Kronik Ağrı Sendromu: Fibromiyalji

Kronik Ağrı Sendromu: Fibromiyalji

Kronik Ağrı Sendromu: Fibromiyalji

Bizi Takip Et


FİDAN POYRAZ

12 Mayıs Fibromiyalji Günü nedeniyle Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği (FTR) tarafından İstanbul’da bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, Dernek Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Ketenci ve yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Deniz Evcik dünyada yaygın olarak görülen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırılan fibromiyalji hastalığı hakkında bilgi verdiler.

FİBROMİYALJİNİN ANA YAKINMALARI AĞRI VE YORGUNLUKTUR”

“Fibromiyalji,  kronik ve yaygın kas iskelet sistemi ağrısına yol açan,  yorgunluk, uyku bozukluğu, bilişsel fonksiyonlarda değişim, depresyon ve anksiyete,  psikolojik yakınmalar, kollarda bacaklarda karıncalanmalar, uyuşukluk, yanma hissi, migren ve gerilim tipi baş ağrısı, ağrılı adet görme, bağırsak fonksiyonlarında değişim, çarpıntı, idrar yaparken yanma,  huzursuz bacak sendromu gibi birçok farklı yakınmanın eşlik ettiği kronik ağrı sendromudur” Prof. Dr. Deniz Evcik, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı:

  • Genetik
  • Kadın olmak
  • Yaşın ilerlemesi
  • Omurgaya yönelik olan fiziksel travmalar
  • Cerrahi müdahaleler
  • Trafik kazaları
  • Geçirilmiş enfeksiyonlar
  • Çocukluk dönemimde psikolojik veya fiziksel şiddet, cinsel istismar, boşanma, savaş
  • İşle ilgili sorunlar
  • Aşırı aktif ve mükemmeliyetçi yaşam tarzı, kişilik

KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Fibromiyaljinin kadınlarda erkeklere kıyasla üç kat daha fazla görüldüğünü belirten Prof. Dr. Deniz  Evcik “Tanı konulması ancak konusunda uzman bir hekim ile gerçekleşir. Bu hastalık tanısı için hiç bir özel bir test yoktur. Klinik muayene ve hastanın yakınmalarının değerlendirilmesi ile tanıya varılır.

Buna göre yakınmaların en az üç aydır devam etmesi,  hastanın ağrı hissettiği bölgelerin sayısı ve semptomların şiddetinin ölçüldüğü anket değerlendirilmektedir. Ayrıca eşlik eden başka ağrılı rahatsızlıklar da araştırılır” şeklinde konuştu.

FİBROMİYALJİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Prof. Dr. Ayşegül Ketenci, fibromiyaljinin zemin hazırladığı hastalıklara dikkat çekerek “Fibromiyaljinin romatizmal hastalıkları tetiklediğini ve Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre bazı kanser türlerine yakalanma riskini 40 kat daha arttırdığına dair sonuçlar elde edildiğine” değindi.  Fibromiyaljinin tedavisini anlatan Prof. Dr. Ketenci  şöyle konuştu:

“Bu hastalığın tedavisinde multidisipliner yaklaşım çok önemlidir. Fibromiyalji sendromu, uygun tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Tedaviyi, ilaç dışı tedaviler ve ilaç tedavileri olarak ikiye ayırmak mümkündür. İlaç dışı tedavilerin başında eğitim ve egzersiz gelmektedir. Hastaların hastalıklarını bilmeleri, ailelerin bu hastalığı öğrenmeleri tedavinin ilk adımıdır. Hastanın tedaviye uyumu, ağrısını artıran ve azaltan nedenleri bilmesi, bunlarla nasıl başa çıkacağını öğrenmesi temeldir. Fibromiyalji sendromunda genelde ailelerin hastaya desteği azdır, bu da çaresizlik ve anlaşılamama hissini arttırır. Bu nedenle tedaviye hastanın yakınlarının da dahil edilmesi, hastalık hakkında bilgi verilmesi önemlidir. Eğitimden sonra en önemli basamak egzersiz yapmaktır. Uzun süre ağrı çeken ve hareketi azalan kişilerin, egzersize ilk başladıklarında ağrılarının biraz artması normaldir. Bu nedenle egzersizlere önce küçük ama düzenli yürüyüşlerle veya yüzme ile başlanması önerilir. Haftada 2-3 gün egzersiz yapmak yeterlidir. Unutulmaması gereken önemli bir nokta, hareketlere yavaş yavaş çok yüklenmeden başlanması ve yavaş artırması gerekliliğidir.  Tedavinin bir diğer basamağı ilaç tedavileridir. Klasik ağrı kesicilerin, kas gevşeticilerin ve romatizma ilaçlarının tedavide kanıtlanmış bir yeri yoktur. Buna karşın nöbet önleyici ilaçlar olarak bilinen antiepileptik ilaçların ve depresyonu tedavi eden antidepresanların tedavide yeri vardır. Bu ilaçlar hastanın ağrısını kontrol ederek aktivitelerinin artmasına yardımcı olur.”


İçeriği Paylaşın