Kış Sakatlanmalarından Korunmanın Yolları

Kış Sakatlanmalarından Korunmanın Yolları

Kış Sakatlanmalarından Korunmanın Yolları

Bizi Takip Et


Kış sakatlanmaları genel olarak üç grupta ele alınıyor; havanın soğumasına bağlı sakatlıklar, yağışlı olan günlerde meydana gelen sakatlıklar ve karlı dönemde meydana gelenler. Acıbadem Sağlık Grubu uzmanları kış sakatlanmalarını anlattılar.

Soğuk havalarda görülen sakatlıklar daha çok kas ve tendon sakatlıkları. Bunun için özellikle orta yaş grubunda kaslardaki ve tendonlardaki kasılmayı ilgilendiren kas kitlesinin yeteri kadar kasılabilmesi ve hareket edebilmesi için iki temel şeye ihtiyaç var; birisi sıcak giysiler içinde olmak, diğeri de glikojen almak. Özellikle soğuk havalarda hızla harekete bağlı olarak kas kitlesi içindeki glikojen miktarı, glikojen deposunun boşalmasıyla kaybolur. Beraberinde bu glikojenin yetersizliğine bağlı kas ve tendon yırtılmaları, kopmalar ve çok çabuk yorulmalar, yorulmalara bağlı olarak da düşmeler meydana gelebilir. O yüzden soğuk havalarda beden ısısının düşmemesi için iyi giyinmek ve yeteri kadar glikojen almak gerekiyor. Glikojen özellikle makarna, pilav ve patates gibi yiyeceklerden alınabilir.

Yağışlı günlerde ne tür sakatlanmalarla karşılaşıyorsunuz?
International Hospital Ortopedi Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Bülent Aksoy: Daha çok, iyi ayakkabı giymemeye bağlı, kaymalarla meydana gelen düşmelerle karşılaşıyoruz. Buradaki sakatlanmalarda el bileği yaralanmaları görülüyor. Özellikle yaşlı hasta grubunda kemik kuvvetinin azalmasına bağlı, yani osteoporoza bağlı, çok basit düşmelerle ortaya çıkan el bileği kırıklıkları görebiliyoruz. Bunlara biz kolles kırıkları diyoruz.  Yine bu tip havalarda, kaymaya bağlı düşmelerle yaşlı nüfusu ilgilendiren omurga kırıkları görülebilir. Çok basit bir kalça üstüne düşme bile omurga kırığına neden olabilir.

Sakatlanmalardan kaçınmak için ayakkabı seçimimiz nasıl olmalı?
Doç. Dr. Bülent Aksoy: Ayakkabının fonksiyonel olması çok önemlidir. Özellikle kösele ayakkabı giyilmemelidir. Yer temasının daha yoğun olduğu ve yeri kavrayan, altı kauçuk olan ayakkabılar giymek gerekir. Çünkü bunlar zemine, buza, kara yapışan ve ayağı bırakmayan ayakkabılardır. Kösele ayakkabılar çok kolay kayar. Biz, kar ya da yağış olsa da, olmasa da sivri uçlu ve yüksek topuklu ayakkabıyı yorgunluk, kemiksel bozukluk ve kas yorgunluğu yaptığı için önermiyoruz. Ayağın önünü sıkmayacak, topuğun 2.5-3 cm. olduğu türde ve topuğun dolu olduğu ayakkabıları öneriyoruz.

Bu mevsimde çocuklarda görülen sakatlanmaların önlenmesi için anne babalara ne tür uyarılarda bulunursunuz?
Doç. Dr. Bülent Aksoy: Oyun dışında, çocuk okula gitme gelme durumundaysa önerilen şey, yanında mutlaka bir büyüğünün bulunması. Çünkü çocuklarda boyun yaralanmaları meydana gelebiliyor. Boyun kırıkları çok önemlidir, ölüme neden olabilir. O yüzden yüksek enerjili spor yapan kişilerde mutlaka kafayı, boynu korumak gerekiyor. Özellikle çocuklar için mutlaka kafa koruyucu kaskın kullanılması gerekiyor. Eli kavrayacak şekilde eldiven olması gerekiyor. Eğer beslenme yetersiz olursa, kas deposunun boşalmasına bağlı yorgunluklar meydana geliyor. Yorgunluklar da her zaman sakatlanmalara davetiye çıkarır.

Kış sporlarında en çok hangi tip yaralanmalar görülüyor?
Acıbadem Bursa Hastanesi  Ortopedi Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Nadir Şener: En çok bağ yaralanmaları yaşanıyor, diz yaralanmalarına da çok sık rastlıyoruz. Çünkü en çok yapılan kış sporu kayak. Kayakta ayak bileği botun içinde sıkı durumda olduğu için yük daha çok dize biniyor. Dizde dönme tarzındaki yaralanmalar, dizin çapraz bağlarında, iç ya da dış yan bağları zedelenmeleri ve menisküs yaralanmaları oluyor. Düşmelere bağlı el bileği yaralanmaları da sık görülüyor. Özellikle snowboard’da geriye doğru düşmeler el bileğindeki kırıklara veya bağ yaralanmalarına sebebiyet veriyor. Bir de çarpışma sonucu oluşan yaralanmalar var. Hem pistlerin kalabalık olması, hem de bilenle bilmeyenin aynı pistte bulunması nedeniyle çarpışmalar çok sık oluyor ve bu çarpışmalar sonucunda boyun travmaları, göğüs travmaları, kaburga kırıkları, cilt kesikleri, kollarda ezilmeler sık görülüyor. Çok ender olarak da boyun dışındaki omurga yaralanmaları görülüyor. Birinci sırada bağ yaralanmaları, ikinci sırada kırıklar görülüyor. Kırıklar da genelde diz çevresi, el bileği çevresi, kalça çevresi kırıkları şeklinde oluyor.

Kış sporu yapanların sakatlanmalarla karşılaşmamaları için neler yapması gerekiyor?
Doç. Dr. Şener: Mutlaka ders alarak bu sporlara başlamalılar. Kayak yaralanma riski en yüksek olan sporlardandır. Doğru kaymayı bilmek çok önemlidir. İkincisi uygun pistler seçilmelidir. Üçüncüsü doğru donanım seçmeliler, yani boylarına uygun kayaklar ve doğru bağlanmış kayak botları kullanmalılar. Doğru gevşeklik ya da sıkılıkta bağlanmış botlar gerekiyor. Mutlaka kar gözlüğü kullanmak gerekiyor çünkü bir süre sonra görme yeteneğiniz bozulabiliyor.

Bu tür sakatlanmalar tedavi edilmezse nelere yol açabilir?
Doç. Dr. Şener: Örneğin dizinizde bir bağ yaralanması oldu ve tedavi ettirmediniz; o zaman uzun vadede dizinizdeki o bağın eksikliğine bağlı dize binen dengesiz yükler nedeniyle kireçlenmeler gelişebiliyor. Dizde diğer yapılara zarar verebiliyor. Örneğin bir ön çapraz bağ yırtığı ihmal edildiğinde, uzun vadede bir menisküs yırtığına sebebiyet verebiliyor. O da ihmal edilirse dizin kireçlenmesine kadar gidebiliyor.

Sporcu kayak yaparken sakatlandığında ilk olarak ne yapabilir?
Acıbadem Kocaeli Hastanesi Ortopedi Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Yavuz Kocabey: Travmanın olduğu ekstremite veya eklem hareketlerine engel olup komşu dokulara zararını ve ağrıyı azaltmak, ilk yapılacak işlemdir. Bunun için yapılması gereken , travmaya ugrayan ekstremite veya eklemin sabit tutulması gerekmektedir. Sonrasında da hemen bir sağlık kurumuna gitmesi gerekiyor. Çok fazla ağrı ve şişmenin olmadığı durumlarda, buz konup aktivasyona birkaç gün ara verilebilir. Kemik kırıklarında veya kas tendon yaralanmalarında genellikle başka birinin yardımına ihtiyaç vardır.

Bu tür sakatlanmalarda uygulanan tedavi yöntemleri nelerdir?
Doç. Dr. Kocabey: Tedavi, hastanın beklentisi, yaralanmanın yeri, derecesi ve tipine göre değişir.

Dizde ön çapraz bağ kopuklarında tedavi yöntemi nedir?
Doç. Dr. Kocabey: Kayak yapan kişi, aktif bir insandır. Bu kişilerin aktif hayatlarına devam edebilmeleri için  stabil bir dize ihtiyaçları vardır. Bu nedenle genç ve orta yaş üzerinde ki aktif kişilerde ön çapraz bağ operasyonları yapılmalıdır. Akut dönemdeki yaralanmalarda, ödemin azaltılması ve dizin normal hareket sınırlarını kazanması için, fizik tedaviye başlanıp daha sonra operasyon tercih edilir.

Menisküs yırtıklarında tedavi yöntemi nedir?
Doç. Dr. Kocabey: Menisküs yırtıklarında tedavi yöntemi, menisküs yırtığının yerine, cinsine  hastanın yaşına ve dizin kondral lezyonlarına göre değişir. Halk arasında ben menisküs olmuşum veya menisküsüm varmış denilebilir, bu yanlış bir tabirdir. Genellikle menisküs yırtıklarında bu deyimi kullanırlar. Spor yaralanmalarından sonra menisküsleri yırtılabilir. Bazı tip menisküs yırtıkları cerrahi tedavi gerektirmeden iyileşebilir. Bu nedenle dizi kilitlemeyen ve çok bariz semptom izlenmeyen yırtıklara ilk önce cerrahisiz tedavi denenebilir.

Menisküs yırtıklarında yırtık alınmalı mıdır?
Doç. Dr. Kocabey: Kesinlikle hayır. Menisküsün diz içinde bir çok görevi vardır. Bunun alınması ile bu görevlere engel olmaktayız. Dikilebilecek menisküs kesinlikle dikilmelidir.

Neden menisküsler her vakada dikilmiyor?
Doç. Dr. Kocabey: Bazı yırtık tip ve yerine göre menisküs yırtığını dikilse bile iyileşme şansı yoktur. Bu nedenle alınmalıdır.

Menisküs yırtıklarının dikilmesi ve alınması arasındaki operasyon sonundaki farklar nedir?
Doç. Dr. Kocabey: Menisküsün alınması cerrah için daha kolay, daha az sıkıntılı ve kısa bir operasyondur. Hasta için ise rehabilitasyonun daha kolay olması, işe daha çabuk dönmesi ve ağrının hemen kesilmesi gibi faydaları vardır. Fakat diz fonksiyonlarını bozarak, eskisinden daha fazla zarar verilmiş olmaktadır.

KAYAK YAPARKEN DİZLERE DİKKAT
Kış sporlarında diz yaralanmaları sırasında en çok hangi bölge hasar görüyor?

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Dr. Uğur Haklar: En çok iç yan bağlarda ve ön çapraz bağlarda hasar görülebiliyor. Ön çapraz bağ yaralanması sırasında dizde bir dönme oluyor ve kayak yapan kişi her zaman olmasa da genellikle dizinden bazı sesler duyuyor. Bu seslerle beraber dizde genellikle bir ağrı oluyor ve genellikle kayağa devam edemiyor. Ancak otele döndüğü zaman dizlerinde bir şişme ortaya çıkıyor. Bu şişmenin sebebi ise genellikle eklem içi kanamalar oluyor. Dolayısı ile yürüyemiyor ve ağrı çekiyor. Eğer böyle bir durumda doktora gidilmezse iki ya da üç hafta içinde önemli ölçüde şişlik ve ağrı geçiyor, daha rahat yürümeye başlıyor. Ancak dizinde bir boşluk hissetmeye başlıyor. Bu boşluk merdinelerde ve koşarken daha belirgin hale geliyor ve kişi dizine karşı bir güvensizlik duyuyor. Bu nedenle sportif aktivitelerden uzak duruyor, ancak tekrar spora yapmaya başlarsa dizleri bu kez daha kolay dönebiliyor.
İkinci ve üçüncü dönmelerde ise menisküs yırtığı görülebiliyor ve dizde ağrı olmaya başlıyor. Gereken tedavi yapılmadığında da kıkırdaklarda bozulmalar ortaya çıkabiliyor.  Oysa yaralanma sırasında kişi sağlık kuruluşuna başvursa ve gereken incelemeler yapılsa menisküs yırtıkları olmadan ön çapraz bağın tedavisi yapılabilir ve dizin zamanla bozulması engellenebilir.

Dizde olan bu dönme hatırlanmayabilir mi?
Dr. Haklar: Diz dönmesi, unutulacak bir travma değildir. Basit ayak burkulmaları diz dönmesi değildir. Uyluk kemiği ile bacak kemiğinin birbiri üzerine dönmesi sonucunda ortaya çıkar ve kişi olayın ciddiyetini farkındadır.

Tanı aşamasında nelere dikkat ediyorsunuz?
Dr. Haklar: Ön çapraz bağ yırtılması olup olmadığını anlamak için muayene kıymetlidir. Bunun yanında MR bize teşhisi koyduruyor.

Ön çapraz bağ yaralanmalarında ilk yardım ne olmalıdır?
Dr. Haklar: Dize yapılan soğuk uygulamalar ve elastik bandaj ilk müdehaledir. Daha sonra hastanın yardımsız yürüyebilmesi için dizini hareketsiz tutan uzun dizlikler ve koltuk değnekleri oldukça yardımcı olur. Eklem içi kanamanın özellikle 24 saat sonrasında doktor tarafından alınması gerekir. Böylece hem diz daha çabuk toparlıyor hem de eklemdeki kıkırdaklar etkilenmemiş oluyor.

Kaynak: Acıbadem Hastanesi web sitesi
(www.acibadem.com.tr)


İçeriği Paylaşın