Kolon Kanseri Belirtileri

Kolon Kanseri Belirtileri

Kolon Kanseri Belirtileri

Bizi Takip Et


Memorial Şişli Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü Sorumlusu Doç. Dr. Serkan Keskin, Atv Avrupa ekranlarında yayımlanmakta olan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey" programına katıldı.

Kolon kanseri ne sıklıkla ve hangi yaşlarda ortaya çıkar, görülme sıklığı açısından kadın - erkek farkı nedir? Kolon kanserinin belirtileri nelerdir? Dışkıdaki kan, hemoroit ile karıştırılabiliyor mu? Kolon kanseri teşhisi için ne tür tetkikler yapılmalıdır? Bir kişinin birinci dereceden yakın akrabalarında kolon kanseri varsa, kendisi ne ölçüde risk taşır ve risk grubuna giren bu tür kişilerde tarama testlerine kaç yaşından itibaren başlanmalıdır? Birden fazla polipi olan hastalara yaklaşımınız nasıl oluyor? Bazı kanserlerin genetik olarak kalın bağırsak kanseriyle ilişkisi var mı? Hangi gıdalar kolon kanseri riskini artırır, kolon kanserinden korunmak için nasıl beslenmeliyiz? Kalın bağırsak kanserinde tedavi yöntemleri nelerdir? Akılı ilaç nedir?

Kalın bağırsak tedavisinde akılı ilaçlar kullanılıyor mu?

Doç. Dr. Serkan Keskin, Esra Kazancıbaşı’nın sorularını yanıtladı.

.  Kolon kanseri ne sıklıkla ve hangi yaşlarda ortaya çıkar, görülme sıklığı açısından kadın - erkek farkı nedir?

“ Kolon kanseri ortalama olarak 60’lı yaşlarda ortaya çıkan bir kanser çeşididir, erkek ve kadında genel olarak eşit oranda görülmektedir. Kolon kanseri en sık görülen kanserler arasındadır. Erkekler için akciğer kanseri ve prostat kanserinden sonra üçüncü en sık gördüğümüz, kandınlar için ise meme kanserinden sonra ikinci en sık gördüğümüz kanser tipidir.”

.  Kolon kanserinin belirtileri nelerdir?

“Hastalığa erken evrede tanı konması hayatın kurtulması anlamına geliyor. Kalın bağırsak kanseri, çok erken işaretleri olan bir kanser çeşididir. Belirtileri büyük abdeste kan görmek, kabızlık olabilir, karın ağrısı, kilo kaybı, iştahsızlık gibi yakınmalar olabilir.  En sık gördüğümüz belirti büyük abdeste kan veya dışkılama alışkanlıklarında değişme. Örneğin büyük abdestin çapında incelme, eskisine göre renginde farklılaşma veya kan görme gibi belirtiler kalın bağırsak kanserini en sık gördüğümüz belirtileridir.

Bununla beraber zaman zaman gizli kanamalar şeklinde de ortaya çıkabilir. Bu durumlarda sadece bir kansızlık ile belirti verebilir.  Özellikle menopozdan sonraki bütün kadınlarda kansızlığın nedeni mutlaka kolon kanseri yönünden araştırılmalıdır.”

. Dışkıdaki kan, hemoroit ile karıştırılabiliyor mu?

“ Dışkıda görülen kan için bir hekime başvurulmalıdır. Basit hemoroit veya bir çatlak diye geçiştirilmemelidir. Kalın bağırsak kanseri olan hastaların yarısından fazlasında zaten hemoroit de vardır.”

. Kolon kanseri teşhisi için ne tür tetkikler yapılmalıdır?

“Hastanın önce muayenesi yapılmalı ardında kan tetkiklerini istemek gerekiyor. Tetkiklerde anemi var mı, yok mu diye bakmak gerekiyor. Bunların sonuçları normal çıksa bile kolon kanserine işaret eden şikâyetleri olan her hastaya mutlaka kolonoskopi yapılarak tüm kalın bağırsağın incelenmesi gerekiyor.

Kalın bağırsak bir buçuk metre uzunluğunda bir organ, bu organın tamamını inceleyecek sistemin ismi de total kolonoskopidir. Bunun mutlaka yapılması gerekiyor.”

“ERKEN TEŞHİSLE KOLON KANSERİ TAMAMEN ÖNLENEBİLİR”

. Bir kişinin birinci dereceden yakın akrabalarında kolon kanseri varsa, kendisi ne ölçüde risk taşır ve risk grubuna giren bu tür kişilerde tarama testlerine kaç yaşından itibaren başlanmalıdır?

“ Genel olarak halk sağlığı açısından bakarsak 50 yaşından sonra tüm bireylerin kalınbağırsak hastalıkları yönünden incelenmesi gerekiyor. Bir şikâyeti olsun ya da olmasın bu yaş grubundaki bütün insanlara kolonoskopi yapmak ve on yılda bir bunu tekrar ettirmek gerekiyor. Çünkü kolonoskopi yaptığımız zaman tespit ettiğimiz bir polip, o kişinin 5 yıl sonra ortaya çıkacak kanserinin başlangıcı olabilir. Bütün hastalıkları aslında bu evrede yakalamak istiyoruz. Çünkü o tespit eğimiz polipin ortadan kaldırılmasıyla aslında kanser tamamen önlenebilir.

Eğer ailede kalın bağırsak kanseri daha erken yaşta başlamışsa, o başlayan yaştan 10 yıl önce taramaya başlamak gerekiyor. Örneğin birinci dereceden akrabanız eğer 50 yaşında kolan kanseri ise 40 yaşında bu tetkiklere başlamak gerekiyor. Çünkü kolon kanseri bugünden yarına olan bir kanser değil; ufak polipler büyüyerek 5 yıl içinde kanserleşiyor. İşte biz bu polip esnasında kanser olmadan o polipi alalım istiyoruz. Böylece, ne ameliyat ne de kemoterapi tedavisine gerek kalmamış oluyor.”

.  Birden fazla polipi olan hastalara yaklaşımınız nasıl oluyor?

“Eğer polip tespit edildiyse o grup hastaların bütün kalın bağırsağını ortadan kaldırmak gerekiyor. Çünkü bu grup kişilerde ailesel durumda kanserin ortaya çıkma yüzdesi, yüzde yüzdür. Birkaç tane polipi olan kişilerde en yüksek riskli olan polipleri mutlaka ortadan kaldırıyoruz. Eğer ilk seansta bu polipler ortadan kaldırılamazsa takip edilen 3 ya da 6 ay sonraki kolonoskopide bu poliplerin alınması gerekiyor.”

“BAŞKA BİR ORGAN KANSERİ VARSA KALIN BAĞIRSAK KANSERİNİN ORTAYA ÇIKMA İHTİMALİ YÜKSEKTİR"

. Bazı kanserlerin genetik olarak kalın bağırsak kanseriyle ilişkisi var mı?

“Bir kişide eğer kanser varsa başka bir organında kanser ortaya çıkması normal popülasyona göre kat kat yüksektir.  Örneğin yumurtalık kanseri, rahim kanseri,  mide kanseri, meme kanseri olan kişilerde kalın bağırsak kanserinin ortaya çıkma ihtimali çok daha yüksektir. Örneğin pankreas kanseri olan kişilerde kalın bağırsak kanserinin ikinci bir kanser çeşidi olarak ortaya çıkma ihtimali de çok daha yüksektir. Eğer kişinin başka bir organ kanseri varsa, diğer organ kanserleri yönünden çok sıkı takip etmek gerekiyor.”

. Hangi gıdalar kolon kanseri riskini artırır, kolon kanserinden korunmak için nasıl beslenmeliyiz?

“Kalın bağırsak uzun süre toksit maddelere maruz kalırsa kalın bağırsak kanserinin ortaya çıkma ihtimali o kadar yükselir. Kabızlık, kalın bağırsak kanseri için dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Lifli gıdaları özellikle tercih ederek günlük beslenmemiz içinde bolca tüketmeliyiz. Sebzeler ve meyveler, bağırsağın içindeki su miktarını artırarak daha rahat tuvalete çıkmayı kolaylaştıran besinlerdir. Bunlar dışında D, A ve B vitamini, kalın bağırsak kanseri için koruyucu vitaminlerdir, özellikle D vitamini ve kalsiyum tüketimi çok önemli. Süt, yoğurt gibi gıdaları tüketmeliyiz. Selenyumdan zengin gıdalarla deniz ürünleriyle beslenmek kalın bağırsak kanseri açısından riski azaltan gıdalardır.

Hayvansal gıdalardan özellikle kırmızı eti aşırı miktarda tüketmek kalın bağırsak kanseri için bir risk faktörüdür. Yağdan ve karbonhidrattan zengin beslenmek kalın bağırsak hastalıkları için bir risk faktörüdür. Bunlarla beraber aşırı kilolu kişilerde kalın bağırsak kanseri daha fazla görülüyor. Sedanter yaşam dediğimiz hareketsiz yaşamın olduğu kişilerde kalın bağırsak hastalıkları daha sık görülüyor.”

. Kalın bağırsak kanserinde tedavi yöntemleri nelerdir?

“Genel olarak bütün kanser tedavileri için kullandığımız üç tane yöntem var.  Bunlar ameliyat, ilaç tedavisi, radyoterapi yöntemleridir. Bazı hastalarda bu üç yöntemden birini, bazısında iki yöntemi, bazısında da üç yöntemi de kullanıyoruz.

Kalın bağırsağın son yirmi cm’lik kısmının özel bir ismi var oraya rektum diyoruz. Rektumun tedavisi daha farklı; radyoterapi gündeme geliyor. Cerrahiyle beraber kemoterapiyi de kullanıyoruz.

Kolon kanseri dört evreye ayrılıyor. Evre bir ve ikide herhangi bir ilaç tedavisine gerek olmuyor. Sadece ameliyat, bu grup hasta için yeterli bir tedavi yöntemidir. Üçüncü evredeki hastalarda kanser çevre lenflere yayılmışsa ondan sonra uzak organlara gitme ihtimali çok yüksek demektir. Bu evrede olan bir kişinin mutlaka kemoterapi alması gerekiyor. Bunun amacı koruyucu tedavidir. Kemoterapiyi verip o hastalığın bir daha geri dönmesini yüzde yüz engellemeye çalışıyoruz.  Bunun için son yıllarda önemli aşamalar kaydedildi. Yeni ilaçlar ortaya çıktı; onları kullanıyoruz. Aslında kemoterapi demek, ilaç demek.”

. Akılı ilaç nedir? Kalın bağırsak tedavisinde akılı ilaçlar kullanılıyor mu?

“Akılı dememizin nedeni, bu ilaçların gidip sadece tümör hücrelerini bulması ve onları öldürmesidir.  Tümör hücresi üzerinde ve sadece tümör hücersine ait bir reseptörü tespit ediyoruz. Akılı ilaca da diyoruz ki, 'Gidip sadece o tümör hücresini bulun ve öldürün. Başka hücrelere de gitmeyin'. Bu, daha fazla etkinlik, daha az yan etki demek.

Kalın bağırsak kanserinde hedefe yönelik ilaçları yani akılı ilaçları artık rutin olarak kullanıyoruz. Onkolojide bireyselleştirilmiş tedaviden söz ediyoruz. Eskiden kalın bağırsak hastası olan herkese aynı ilaç verilirdi. Şimdi öyle değil, kişilerin tümörünü alıp inceliyoruz hangi ilaca uygun diye test ediyoruz. Her gelen hastaya ona uygun ilacı vererek tedavisini yapıyoruz.”

. Kolon kanseri nedeniyle kemoterapi tedavisi gören bir hasta nelere dikkat etmeli?

“ Kemoterapi açısından genel olarak halsizlik ve yorgunluktan söz edebiliriz. Kimi hastalarda bulantı, bazen elde ve ayaklarda uyuşma, saçlarda seyrelme gibi yan etkilerden söz edilebilir ama eskiden gördüğümüz yan etkilerin çok daha azını görüyoruz. Bunlardan korunmak için bol sıvı gıda tüketmek gerekiyor. Hijyen koşullarına mümkün olduğu kadar dikkat etmek gerekiyor. Daha doğal daha az hormonlu olduğunu düşündüğümüz gıdaları tüketmek gerekiyor.

Kemoterapi tedavisi sırasında enfeksiyonlara bir yakınlık oluyor. O dönemlerde kalabalık ortamlardan uzak durmaya çalışmak gerekiyor.”


 


İçeriği Paylaşın