Lösemi (Kan Kanseri) Tedavisi

Lösemi (Kan Kanseri) Tedavisi

Lösemi (Kan Kanseri) Tedavisi

Bizi Takip Et


Memorial Ankara Hastanesi Hematoloji Uzmanı ve Kemik İliği Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Ferit Avcu,  Atv Avrupa ekranlarında yayımlanmakta olan “Esra Kazancıbaşı İle Sağlığım İçin Herşey”  programına katıldı.

Lösemi nasıl bir hastalıktır? Kaç çeşit lösemi vardır? Lösemi belirtileri nelerdir? Akut ve kronik oluşuna göre farklılık gösterir mi? Lösemi teşhisi için hangi tetkikler yapılmalıdır? Lösemide risk faktörleri nelerdir, kalıtımın etkisi var mıdır? Evimizi radyasyon açısından nasıl daha güvenli hale getirebiliriz? Wireless bir risk faktörü müdür? Löseminin tipine ve hastalığın evresine göre tedaviye yaklaşım değişiyor mu? Ne tür tedavi seçenekleri var ve kemik iliği naklinin lösemi tedavisindeki yeri nedir?

Prof. Dr. Ferit Avcu, Esra Kazancıbaşı’nın sorularını yanıtladı.

. Lösemi (kan kanseri) nasıl bir hastalıktır?

“Lösemi (kan kanseri), kan hastalıklarının en önemlilerinden biridir. Kanın içindeki hücreciklerden kaynaklanan bir hastalıktır. Kanımızdaki alyuvarlar, akyuvarlar ve kanımızın pıhtılaşmasını sağlayan kan pulcuklarının asıl ana hücrelerinden kaynaklanan ve onların normal dışı çalışmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır."

. Kaç çeşit lösemi vardır?

“Lösemi tipleri, hücreciklerden kaynaklandığı gibi yavaş seyirli, hızlı seyirli ve ani başlangıçlı da olabilir. Yavaş seyirli olanlar, sağlıklı hücrelerimizin vücudumuzun kontrolü dışında çoğalmasıyla ortaya çıkan kronik lösemilerdir.

Akut lösemiler ise ani başlangıçlıdır ve bu tip lösemiler daha önce saydığım üç hücre topluluğundan da kaynaklanabilir. Akut lösemi,  bir anda başlar ve bir ana hücre hastalığıdır. Normal üretmesi gereken hücrelerin olgunlaşması gerekirken üremesi bir anda duruyor ve kendi başına üremeye başlıyor.

Lösemiler ayrıca, myeloid kökenli olanlar ve lenfoid kökenli olanlar olarak iki gruba ayrılıyor. Genelde biz, myeloid lösemileri akut ve kronik; lenfoid lösemileri de akut ve kronik olarak ana başlıklarda toplayıp bu şekilde değerlendiriyoruz.”

“LÖSEMİLER AKUT VE KRONİK OLARAK İKİYE AYRILIR”

. Lösemi belirtilerinelerdir? Akut ve kronik oluşuna göre farklılık gösterir mi?

“ Löseminin akut ya da kronik olması, belirtilerin ortaya çıkmasında fraklılıklar arz ediyor. Bazen hastalığın ortaya çıkma yaşı da önemlidir.

Kronik lösemiler genellikle yavaş seyirlidir. Mesela kronik lenfoid lösemi, genelde ileri yaşlarda sıklaşıyor ve hastaların yavaş yavaş hücreleri artıyor. Bu artan hücrelerir takibi gerekiyor ve gerektiği zaman tedavisi yapılması önemlidir.

Kronik lösemilerde artan bu hücrelerin tesadüfen yakalanmasının yanında bazen lenf bezlerinde şişme şeklinde de belirti verebilir. Bazen artan hücreler dalağımızı büyütebilir, karında şişlik bir anda ortaya çıkar ve tesadüfen o tanıyı koyabiliriz. Genelde, başlangıçta bir bulgu vermez. Bazen de bu belirtiler ilerlemiş aşamaya gelebilir ve nadiren kanın normal dolaşımını bozup bir kanamayla da ortaya çıkabilir.

Akut lösemiler ortaya çıktığı zaman kısa sürede bulgu verirler ve kısa sürede tedavi edilmezler ise 2 ay içinde hastayı kaybetme riskiniz vardır. Akut lösemiler bazen yavaş seyirli olabilir ama genellikle ani seyirlidir.  Akut lösemiler de enfeksiyonlara yatkınlık  artar. Tedaviyle kontrol altına alınamayan enfeksiyon hastalıklarının mutlaka araştırılması gerekir. En önemli bulgulardan birisi budur. Bu bulgular olmadan aniden başlayan bir kanamayla da kendini gösterebilir. Bu kanama her türlü olabilir. En sık gördüğümüz burun kanaması, mide bağırsak sisteminde bir kanama ya da bir yere çarptığında morarmalar şeklinde olabilir veya kendiliğinden morarmalar olabilir.  Daha önce hiç olmamasına rağmen diş eti kanamalarının meydana gelmesi gibi... Bu örnekler çoğaltılabilir.

Nadir sebepler; dalak büyümesi, ciltte döküntüler (kızarıklık, deride kabartı).”

. Lösemi teşhisi için hangi tetkikler yapılmalıdır?

“ Lösemi teşhisinde ilk yapılacak şey kandaki hücreciklerde azalma olup olmadığına bakılmasıdır. Bunların tespiti için kanın hücrelerini gösteren bir tam kan sayımı yapılır. Bu test ile kan pulcuklarının, vücudumuzun savunma görevini gören lökositlerin hem de oksijen taşıyan alyuvarların sayısını rahatlıkla görebilmekteyiz. Lösemi hastalarında özellikle vücut savunma sistemlerini oluşturan hücrelerin bazen çok arttığını görebiliriz. Bu durum hem kronik lösemilerde hem de akut lösemilerde olabilir.

Bazen de hücreler çok azalmış olabilir ya da kemik iliğinde bu lösemi hücreleri çoğalmıştır; hem kan pulcukları hem lökositler hem de alyuvarlarımızın sayısı ona bağlı azalabilir. Sonrasında da kanı mikroskopta değerlendirerek tanı koyuyoruz. Bundan sonra diğer ince ayrıntı testlere geçilir.”

“LÖSEMİLERDE EN BİLİNDİK RİSK FAKTÖRÜ RADYASYON”

. Lösemide risk faktörleri nelerdir, kalıtımın etkisi var mıdır?  

“ Her yaşta değişik lösemiler görülebilir. Bazı lösemiler yaş ilerledikçe artabilir ya da çocukluk çağında artan lösemiler olabilir. Akut lösemilerin kalıtımla ilgisi var ama bu, 'kesin olacaktır' anlamına gelmiyor. Genetik olma olayı lösemide çok fazla ispatlanmış değil. Özellikle lenfoid lösemilerde en önemli risk faktörü radyasyondur.  Lösemiye dönüşen lenf bezi kanserleri, lenfomalar, multiple myelom dediğimiz lenfoid sistemi hastalığında  bilenen en önemli etken radyasyondur. Radyasyonun alınma dozu ve radyasyona maruz kalma süresi löseminin ortaya çıkmasında önemli bir faktördür. Yaşadığımız ortam zaten radyasyona açık...Vücudumuz aslında radyasyona karşı savaşıyor ama doz arttıkça lösemi ihtimali artıyor.”

.  Evimizi radyasyon açısından nasıl daha güvenli hale getirebiliriz? Wireless bir risk faktörü müdür?

“Wireless'in kanser riski şu an tartışmalı ama yüksek voltaj ve manyetik alanların hastalık oluşturma olasılığını artırdığına dair yayınlar var. Ancak bulunduğumuz her ortamda bunlar var; bunlarla yaşamak zorundayız. Burada söz edilen direkt radyasyon, bazı tedaviler için radyasyon veriyoruz; bu durumların lösemi oluşturma riski var. Ortamın radyasyonunu mümkün oldukça azaltmak, risk faktörünü de azaltmak demek.”

. Löseminin tipine ve hastalığın evresine göre tedaviye yaklaşım değişiyor mu? Ne tür tedavi seçenekleri var ve kemik iliği naklinin lösemi tedavisindeki yeri nedir?

“Lösemi artık korkulacak bir hastalık değil; tedavilerle uzun süre kontroller sağlanabilmektedir.  Mesela 2000 yılından önce kronik myelom löseminin genetik mutasyon nedeniyle oluştuğu biliniyordu.  Sonrasında bu mutasyona yönelik bir tedavi geliştirildi.  Oysa 2000 yılından önce, bu hastaları kurtarmak için sadece kemik iliği nakli çare oluyordu. Artık bu hastaların çoğu tıbbi tedavi ile normal yaşantılarına dönebiliyorlar, sadece bazı durumlarda kemik iliği nakli gerekiyor.

Kronik lenfoid lösemide tıbbi tedaviler çok ilerlemiş durumda. Bu hastalığın uzun bir süre izlenmesi ve gerektiği zaman tedaviye başlanması gerekiyor. Dirençli vakalarda (akut lösemiye dönüşüm riski olduğu durumlarda) kemik iliği nakli gereklidir.

Burada uygulamış olduğumuz kemik iliği nakli ya hastanın kendisinden ya da kardeşinden yapılıyor.”


 


İçeriği Paylaşın