Kolesteatom

Kolesteatom

Kolesteatom

Bizi Takip Et


Kronik orta kulak enfeksiyonlarının önemli komplikasyonları nelerdir?
“Orta kulaktaki enfeksiyonun komşu önemli yapılara ulaşması kronik orta kulak enfeksiyonlarının komplikasyonlarını oluşturur. Enfeksiyonun yayılması direkt yolla (kolesteatom-cilt kisti) veya damarsal yolla olacaktır. Bu komplikasyonlar şunlardır:

İşitme kaybı:
Orta kulaktaki enfeksiyon veya kolesteatomun işitme kemikçiklerini tahrip etmesi sonucudur. Çoğunlukla çınlama da eşlik eden belirtidir. İç kulakta hasar sonrası oluşmuşsa yapılan tedavilere rağmen düzelmez

Baş dönmesi:
Enfeksiyonun iç kulağa ulaşması sonucudur. Denge organının yuvalandığı yarım daire kanallarda erozyon oluşması (kanal fistülü) veya toksik etkilerle oluşur.

Yüz felci:
Orta kulak veya mastoid kemik(kulak arkasındaki kemik) içinde yüz sinirinin kemik kanalının tahrip olması sonrasında meydana gelir.

Kafa içi komplikasyonlar:
Enfeksiyonun orta kulaktan ve mastoid kemikten yakın komşuluğundaki kafa içine geçmesi ile oluşurlar. Bunlar epidural apse,beyin apsesi ve menenjit gibi önemli komplikasyonlardır .Bazen kafa içindeki büyük toplar damarlarda tromboflebit (damarın pıhtı ile tıkanması ve iltihabı) -lateral sinüs tromboflebiti- meydana gelebilir.”

Kolesteatom nedir?
“Kolesteatom orta kulak veya çevresindeki kemik içinde cilt hücrelerinin gelişmesiyle ortaya çıkan bir oluşumdur. Normalde kulak zarının arkasında cilt hücresi bulunmaz. Orta kulak içinde gelişmeye başlayan kolesteatom giderek büyür ve orta kulağı çevreleyen kemik yapıları harap eder. Bu şekilde işitme kaybı, baş dönmesi ve nadiren de yüz felcine yol açabilirler.”

Nasıl ortaya çıkar?
“Kolesteatom tekrarlayan orta kulak enfeksiyonları sonucu veya östaki borusunun işlevinin yetersiz olduğu durumlarda oluşur. Zarın en dışındaki cilt tabakasının orta kulağa doğru büyümesi sonucu gelişir. Östaki borusu yutkunma ve esnemeler sırasında genizden orta kulağa hava geçirerek orta kulak basıncını dış atmosfer basıncına eşitler. Alerji, nezle ve sinüzit gibi nedenlerle östaki borusu yetersiz çalıştığında orta kulaktaki hava vücut tarafından emilir ve orta kulakta negatif basınç (vakum) oluşur. Negatif basınç kulak zarını içeri (orta kulağa doğru) çeker ve özellikle geçmişte yineleyen enfeksiyonlar nedeniyle zarın zayıfladığı bölgelerde bir cep ya da kese oluşturur. Kolesteatom genellikle bu keseden gelişir. Bazen de yineleyen veya yetersiz tedavi edilen enfeksiyonlar sonucu zarda kalıcı bir delik oluşur. Zarın kenarlarına (özellikle arka üst tarafına bitişik) yakın deliklerden zardaki cilt tabakasının orta kulağa ekilmesi ve orada büyümesi sonucu da kolesteatom oluşabilir. Daha nadir olarak orta kulak ve çevresindeki kafa kemikleri içinde doğumsal (konjenital) kolesteatomlar da görülebilir.”

Tehlikeli midir? Tedavi edilmezse neler olabilir?
“Kolesteatomlar bulundukları yerde büyürken çevresindeki kemik yapıları eriterek kendine yer açar. Kemikteki erime yoluyla orta kulaktaki enfeksiyon iç kulak ve kafa içine(beyin zarları,beyin) ulaşabilir. Uygun tedavi yapılmazsa sağırlık, baş dönmesi ve denge kusuru, menenjit ve beyin apsesi ve nadiren de ölüme yol açabilir.”

Belirtileri nelerdir?
“Başlangıçta kulak akıntısı olabilir. Akıntı bazen kötü kokuludur. Kolesteatom büyüdüğünde orta kulaktaki işitme kemikçiklerinde erimeye yol açar, işitme kaybı gelişir ve giderek artar. Kulakta basınç ve dolgunluk hissi de olabilir. Kolesteatomun büyümesi ile enfeksiyon iç kulağa ulaştığında baş dönmesi, kafa içine ulaştığında baş ağrısı, yüz sinirinin kemik kanalını eritip yüz sinirine basınç yaptığında ise yüz felci ortaya çıkabilir. Bu belirtilerin herhangi biri görüldüğünde hasta bir Kulak Burun Boğaz uzmanı tarafından tetkik edilmelidir.”

Temizlenebilir ya da tedavi edilebilir mi? Hangi tetkiklerin yapılması gerekir?
“Kolesteatomlu kronik orta kulak iltihabı Kulak Burun Boğaz uzmanınca yapılan muayenede tespit edilir. Doktorunuz kulağınızı mikroskop altında özel aletler ve aspiratör yardımı ile temizler ve antibiyotikler ve kulak damlaları ile tedavinize başlar. Tedavi kulak akıntısını kesmeyi ve enfeksiyonu kontrol altına almayı amaçlar. Kulak zarına bitişik orta kulağa sınırlı küçük kolesteatomlar muayene sırasında tamamen temizlenebilirler. Daha büyük ve komplike kolesteatomlar hastayı ciddi komplikasyonlardan korumak genellikle cerrahi tedaviyi gerektirir. İşitme seviyesini saptamak, denge organını değerlendirmek ve kolesteatomun yaygınlığını araştırmak için odiogram (işitme testi), denge testleri ve mastoid kemiğin (kulak arkasında orta kulak ve çevresinin içinde yuvalandığı kemik) bilgisayarlı tomografisi gerekebilir.”

Ameliyat gerektiren durumlar nelerdir?
“Cerrahi tedavinin temel amacı enfeksiyonun ve kolesteatomun tamamen temizlenmesi ve akıntısız, kuru bir kulak elde edilmesidir. İşitmenin korunması veya düzeltilmesi tedavide ikincil amacı oluşturur. Kolesteatom çok yaygınsa ve kulak ve çevresinde önemli tahribata yol açmışsa işitmenin rekonstruksiyonu mümkün olmayabilir. Kolesteatom denge organının yuvalandığı yarım daire kemik kanallarda erozyona ve bunun sonucu baş dönmesine yol açabilir. Bu durumda oluşan erozyonun da tamiri gerekecektir. Yüz siniri zaafiyeti veya felci oluşmuşsa sinirin tamiri de gerekecektir. Orta kulağın rekonstruksiyonu ve işitmenin düzeltilmesi her zaman tek seansta mümkün olmayabilir. Bu amaçla 6-12 ay sonra yapılan ikinci bir ameliyatla hem orta kulak ve mastoid içindeki kolesteatom artıkları temizlenir, hem de işitmenin düzeltilmesine çalışılır. Ameliyat çoğunlukla genel anestezi (narkoz) ile yapılır. Hastaneye yatış genellikle aynı gün sabah erken saatte olur. Ameliyat da erken saatte yapılmışsa hasta aynı gün taburcu olabilir. Bazen bir gün yatış gerekebilir. Ciddi enfeksiyon veya komplikasyon nedeniyle ameliyat olan hastalar ameliyat sonrası uygulanacak antibiyotik tedavisi için hastanede daha uzun süre kalırlar. Ameliyat sonrası 1-2 haftalık dinlenmeden sonra hasta günlük işlerine geri dönebilir.”

Kolesteatom tekrarlar mı?
“Kolesteatomun hangi cerrahi teknik uygulanırsa uygulansın tekrarlama riski her zaman vardır. Bu yüzden ameliyat sonrası hastaların ayaktan takip edilmeleri gerekir. Açık mastoidektomi boşluğu oluşturulan hastalarda (dış kulak yolu mastoid boşlukla birleştirilmiştir ve tek bir boşluk haline getirilmiştir. Ameliyat sahası muayene sırasında tümüyle görülebilir) boşluğu temizlemek ve enfeksiyon tekrarını engellemek için birkaç ayda bir kontrol yapılmalıdır. Bazı hastalarda ömür boyu düzenli takip gerekebilir. Kapalı teknik ameliyat yapılanlarda (dış kulak yolu korunmuştur,orta kulak ve mastoid boşluk kolesteatomdan temizlenmiş ve orta kulak olabildiğince rekonstrukte edilerek -yeniden yapılandırılarak- yeni kulak zarı yapılmıştır) kolesteatomun tekrarlama ihtimaline karşı için 18 ay sonra ikinci bakış için tekrar ameliyat yapılabilir. Bilgisayarlı tomografik tetkik veya orta kulak ve mastoid boşlukların endoskopik muayenesi de bu amaca hizmet eder.”

Kaynak: ME&DİKulak Burun Boğaz Hastalıkları Merkezi
http://www.me-di.com.tr


İçeriği Paylaşın