Kök Hücre Tedavisiyle Gençleşme

Sayısız sağlık sorununu iyileştirmeye yarayan kök hücre tedavisi artık herkesin korkulu rüyası olan yaşlanmanın da önüne geçmektedir. Tıbbın pek çok alanında iyileştirici ve yenileyici özelliği ile kullanılıp yüz güldürücü sonuçlar ortaya koyan kök hücre, cerrahi girişime gerek kalmadan kalıcı güzellik için de tercih edilir hale gelmektedir. Bu yöntemin uzun süredir yurt dışında kullanıldığını belirten Moleküler Biyoteknoloji Uzmanı Vedat Burak Budak; “elde edilen kök hücrelerle özellikle yüz ve dekolte bölgesinde kalıcı bir değişim sağlarken 3 seans olarak yapılan uygulamanın sonunda 10 yaş gençleşmek mümkün olabiliyor” dedi.

Bir kadın ya da erkek yaşlanmaya başladığında her 10 yılda bir hücrelerinin yüzde 20’si ölür, yaşlanma dediğimiz süreç cildi yenileyen kök hücrelerin zaman içerisinde ölme sürecidir diyen Moleküler Biyoteknoloji Uzmanı Vedat Burak Burdak; ölen hücreyi gençleştirici ve o bölgeyi tedavi edici kök hücreler var, biz bunları üretip yerine verdiğimizde ölmüş dokuyu tekrar naklederek cildi önceki gençliğine tekrar kavuşturmuş oluyoruz. Kulak arkası gibi görünmeyen herhangi bir bölgeden doku alarak başlattığımız bu uygulamada alınan dokuyu Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı laboratuarlara gönderiyoruz. Burada 10 yıl içerisinde kaybettiğiniz hücre sayısına gelen kadar oluşum sağlanıyor. Ardından enjeksiyon yöntemiyle hastaya geri veriliyor. Son verilen seanstan 6 ay sonra hücreler bütün işini tamamlamış oluyor ve 10 yaş gençliği net bir şekilde uygulanan bölgede görmeniz mümkün olabiliyor.” dedi.

KÖK HÜCRE İLE İSTENİLEN HER BÖLGEDE GENÇLEŞME SAĞLAMAK MÜMKÜN…

Yurtdışında uzun yıllardır tercih edilen ve uygulanan kök hücre tedavisi ile hiçbir yabancı madde verilmeden, doğal bir şekilde, ameliyat izi olmadan 10 yaş gençlik sağlanabildiği gibi aynı tedavi şekliyle lekeler, yara izleri ve doku kayıpları da kolaylıkla giderilmektedir.

Kök hücrenin nakledilen  her bölgeyi tedavi edici özelliği olması sebebiyle istenilen bölgede bu işlemi yaptırabilmenin mümkün olduğunu belirten diyen Vedat Burak Budak; kadınların boyun ve çene altı bölgelerinde zamanla hücre sayısı azalır bu yüzden bağ dokusu güçsüzleşir biz kök hücreyle o dokuyu tekrar verdiğimizde bölge kendisini yenileyip yukarı doğru kalkar. Aylık uygulanan bu işlemlerle 3 seans sonrasında tedavi sona erer. İçinde yabancı herhangi bir madde olmadan yalnızca hastaya ait dokuyla yapıldığı için güvenilir bir yoldur. Ayrıca kök hücreyi dolgu malzemesi olarak da kullanabildiğimiz için kişiler ekstra bir estetik işlem yaptırmaya gerek duymazlar. Kök hücreyle yapılan dolgu tamamen orada kaldığı için hiçbir yenilemeye gerek duyulmaz. Estetik müdahaleyle yapılan cilt germe ve gençleştirme operasyonlarında yıpranmış olan cilt gerdirilerek müdahale edilmektedir. Bizim yaptığımız işlemde ise cilt eski genç haline geri getirilmektedir” dedi.

ŞEKER HASTALIĞINDA OLUŞAN VE KAPANMAYAN YARALAR DA KÖK HÜCRE İLE KAPATILABİLMEKTEDİR

Cildimizin gençliğinin, parlaklığının ve yumuşaklığının devam etmesi için hücreler arasında kollajen ve elastin gerekmektedir. Fibroblast hücreleri ise bu maddeleri üreten hücrelerdir. Fibroblast, bağ dokunun temel hücresidir ve hücrelerin içinde bulunduğu yapıyı oluşturmaktadır. Fibroblast hücreler cillte oluşan yaralanmalarda organizmayı uyararak yarayı tedavi eder ve harekete geçirir. Bu hareket ile yara izleri yok olmakta ve ciltte oluşan çukurlak, boşluklar kolaylıkla dolmaktadır. Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı bu işlem ile şeker hastalarında kapanmayan yara izleri kök hücre tedavisi uygulayarak kapatılmaktadır