya MR destekli bir ameliyat yapılması tedavinin başarısını, ameliyatın ve hastanın iyileşme sürecini nasıl etkiler?
“Tomografi veya MR destekli ameliyatlar bilgisayar destekli cerrahiler grubuna girer. Kemik tümörü ameliyatında temel hedef tümörlü kemiği hiç açmadan, tümörlü bölgeyi buradan çıkarmaktır. Bu yapılırken ameliyat öncesi tomografileri, MR’lar ve görüntüleme kullanılır. Bu ameliyatta ekstra bir kolaylık sağlar. Çünkü gerçek zamanlı olarak tümöre ne mesafede olunduğu görülür. Eğer tümöre yakın geçilirse nüks ihtimali vardır. Tümöre çok uzak geçilirse de gereksiz miktarda kemik çıkarmış olunur. Bunların telafisi olamayacağı için cerrahi sırasında tomografi ve MR gündeme alınır. Hasta uyurken bir tomografi cihazı ameliyathaneye getirilir. Ya da hasta yine ameliyathane içerisindeki bir MR cihazına çeşitli belirteçler koyularak gönderilir. Böylece hastaya en az zararı vererek bu cerrahinin nasıl bitirileceği anlaşılır. Gerçekten çok baş döndürücü gelişmelerdir ve özellikle son 4-5 yılda bunlar gündeme gelmiştir.”
TÜMÖRLÜ KEMİĞİN VÜCUT DIŞINA ÇIKARILMASI
. Tümörlü kemiğin vücut dışında sterilizasyonunun yapılıp tekrar yerine yerleştirilmesi işlemi hangi tümörler için geçerlidir? Bu işlem nasıl gerçekleştirilir?
“Tümörlü kemiği cerrahi olarak dışarı almak, çoğunlukla uzun kemiklerde kullanılan bir yöntemdir. Orada bir boşluk oluşur. Bu, tümörlü kemiğin boyutuna göre 10-20 cm olur. Bu boşluğu telafi etmek için ya kadavra grafiti ya da metal implantlar koymak gerekir. Kadavra grafitinin Türkiye’de temini çok zordur. Organ nakli gibidir; soğuk zincirle gelmesi ve enfeksiyon oranları göz önüne alındığında çok sevilen bir yöntem değildir. Türkiye’de kemik bankasının olmaması nedeniyle yurt dışından getirilmesi gerekir; bu da pahalıdır. Metal implantların ise belli bir zaman sonra değiştirilmesi gerekir. Bu arayışlardan sonra tümörlü kemiğin vücut dışına alınarak burada steril edilip tekrar geri koyulması gündeme gelmiştir. Tümüyle cansız hale getirilen kemik ya ısıtılır ya soğutulur ya da ışına maruz bırakılır. Tercih edilen yöntem ışına maruz bırakılmasıdır. Çünkü kemiğin dayanıklılığını azaltmaz. Diğer yöntemler kemiği dayanıksız hale getirir. Cansız bir kemik canlı hale getirilerek vücuttan bir kemik nakli yapılmış olunur. Böylece tümörsüz ve birebir hastanın kemiği ile uyumlu işlem yapılır. Vücudun reddetme olanağı da hemen hemen hiç yoktur. Son derece de ekonomik bir çözümdür.”
HASTAYA ÖZEL TÜMÖR PROTEZLERİ
. Hastaya özel tümör protezleri nasıldır?
“Tümör protezleri zaten hastaya özel yapılırdı. Ancak bu çok uzun zaman alırdı. Hasta bu sırada beklemek zorundaydı. Ayrıca tümörün büyümesi açısından da riskli bir yöntemdi. Şimdi yapılan yöntemle çok küçük miktarda kemik kalsa bile aradaki bölüm 3 boyutlu tomografi ile görüntülenip bunlar yurt dışında yapılıyor. 15- 20 gün içerisinde birebir hastanın boyutlarında bir protez geliyor.”
. Omurga yerleşimli tümörlerin cerrahi tedavisi nasıl yapılır?
“Kemik tümörlerinin en nadir görüldüğü yerlerden biri omurgadır. Omurganın kemik tümörleri aynen ekstremitedeki (kol ve bacaklar) gibi davranır. Fakat omurilik ve çevresindeki damarlar daha hayati organlardır. Omurgadan her şeyi çıkarma şansı yoktur. Bunlar çok daha nadir görünen ve çok daha uzmanlık isteyen cerrahilerdir. Bir ekip işidir. Çıkarılan omurgayı hayati organlara zarar vermeden yeniden tesis etmek gerekir.”
ALTI HAFTADAN UZUN SÜRE AĞRI VARSA…
. Ne tür belirtilerde zaman kaybetmeden hekime başvurulmalıdır?
“Açıklanamayan ve 6 haftanın üzerinde devam eden ağrı, önemli bir kriterdir. Hasta bu ağrının kemikte mi yumuşakta mı olduğunu ayırt edemez. Ama istiharat ağrısı ve gece ağrısı önemli kavramlardır. Yürümekten ve ayakta kalmaktan değil de otururken ve gece uykudan uyandıran ağrı olması çok önemlidir. Bu ağrı asimetrik ise; çift kol ya da çift diz ağrıyorsa biraz daha farklı şeyler düşünülür. Tek taraflı bir ağrı ve bir izahı yoksa bunu mutlaka ileri yöntemlerle araştırmak gerekir. Çünkü beraberinde eşlik eden kilo kaybı ve ateş çok geç dönem belirtileridir. O zaman durum biraz lokal olmaktan çıkıp yayılım evresine geçer. O evredeki başarı oranı normal bir kemik tümöründe yüzde 70’lerdedir. Bu, hastanın kolu ve bacağıyla hayatta kalması anlamına gelir. Yeterki erken başvurulsun.”
‘‘D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ TOPLUMUN SORUNU’’
. Kemik sağlığını korumak için neler yapmak gerekir? Güneşe çıkmak iyi gelir mi? D vitamininden zengin yiyeceklerin tüketilmesinin faydası olur mu?
“Güneş çok önemlidir. D vitamini, deride sentezlenen bir vitamindir. D vitamini azlığı özellikle toplumda giderek artan bir sorundur. Sadece riskli gruba değil; normal kişilere de bakılması önerilir. Gebelerde, çocuklarda, yaşlılarda, kapalı yerlerde çalışanlarda D vitamini hiç beklenilmediği kadar düşük olabilir. Ayrıca kalsiyumdan zengin beslenmek gerekir. Süt ve süt ürünleri kemikleri güçlendirir. Yürüyüşler ve özellikle yer çekimine karşı yapılan egzersizler ileri yaşlarda oluşabilecek osteoporozu engeller. Kilosu normalin üstündeki kişilerde osteoporoz daha az görülür. Çünkü onların kemikleri daha fazla yük taşıdığı için kemik yüklendikçe gelişir.”
İçeriği Paylaşın