Kombine Tamamlayıcı Tedaviyle Felçten Kurtuldu

Halil Yılmaz 63 yaşında, felç geçirdi. Bir hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra 45 gün fizik tedavi gördü. Yüzde doksan beş hareket kaybı nedeniyle yatalak raporu verilerek taburcu edildi. Fizik Tedaviye yanıt vermeyen ve felçli olarak yatağa mahkum kalan Halil Yılmaz, Kombine Tamamlayıcı Tıp Tedavisi ile dört haftada bastonlu, altı hafta sonrada bastonsuz yürümeye başladı.

Kombine Tamamlayıcı Tıp Uzmanı Dr. Kamil Teker; uygulanan tedavilere yanıt vermeyen 63 yaşında ki Halil Yılmaz’ın, sol tarafını kullanamadığını ve evde yatalak olarak bakılırken merkezlerine geldiğini söyledi. Kombine Tamamlayıcı Tıp Tekniklerinden manuel terapi, kayropraktik, iplikatör, detox, mezoterapi, cgf-kök hücre, mikrosirkülasyon düzenleyici frekans terapi, fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemlerini uyguladıklarını belirtti.

Dr. Kamil Teker Halil Yılmaz’ın kombine tamamlayıcı tıp uygulamalarından bir hafta sonra, sol bacağını kendine çekme ve itme, ikinci haftada sol ayak parmaklarının fleksiyon yanıtı, sol kolunu kaldırma, açma –kapama hareketi, üçüncü haftada sol ayak parmaklarını açma- kapama ve sol elde parmaklarını kapatma, sıvı gıdaları yutabilme becerisinin geliştiğini söyledi. Dördüncü haftada ise sol gözde gözünü kapatma ve sol ağız kenarında düzelme ve ıslık çalma becerisinin geliştiğini belirterek, bastonla yürümeye başladığını söyledi. Dr. Kamil Teker hastanın son durumu ile ilgili şöyle konuştu: “Hasta son olarak bastonsuz serbest yürüyebiliyor. Konuşması anlaşılır, telaffuzu tama yakın. Şuur açık, aktif, kooperasyonu yeterli. Islık çalabiliyor, sol gözü kapanabiliyor Gözlerini sıkı yumabiliyor. Sol el parmaklarında fleksiyon ve ekstansiyonu tam, dirsek fleksiyon ve ekstansiyonu tam. Sol ayak bileği fleksiyon ve ekstansiyonu yüzde 80. Diz fleksiyon ve ekstansiyonu tam. Kalça fleksiyon ve ekstansiyonu tam”

Halil Yılmaz

Kombine Tamamlayıcı Tıp Uzmanı Dr. Kamil Teker; felç hastalarının dışında da omurganın düzenli bakıma ihtiyacı olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Omurga, kas iskelet sisteminin temel direğidir. Her hücrenin bir bütünden, bütün vücudun ise her hücreden her an haberi olur. Anatomik açıdan bakıldığında, beyinden çıkan sinir dalları kafatasından sonra omurganın ortasındaki kanaldan, bel bölgesine kadar kesintisiz uzanır ve organlara, kaslara deriye giden motor ve duyu fonksiyonlarını yürüten sinir dalları ile bir haberleşme ağı sağlar. Bu haberleşme ağı sayesinde her doku ve hücreden çıkan sinyaller merkezi sinir sistemine aktarılır. Merkezi sinir sisteminden gelen her uyarı da organ ve dokuya iletilir. Bu görevi itibarıyla omurga bir kavşak olarak iş görür. Omurgada ki hizalanma kusuru ve omurgayı çevreleyen bağ dokusunda ki sertleşme (kireçlenme) nedeniyle, sinirlerde baskı ve gerilim oluşur. Sinir dallarında ki fonksiyon kaybı nedeniyle organların hayati fonksiyonlarında yetersizlik gelişir, kaslarda ve eklemlerde ağrı ile hareket kusuru ortaya çıkar. Bu bozulma zamanla kronik hastalıkların (şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği, kronik böbrek yetersizliği, felç…vb) vücuda yerleşmesini kolaylaştırır