Kilonuzu Doğru Yönetmek İçin Bilmeniz Gereken 5 Şey!

Eğitiminizi, kariyerinizi iyi yönetiyor olabilirsiniz. Ev ekonomisini yönetme konusunda da üzerinize kimse tanımayabilirsiniz. Peki, sağlığınız söz konusu olduğunda acaba kilonuzu iyi yönetebiliyor musunuz? Çoğu insanın günlük yaşamın koşturması ve stresi içinde kilosunu yönetmekte zorlandığı bir gerçek.

Yıllardır uyguladığı çeşitli diyetlerin başarısızlıklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılanlar… Bırakın kilo vermeyi, her  yıl üç-dört kilo daha alıp pantolonlarına, eteklerine sığmayanlar… Vücut ağırlığını korumayı bir türlü beceremeyenler… Novo Nordisk’in hayata geçirdiği www.kilomuyonetiyorum.com web sitesinde işte bu tür sorunlardan yakınanlar için sağlıklı beslenme, kilo yönetimi ve etkili egzersizle ilgili öneriler yer alıyor. Web sitesi ziyaretçilere vücut kitle indekslerini hesaplayarak kişisel obezite riskleri konusunda bilgi sahibi olma fırsatı da veriyor. Kilo yönetimi konusunda merak edilen bazı soruları www.kilomuyonetiyorum.com uzmanları şöyle yanıtlıyor:

1. ŞEKERSİZ BESİNLER KALORİSİZ MİDİR?

“Hiç bir besin kalorisiz değildir; ama kalori içeriği çok düşük olan besinler vardır. Şekersiz besinler düşük kalorili ve sağlıklı olarak düşünülmektedir. Oysa gıdalardaki kalorinin tek kaynağı şeker değildir. Bazı şekersiz gıdalar yüksek miktarda yağ içerebilmekte ve yüksek kalorili olabilmektedir. Örneğin unsuz, şekersiz kekler gibi. Bu tür kekler, şeker ve un içermezler ama içlerinde bol miktarda fındık, ceviz, badem gibi kuru yemişler ile tereyağı ve krema bulunur.”

2. HIZLI KİLO VERMEK SAĞLIKLI MI?

“Kısa sürede hızlı bir şekilde kilo verilmesi kişiyi bazı sağlık sorunlarıyla karşı karşıya bırakabilir. Özellikle tek tip beslenme programlarında, kadınlarda 1000 kcal, erkeklerde ise 1200 kcal altındaki çok düşük kalorili diyetlerde ve ciddi spor yapıp uzun süreli aç kalanlarda hızlı kilo kayıpları ortaya çıkar. Düşük kalorili diyetlerde özellikle karbonhidrat alımı çok yetersiz olursa baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk ve uyku hali gelişebilir. Günlük protein yeterli miktarda alınmazsa kas kayıpları meydana gelebilir. Ciddi kilo kayıpları vücutta bulunması gereken ve hayati önem taşıyan bazı maddelerin kaybedilmesine yol açar.

Çok hızlı ve çok fazla kilo verilmesi sonrası; ritim bozuklukları, elektrolit bozuklukları, safra taşları, depresyon, yeme bozuklukları gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Reflekslerde azalma, his kayıpları, koma hatta hayati kayıplar yaşanabilir.”

3. BİR AYDA EN FAZLA KAÇ KİLO VERMELİYİM?

“Kilo yönetimde kontrolsüz kilo kaybının engellenmesi gerekir. Bazen çok fazla motive olup, kısa sürede çok fazla kilo verilebilirsiniz. Ancak, tedavide başarı kısa sürede hızla verilen kilolar değil, kaybedilen ağırlığın uzun süre korunmasıyla ölçülmelidir. Sağlıklı bir kilo kaybı haftada 0.5 kg-1 kg arasında olmalıdır. Yani ayda ortalama 2-4 kilo vermelisiniz. Yüzde 10’luk bir kilo kaybının gerçekleşmesi için kabul edilebilir süre ise 6-12 aydır. Kişiye özel tedavi planı oluşturulurken, başarı ölçütleri hekim ve hasta tarafınca iyi bilinmeli ve gerçekçi hedefler oluşturulmalıdır. Tedavi sırasında yüzde 5-10 kilo kaybı başarılı, yüzde10-15 arasında kilo kaybı çok başarılı, eğer kilo kaybı yüzde15’ten fazla ise sonuç mükemmel olarak değerlendirilmektedir.”

4. KİLOMU KORUMAK İÇİN NASIL BESLENMELİYİM?

“Kilo koruma programında yapılması gereken, sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmektir. Beslenme planında 4 ana besin grubu olmalıdır. Bunlar et, sebze, süt- yoğurt ve tahıl grubudur. Doğru menülerle birlikte sağlıklı beslenmenin alışkanlık haline gelmesi, bol su içmek ve fiziksel aktiviteyi arttırmak kilonuzu korumanıza destek olur. Meyve gibi sağlıklı bir besini fazla tükettiğiniz de kilo alabilirsiniz. Bu yüzden porsiyon kontrolü çok önemlidir. Ana öğünlerin yanında bol salata ve iki ana öğünden birinde mutlaka sebze yemeği tüketmelidir. Bir öğünde ekmek tüketiliyorsa pilav veya çorba tüketilmemelidir; çünkü bunlar birbirinin yerine geçen besin gruplarıdır.”

5. HANGİ BESİNLERİ SINIRSIZ TÜKETEBİLİRSİNİZ?

“Bir besin ne kadar sağlıklı olursa olsun, sınırsız tüketilmesi sağlık açısından risk yaratabilir. Buna en güzel örnek sudur. Gereğinden fazla su tüketimi vücutta fazla ödeme veya başka sağlık sıkıntılarına sebep olabilir. Aynı bu örnekte olduğu gibi besinlerde de tüketilen miktar önemlidir. Ancak kilo verme programlarında miktarında çok sınırlama yapmadığımız bazı besinler de vardır. Salatalık, kereviz sapı, marul gibi besinlerin su içerikleri oldukça yüksektir ve dolayısıyla kalori içerikleri de çok azdır. Geç saatlerde açıkıp bir şeyler atıştırmak istediğinizde size kilo aldırmayacak bu besinleri tercih edebilirsiniz.”

OBEZİTE AKADEMİSİ KURULDU

Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) ile Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) tarafından, Novo Nordisk Türkiye’nin koşulsuz desteğiyle Obezite Akademisi hayata geçirildi. Obezite Akademisi’nin toplum, hekim, diyetisyen, egzersiz uzmanı, klinik psikolog, hemşire ve basın gibi ilgili gruplara yönelik eğitim projeleri ve bilimsel projeler oluşturmak ve bu amaçla sağlığa hizmet etmek amacıyla kurulduğu açıklandı.

Türkiye’nin obeziteyi tedavi edilebilir kronik bir hastalık olarak tanımlayan sayılı ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Türkiye Obezite Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Volkan Yumuk, “20 milyon obeziteli bireyin yaşadığı ülkemizde obeziteyle mücadelede herkes üzerine düşeni yapmalı” diye konuştu.

Avrupa’da obezite görülme oranının en yüksek olduğu ülkeler arasında Türkiye’nin başı çektiğine dikkati çeken Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Reyhan Ersoy ise, “Bu tablo, toplumda obezitenin ve buna bağlı sorunların giderek artacağını gösteriyor. 81 ilde 600 üye ile aktif çalışmalar yürüten bir dernek olarak bu faydalı oluşumun içinde yer almak istedik” dedi.

Novo Nordisk Türkiye Genel Müdürü Dr. Burak Cem ise, Obezite Akademisi’nin tüm kesimlerin katkılarıyla her geçen gün gelişeceğine, güçleneceğine ve obeziteyle mücadelede önemli adımlar atacağına inandıklarını söyledi.

Prof. Dr. Reyhan Ersoy – Prof. Dr. Volkan Yumuk – Dr. Burak Cem

OBEZİTEYE KARŞI “HADİ BİRLİKTE”

Türkiye Obezite Araştırma Derneği, Novo Nordisk’in koşulsuz desteğiyle ‘Hareket Et, Alışkanlıklarını Değiştir, Dengeli Beslen, İyi Yaşa sloganıyla başlatılan ‘Hadi Birlikte’ sosyal sorumluk projesi bu sene üçüncü yılını kutluyor. Obezite konusunda farkındalığın artırılması, eğitimler verilmesi, bilimsel araştırmaların desteklenmesi, obezitenin önlenmesi ve tedavisi yolunda çalışmalar yapılması projenin ana hedefini oluşturuyor.

“HADİ” projeler bütünüyle, her yaştan kişiye ulaşılması ve öncelikle obezitenin bir sağlık sorunu olduğunun altının çizilmesi amaçlanıyor. Toplum içinde kendini rahat hissetmeyen, dışlanan veya hor görülen obeziteli bireylerin tekrar yaşamla barıştırılması ve tedavi sürecine girmeleri konusunda motive edilmesi için çalışılmalar yürütülüyor. Bugüne kadar www.hadibirlikte.com web sitesi aracılığıyla 151 bin kişi platforma destek verdi.

ÇOCUKLARDA OBEZİTENİN ÖNLENMESİ İÇİN İŞBİRLİĞİ

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Dünya Çocuklarının Durumu 2019 Raporu’na göre, çocukluk çağında aşırı kilo ve obezite dünyanın hemen her ülkesinde artıyor. Günümüzde 5 yaşın altında 40 milyon çocuk fazla kilolu. Öte yandan, 5-19 yaş arası fazla kilolu olan çocuk sayısı son 15 yılda yaklaşık iki katına çıktı. Novo Nordisk ile UNICEF, dünya genelinde çocukluk çağında aşırı kilo ve obezitenin önlenmesine yönelik yeni bir iş birliği yaptı. Başlangıçta üç yıllık bir süreyi kapsayacak işbirliğinde öncelikle Latin Amerika ve Karayipler’de bu konudaki çalışmalara odaklanacak. UNICEF ile Novo Nordisk bu iş birliği çerçevesinde kilo fazlalığı ile obezitenin nasıl önlenebileceği konusunda farkındalığı arttırmak, bu durumların kök nedenlerini çözmek üzere çalışmalarını birleştirecek.