2011 yılında yapılan Kadın Sağlığı Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de 3 kadından yalnızca 1 tanesi, modern, güvenilir ve geri dönüşlü doğum kontrol yöntemlerini kullanıyor. Türk Aile Planlaması Derneği (TAP) Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu tarafından yapılan açıklamada ülkemizde her yıl 1.9 milyon gebelik oluştuğu ve bunların 550 bininin planlanmamış gebelik olduğunu ve 285 bininin kürtajla sonuçlandığı belirtildi.
Planlanmayan gebelikler, tüm dünyanın en büyük sorunlarından biri. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmaları, her yıl yaklaşık 40 milyon gebeliğin yüzde 30’unun planlanmadığını, yüzde 12’sinin ise kürtajla sonlandırıldığını gösteriyor. Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu; “Kürtaj bir aile planlaması yöntemi değildir. Bebek ve anne için en sağlıklı doğum aralığı 2 yıldır, bu aralık olduğunda bebek normal ağırlıkta oluyor, anomaliler azalıyor, bebek ölümleri engellenmiş oluyor, aynı şeyler annelerimiz için de geçerli, düşükler azalıyor, gebelikteki problemler azalıyor, sağlıklı doğuma ulaşma şansı artıyor. O nedenle doğumlar arasını 2 yılda tutmak, bebeği ve anneyi sağlıkla mutlu sona ulaştırmak için, henüz gebelik oluşmadan kürtaj yerine etkin, modern aile planlaması yöntemlerini kullanmak ve lüzumsuz müdahalelerden kaçınmak büyük önem taşıyor” dedi.
Prof. Dr. Şatıroğlu Türk kadınlarının doğum kontrol yöntemlerine yaklaşımlarının, yöntem kullanım alışkanlıklarının ve tercihlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen Kadın Sağlığı araştırması ile ilgili de bilgi verdi.
Araştırma sonuçlarına göre; 15-49 yaş grubundaki kadınlar tarafından Türkiye’de en çok kullanılan doğum kontrol yöntemi; yüzde 22 ile bakırlı spiral. Bunu yüzde 16 ile kondom takip ediyor. Modern ve güvenilir bir yöntem olan doğum kontrol haplarının Türkiye’de kullanım sadece yüzde 8 oranında. Bu oran; İran, Mısır, gibi ülkelerin bile oldukça gerisinde.
Geleneksel bir yöntem olan ve gerçek bir korunma sağlamayan geri çekilme yöntemi, çoğu modern yöntemden daha fazla kullanılıyor (yüzde 20 oranında). Ancak bu yöntem, aile planlamadığı halde gebelikle sonuçlanabiliyor. Hayatı boyunca geri çekilme yöntemiyle korunan 3 kadından biri, istemeden gebe kalıyor. Bu gebeliklerin bir kısmı da kürtaj ile sonuçlanıyor.
"LİSE VE ÜNİVERSİTE MEZUNLARININ YARISI KORUNMA YÖNTEMİ KULLANMIYOR"
Kadınların yüzde 40’ı ise, gebelik planlamadığı halde hiçbir korunma yöntemi kullanmıyor. Ne yazık ki bu gebeliklerin bir kısmı da kürtajla sonuçlanıyor. Kadınlar, korunmayla ilgili bilgi kaynağı olarak; yüzde 40 jinekologlara, yüzde 35 ise yakın arkadaşlarına güveniyor.
Araştırmada eşlerin doğum kontrol yöntemine etkisi sorulduğunda araştırmaya katılan kadınların yüzde 71’i, eşlerinin doğum kontrol yöntemi üzerinde etkisi olduğunu söylüyor.
İlkokul mezunları arasında en sık kullanılan yöntem spiral iken, lise ve üniversite mezunlarının hemen hemen yarısının şimdiye kadar hiç korunma yöntemi kullanmadığı görülüyor.
"ÇALIŞMAYAN KADIN SPİRALİ TERCİH EDİYOR"
Kadınların çalışma durumları incelendiğinde, çalışan kadınlar doğum kontrol hapını tercih ederken çalışmayan kadınların bakırlı spiral kullanma oranının daha yüksek olduğu görülüyor.
Riskli bir yöntem olan geri çekilme yönteminin, ilkokul mezunu kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlar tarafından yaklaşık yüzde 20 oranında kullanıldığı görülüyor.
Türk Aile Planlama Derneği olarak anne ve bebek sağlığı için gerekli olan tıbbi tavsiyelere uyarak, isteyenin istediği zaman ve istediği kadar gebe kalma hakkı olduğu evrensel insan haklarındandır inancı içinde çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, korunma yöntemleri konusunda doktor tavsiyesinin doğru bilgiye ulaşma konusunda çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Portalımız daha iyi bir deneyim için çerez kullanmaktadır. Portalımızda ziyaretinize devam etmeniz durumunda çerez politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.