Koroner Bypass
Koroner Bypass
Bizi Takip Et
Kalp diğer organlardan farklı olarak durmaksızın çalışır ve dakikada ortalama 70 kez çarpmaktadır. Bu hesapla saatte 4200, günde 100 800, yılda 36 792 000 ve 70 yıl yaşayan bireyde 2 575 440 000 kez çalışmaktadır. Bu performansın sağlanabilmesi için gerekli besleyici kan kalbe koroner damarlar tarafından sağlanır. Koroner damarlar daralır veya tıkanırsa kalp gerekli oksijen ve besinleri dolaşımdan alamaz. Besin ve oksijen azlığı kritik düzeyi geçerse kalp kas dokusunda bulgular başlar ve son aşamada kalp krizi ortaya çıkabilir. Koroner atardamar hastalığı kalbin yeterli beslenememesidir. Koroner bypass cerrahisi en sık yapılan açık kalp ameliyattır. Kısaca dar ya da tıkalı olan damara bir başka yoldan kan getirilmesidir.
TANI
Kalbi besleyen damarlardan biri daralır veya tıkanırsa hastada göğüs ağrısı veya kalp krizi oluşabilir. Tablo bazı hastalarda göğüs ağrısı olmadan kalp krizi veya ani ölüm olarak ortaya çıkabilir. Şeker hastalarında ağrı olmaksızın kalp krizi gelişme olasılığı daha fazladır. Kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, sigara alışkanlığı ve erkek hastalarda risk daha fazladır. Tanıda öncelikle elektrokardiyografi ve efor testi kullanılır. Kesin tanı koroner anjiyografi ile konur. Bu işlemde kasık veya koldan atardamar içine girilerek kalbi besleyen damarların filmi çekilir ve darlık, tıkanıklık ve kalp kasının kasılma gücü saptanır.
TEDAVİ
Tedavi seçenekleri: ilaç tedavisi, anjiyoplasti, bypass. Bu seçenekler her hastaya göre ayrı ayrı değerlendirilir. Hastanın tıkalı olan damar sayısı, darlıkların derecesi, kalbin kasılabilme gücü ve yaşı gözönüne alınır. Koroner bypass ve diğer tedavi seçeneklerinin hangi koşullarda uygulanması gerektiği çeşitli araştırmalar sonucunda saptanmıştır. Son karar kardiyoloji ve kalp ve damar cerrahisi uzmanlarınca değerlendirilerek birlikte verilmektedir.
KORONER BYPASS AMELİYATI
Koroner bypass ameliyatları Türkiye`de birçok merkezde çok iyi sonuçlarla, olağan bir ameliyat olarak yapılmaktadır. Burada iman tahtası kemiği yukardan aşağıya doğru kesilerek kalbe ulaşılır. Kalbin görevi geçici olarak kalp-akciğer makinesine bırakılır ve kalp durdurulur. Tıkalı olan damarlara bypass (köprüleme) yapılarak yeniden yeterli kan ulaşması sağlanır. Bu iş için vücutta yedek olarak değerlendirilen damarlar kullanılır ve bunlara “greft” denir. Atardamar greftleri iman tahtası kemiğinin altında seyreden “iç meme atardamarı” veya kol atardamarı olabilir ve bu greftlerin uzun dönem başarı oranları daha yüksektir. Toplardamar greftleri ise bacaklardan sağlanır.
Tüm cerrahi işlemler gibi koroner bypass işlemi de belirli oranlarda riske sahiptir. Erken ameliyat sonrası kanama, ameliyat sırasında veya sonrasında kalp krizi, geçici veya kalıcı felç gelişebilir. Ölüm riski %1-3 arasındadır ve hastanın genel durumuna, yaşına, cinsine, kalbin operasyon öncesi durumuna, ilave hastalık olup olmamasına göre bu risk artabilir. Koroner damar hastalığı ilerleyici bir hastalıktır ve ömür boyu tedavisi gerekmektedir. Var olan risk faktörlerinin kontrol altına alınması ve hastanın yaşam tarzını buna göre düzenlemesi çok önemlidir. Hastalara ameliyat sonrası aspirin önerilir ve kolesterol düşürücü diyet, sigaradan kesin uzak durma önerilir.
Prof. Dr. A. Kürşat Bozkurt
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı
www.kursatbozkurt.com
İçeriği Paylaşın