Liposuction Güzelleşme Sanatıdır
Liposuction Güzelleşme Sanatıdır
Bizi Takip Et
Liposuction, “cilt altındaki yağların bir kanül ve güçlü vakum sistemi kullanılarak uzaklaştırılması işlemi” olarak tanımlanıyor. Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ergin Er, bu işlemin aynı zamanda güzelliğin ortaya çıkarılmasını sağlayan bir sanat olduğunu söylüyor. Dr. Er, “Bir heykeltıraş gibi vücut silueti üzerinde özenle ve son derece dikkatle uğraşmayı gerektirir. Liposhaping, Lipocontouring, Liposelection, Lipoline gibi isimlendirmelerin ise hiçbir bilimsel temeli yoktur, sadece ticari amaçlıdır” diyor. Dr. Er konuyla ilgili soruları tüm ayrıntılarıyla yanıtladı.
LİPOSUCTİON İŞLEMİNİ KİMLER UYGULAYABİLİR?
Estetik girişimlerde her şeyden önce en önemlisi hastanın güvenliğidir. Hasta güvenliğini belirleyen ise işlemin yapıldığı ortam ve işlemi uygulayan cerrahın eğitimidir. Plastik cerrahi eğitimi sırasında verilen estetik nosyon ve felsefe diğer hiçbir branş eğitiminde verilmemektedir. Günümüzde maalesef sadece ticari nedenlerle değişik branşların estetik cerrahi uygulamaları mevcuttur. Fakat çoğunlukla bunlar komplikasyonlara, mutsuz sonuçlara ve hasta güvenliğiyle ilgili problemlere neden olmaktadır. O nedenle hastaların doktorlarını seçerken çok dikkatli olması gereklidir.
LİPOSUCTİON TEKNİKLERİ NELERDİR?
KURU TEKNİK: Bu yağların emilimi öncesinde her hangi bir sıvı vermeksizin uygulanır. Şu anda tamamen tarihsel değeri vardır ve hiçbir cerrah tarafından uygulanmamaktadır.
ISLAK (WET) TEKNİK: Sadece genel anestezi altında uygulanabilir. Bu teknikte yaklaşık 100 ml. Kadar solüsyon verilerek yapılmaktadır. Bu teknikte yağ emilimi esnasında % 20-30 gibi bir kan kaybı olur ki bu nedenle tercih edilmemektedir.
ÇOK ISLAK (SUPER WET) TEKNİK: bu teknik de sadece genel anestezi altında uygulanır. Yaklaşık emilen yağ miktarının yarısı kadar solüsyon verilmesi gerekir. Bu teknikte %8 gibi kan kaybı olur.
TÜMESENT TEKNİK: hali hazırda uygulanan yöntemler arasında en güvenli olan yöntem budur.”tumescent” kelimesi şişirilmiş demektir. Bu yöntemde yüksek miktarda solüsyon verilerek yağ emilecek dokular hazırlanır. Bu verilen solüsyon sayesinde yağ emme işlemi TAMAMEN LOKAL ANESTEZİ ile veya SEDASYON altında yapılabilir.
Tümescent teknik:
1. Tam bir bölgesel anestezi sağlar
2. Tüm kan damarlarının büzülmesini sağlar ve böylece işlem sırasında kan kaybı hemen hiç olmaz.
KULLANILAN KANÜLLERİN SONUCA ETKİSİ VAR MIDIR?
Sonuçların mükemmelliği için diğer bir şart da kullanılan kanüllerdir. Şu anda yaygın olarak genellikle 3-4 mm boyutlarında kanüller kullanılmaktadır. Kliniğimizde ise MİKROKANÜL tekniği kullanılmaktadır. Mikrokanül 1-2 mm çapındaki kanüllerdir. Bu kanüllerle tüm yağ kompartmanları üzerinde detaylı çalışma mümkün olduğu için düzensizlik oluşma riski minimumdur ve kanüller cildin alt tabakasına zarar vermediğinden ciltte alttan hasarlanma veya skar gelişimi olmaz.
TÜMESENT MİKROKANÜLER LİPSUCTİON TEKNİĞİ KİM TARAFINDAN, NASIL GELİŞTİRİLDİ?
Liposuction ilk kez 1977 de İtalyan Fischer tarafından tanımlanmıştır. Hemen sonrasında Fransız Illouz ve Fournier tarafından geliştirilmiştir. Bu dönemde liposuction ya hiç solüsyon infiltrasyonu yapılmayan ‘ Kuru teknik’ veya çok az infiltrasyon yapılan ‘ ıslak teknik’ kullanılarak büyük kanüller yardımıyla yapıldığı için aşırı derecede kanamalar, uzun süreli iyileşme zamanı ve ileri derecede yüzey düzensizliklerine neden olmaktaydı. Zaman içinde teknikte küçük değişiklikler yapılmasına rağmen 1984 e kadar bu sorunlar aşılamadı. 1984 de Amerkalı kozmetik cerrah Dr. Jeffrey Alan KLEIN tarafından ‘ Mikrokanüller Lokal Tümesent Liposuction‘ tekniği ilk kez tanımlandı. Dr KLEIN aynı zamanda matematik, istatistik, dahiliye ve farmakoloji alanında doktora sahibidir ve tümescent liposuction un bulucusu olarak dünyadaki en önemli otoritedir. Dr. Klein tekniğini ilk kez 1986 da benimde şu an üyesi olduğum American Academy of Cosmetic Surgery toplantısında sundu. Takip eden yıllarda yaklaşık 10.000 liposuction operasyonunu başarıyla gerçekleştirerek tekniğini mükemmelleştirmiştir.
BU YÖNTEMİN KLASİK LİPOSUCTİON’DAN FARKI NEDİR?
Daha güvenlidir: İyi bilinmektedir ki lokal anestezi uygulanan tüm anestezi şekilleri içinde en güvenli olanıdır. Bu sistemde genel anestezi yapılmadığı için bu amaçla kullanılan ilaçların tüm riskleri elimine edilmektedir.
Daha az morarma ve şişlikler: Klasik liposuctionda morarma ve şişlikler çoğu kez oluşur ve cerrah tarafından hastaya bunun normal olduğu söylenir. Tümesent liposuction da cilt altına kanama minimaldir. Ayrıca kanüller mikro boylarda olduğu için giriş delikleri de mikro boyutlardadır ve dikiş atılmadan açık bırakılır. Dolayısıyla işlem sonrası cilt altında kalan sıvılar dışarı akar ve morluk ve şişlik riski minimaldir.
Daha iyi ve düzgün sonuçlar: Bu sistemde çapları 2 mm. veya daha altında mikro kanüllerle Adit adı verilen 2 mm. lik deliklerden girerek çalışılmaktadır. Dolayısıyla yağ alınacak bölgeler üzerinde detaylı olarak birçok noktadan girip çalışmak mümkündür. Bu da klasik liposuction a göre çok daha düzgün sonuçlar elde etmeyi sağlamaktadır.
Çok kısa iyileşme zamanı: Bu teknikde kanama minimal olduğunda ve tamamen lokal anestezi ile gerçekleştiği için operasyon sonrası hastalar hemen ayağa kalkmakta ve taburcu olmaktadır.
Normal aktivitelere hızla dönüş: Bu teknikle kanama riski olmadığı için ve delikler açık bırakıldığı için operasyon sonrası şişlik ve ağrı minimaldir. Ayrıca operasyon sonrası hastalarımın çoğu bası giysisini 1 haftadan kısa bir süre giymektedirler. Dolayısıyla günlük aktivitelerine dönme süreleri çok kısadır.
İzsiz iyileşen kanül giriş delikleri: Mikrokanüller kullandığım için giriş yerleri de mikro düzeydedir ve gözle görülmeyecek şekilde iyileşirler.
ULTRASONİK LİPOSUCTİON (VASER) VE LAZER LİPOSUCTİON NEDİR?
Bu yöntemlerde temel amaç yağ dokusuna ultrasound veya lazer yardımıyla enerji aktararak ısıtmak ve yağları eritmektir. Eritilen yağların bir kısmı dışarı emilmekte hatta çoğunlukla bu da yapılmayıp içerde bırakılmaktadır. Zaman içinde bu yağların vücut tarafından emilerek yok olacağı beklenmektedir. Yapılan gerçek bilimsel araştırmalar bu yöntemlerin hiçbir değeri olmadığını kanıtlamıştır. Ayrıca bu tür kontrolsüz bir enerjinin cilt altına verilmesi beklenmedik komplikasyonlara ve skar gelişimine neden olmaktadır. Bu yöntemlerde kontrol cerrahda değil tamamen cihazdadır ve sonuçların ne olabileceği kestirilemez. Dolayısıyla mikrokanüler liposuction a hiçbir üstünlüğü yoktur.
İŞLEMİN RİSKLERİ NELERDİR?
Tüm cerrahi girişimler sonrasında enfeksiyon, kanama, iz oluşması gibi riskler olmakla beraber, tümescent liposuction sonrası bu riskler oldukça düşüktür. Bu teknik tamamen lokal olarak gerçekleştirildiği için genel anestezi veya sedasyona bağlı riskleri içermez. 15,000 hastada yapılan bir araştırmada tümesent liposuction sonrası aşırı kan kaybı, enfeksiyon ve ölüm gibi ciddi komplikasyonların olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
İŞLEMİN GEÇ DÖNEM RİSKLERİ NELERDİR?
Ciltte düzensizlik: Mikrokanüller Tümescent Liposuction sonrası ciltte düzensizlik oluşma riski diğer tüm liposuction sistemlerine göre çok daha azdır. Bu teknikte tüm yağ kompartmanları üzerinde detaylı çalışma mümkün olduğu için kanüller cildin alt tabakasına zarar vermeden işlem tamamlanabilir ve ciltte alttan hasarlanma olmaz. Aksine mikrokanüller liposuction sonrası cilt çökükleri ve sellülitlerde azalma olur fakat tam olarak geçmeleri beklenmemelidir. Tamamen pürüzsüz bir cilt elde etmeyi beklemek gerçek dışı bir yaklaşımdır. Fakat ciltte operasyon öncesinden daha fazla düzensizlik ve çöküntü olmayacağı beklenebilir. Operasyon sonrası sıradan bir kişi baktığında cildinizde liposuction sonrası düzensizlik ve çöküntü fark edemez. Yaşlanmayla beraber deri de yaşlanacağından ve yıllar boyunca güneş ışınlarının deri üzerindeki negatif etkileri olacağı için yaşlı hastalarda ve üst karın bölgesi gibi bölgelerde ince kırışıklıklar gelişebilir.
İŞLEMİN SELLÜLİTLERE ETKİSİ NEDİR?
Uyluk ve kalça bölgesine yapılan liposuction sonrası vücut konturları düzelir ama sellülit görüntüsü kaybolmaz. Sellülit kas ile cilt arasındaki bağ dokusu bağlantılarının çekmesinden oluşur. Liposuction sonrası sellülit seviyesinde azalma olabilir ama tamamen kaybolmaz. Şu kesindir ki liposuction sonrası sellülit miktarı artmaz.
İŞLEMİN AŞIRI KİLOLU HASTALARDA ETKİSİ NEDİR
Liposuction obezite için bir tedavi yöntemi değildir. Liposuction bilinçli diyet ve egzersizin yerine asla geçemez. Obez hastalarda sadece vücutlarının belirli bölgelerinde kontur düzeltmesi istediğinde iyi bir aday olabilirler.
BU İŞLEM KİMLER İÇİN RİSKLİ OLABİLİR?
Bu işlem için hastaların tam olarak sağlıklı olmaları gereklidir. Sistemik bir hastalığı veya organ yetmezliği olan hastalarda, kanama veya pıhtılaşma bozukluğu olanlarda, özellikle şeker hastalarında ve her hangi bir şekilde gebelik şüphesi olanlarda, daha önce birden fazla düşük hikayesi olan ve işlem yapılacak bölgelere ışın tedavisi gören hastalarda uygulanmamalıdır.
BU İŞLEM SONRASI SONUCUN KALICILIĞI NEDİR
Liposuction ile alınan yağ hücreleri yenilenmezler. Eğer hasta daha sonraki dönemde kilo alacak olursa yağlar vücudun diğer bölgelerine orantılı olarak dağılacaktır. Dolayısıyla liposuction sonrası elde edilen sonuçlar kalıcıdır.
İçeriği Paylaşın