Kısırlık ve Tüp Bebek Tedavilerinde “Mucize” Söylemlerine Kanmayın!
Kısırlık ve Tüp Bebek Tedavilerinde “Mucize” Söylemlerine Kanmayın!
Bizi Takip Et
TSRM Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Zeki Işık, kısırlık ve tüp bebek tedavileri konularının, gerek sosyal medyada gerek yayın organlarında sömürüldüğünü belitti. Prof. Dr. Işık, “Son günlerde gerek basın organlarında, gerekse sosyal medyada tüp bebek tedavilerinde etkinliği bilimsel olarak ispatlanmamış, hatta deneysel uygulamalar olarak kabul edilen işlemler yeni ve mucizevi tedavi yöntemleri olarak sunulmaktadır. Başta PRP, kök hücre uygulamaları, gebelik aşısı, ROSİ yöntemi (öncül sperm hücrelerinden tüp bebek tedavisi), doğal başlığı altında uygulanması önerilen ve zehirlenmelere de neden olabilecek bitkisel kür ve serum gibi uygulamaların ‘yerleşmiş, etkinliği ispatlanmış tedaviler’ olarak sunulması ülkemiz yasal düzenlemeleri bakımından suç unsuru taşımaktadır. Ayrıca tıbbi etik açısından hastalara ölçüsüz umut vermesi gibi mahsurları göz önüne alındığında kabul edilemez bildirimleridir. Biz bilimin karşısında değiliz, bilim derneğiyiz zaten. Bilimsel yayınları her zaman destekliyoruz. Bazı deney aşamasındaki yöntemlerin önümüzdeki dönemlerde faydalı olabileceğini söyleyebiliriz; ama bunun rutin tedaviymiş gibi hastalara sunulması sakıncalı. Hastaya, bunun deneysel tedavi olduğu ve bu tedavinin faydalı olabileceği gibi hiçbir faydasının olmayabileceği hatta zarar verebileceği dahi söylenmeli. Bizim alanımızda hiç çocuğu olmayan çifte hiçbir tedavi vermezseniz bile 1 yılın sonunda belli kısmı kendiliğinden gebe kalır. İşte bu gruba siz elma da yedirseniz ‘Okudum, üfledim’ deseniz ona inanır. İnsanları aldatıyorlar” diye konuştu.
‘KISIRLIĞA SON, LAFINI DUYDUNUZ MU KAÇIN’
Etkinliği kanıtlanmamış tedavi yöntemlerinin, kanıtlanmış gibi gösterildiğini dile getiren Prof. Dr. Işık, “İnsanların ümitleriyle oynuyorlar hatta zarar verebilecek tedavi yöntemleri bile savunuluyor. ‘Kısırlığa son’ lafını duydunuz mu, kaçacaksınız oradan. Böyle bir şey yok çünkü. Kimini doktor kisvesi altında, kimini bilim adamı, kimini fitoterapist adı altında sunuyorsunuz. Şu an halen çalışma aşamasında olan PRP, kök hücre, ROSİ denen öncül hücrelerle enjeksiyonlar, gebelik aşısı, birtakım serum lipit vs. otoimmün hastalıklarda kullanılan bazı ilaçların düşüklerde veya tekrarlayan başarısızlıklarda kullanılması gibi. Bunların hepsi çalışma aşamasında olan şeyler. Bunlarla ilgili ufak tefek vaka serilerinden başka hiçbir şey yok elimizde ve bunlar çatır çatır para karşılığı hastalara uygulanıyor. Bu yöntemler belki gelecekte kısırlık tedavisinde yer bulabilir ama şu an hepsi deneme aşamasında” dedi.
‘BİTKİSEL ÜRÜN’ TEHLİKESİ
Diğer tehlikeli konunun da ‘bitkisel ürün’ diye sunulan preparat (hazır ilaç) olduğunu anlatan Prof. Dr. Işık, şunları söyledi:
“Bu alanda 30 yıldır çalışıyorum. Bitkisel ürünlerin bizim hastalarımız arasında kontrollü yapılmış çalışmaları yok. İçerikleriyle ilgili hiçbir çalışma yok. Hangi dozda, hangi bitkinin hangi bitkiyle karıştırılıp verildiğinde ne etki yapacağına dair kulaktan dolma bilgiler dışında bilgi yok. Aktarlara gidiyorsunuz size resmen paket çıkarıyorlar, dünyanın parasına bunu size satıyorlar. ‘Civanperçemi kaynatın’ deniyor, soğan suyu kullanılıyor, bunlar da nispeten zararsız olanlar. Bir de yurt dışından getirildiği iddia edilen bir sürü bitki var. Piyasada bu bitkilerden elde edildiği düşünülen bir sürü tablet halinde sanki ilaçmış gibi satılan supplement dediğimiz destek tedavileri var. Bunlar da hiçbir kontrole tabi değil. Kalkıp, bunları kaynatıp kaynatıp içiyorsunuz. Böbreğe, karaciğere yüklenebilirsiniz. Alerjik reaksiyon olabilir, enflamasyon başlatabilirsiniz, bağırsaklarınıza zarar verebilir hatta kanamalara neden olabilir. Bunların bir kısmının içinde antiagreganlar dediğimiz kanamaya yol açacak maddeler var.”
‘BİLGİ KİRLİLİĞİ VAR’
Prof. Dr. Işık, medya ve sosyal medyadaki bilgi kirliliğine de dikkat çekerek, “Kime uyguladığını, ne yaptığını bilmeyen furya var. Hem meslektaşlarımızın hem bu alandaki bütün profesyonellerin hem de halkımızın bunlardan haberdar olması lazım. Çok ciddi bilgi kirliliği var ve maalesef çocuk sahibi olmak isteyen insanların ümitleriyle oynanıyor. Hastalarımızın hem güvenilir ve doğru bilgileri alabilmek, hem de merak ettikleri konularda soru sorabilmek için derneğimiz web sayfasından yararlanabileceklerini hatırlatır, ilgili tarafları da bilimsel etik ilkeler içerisinde ve hukuka uygun olarak davranma konusunda uyarmayı görev addederiz.” dedi.
İçeriği Paylaşın