Malzeme Teknolojisi İle Meme Kanseri Operasyonlarında Estetik Başarı Artıyor
Malzeme Teknolojisi İle Meme Kanseri Operasyonlarında Estetik Başarı Artıyor
Bizi Takip Et
Kadir Has Üniversitesi farklı konularda Türkiye’nin ve dünyanın önemli bilim insanlarını ve uzmanlarını düzenlediği “Herkese Açık Kolokyum”da ağırlamaya devam ediyor. Herkese Açık Kolokyum serisinin 21’inci toplantısının konuğu Sabancı Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özge Akbulut oldu. Akbulut, konuşmasında kadınların meme kanserine yakalanmadan önceki hayatlarına geri dönebilmelerinin geçirecekleri operasyonun hem tıbbi hem de estetik olarak başarılı olmasına bağlı olduğunu belirterek, geliştirdikleri yenilikçi metotları anlattı.
Doç. Dr. Özge Akbulut “Tıpta Malzeme Bilimi: Cerrahlara Sentetik Eğitim Platformu” başlıklı bir konuşma yaparak, geliştirdikleri yeni metotlar sayesinde malzeme mühendisliğinin tıp dünyasına neler kattığını, çalışmalarından örnekler eşliğinde izleyicilerle paylaştı.
KADIN AMELİYAT SONRASI MEMESİNDEN MEMNUN DEĞİLSE TEDAVİ OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Konuşmasına istatistiki verilerle başlayan Doç. Dr. Özge Akbulut, şunları söyledi: “2018 yılındaki meme kanseri değerlerine bakarsanız, her yıl Avrupa Birliği ülkelerinde 400 bin, daha geniş Avrupa coğrafyasında ise 500 bini aşkın kadın meme kanserine yakalanıyor ve meme kanserinden ölen Avrupalı kadınların sayısı diğer kanserlerden ölen Avrupalı kadın sayısından daha fazla. Kadınların meme kanserinden önceki hayatlarına geri dönmeleri, geçirecekleri operasyonun hem tıbbi hem de estetik başarısıyla yakından alakalı. Burada tıbbi başarının yanında estetik başarıyı da küçük görmememiz gerekiyor. Çünkü eğer kadınlar meme operasyonundan sonra vücutlarından memnun değillerse daha sonraki tıbbi müdahalelere ve ilaç tedavilerine yüzde 100 cevap veremeyebiliyorlar. Mesela, kemoterapiye ya da radyoterapiye gitmeyebiliyorlar. Dolayısıyla aslında bu operasyondan sonra kadınların vücudunun nasıl olduğu en az tıbbi başarı kadar önemli.”
“CERRAHLARA YENİ METOTLARI ANLATMAK İÇİN MEME YAPIYORUZ”
Son 20-30 yılda cerrahi operasyonlar için onkoplastik yani meme koruyucu metotların geliştirildiğini söyleyen Doç. Dr. Özge Akbulut, “Bu metotlar memenin içerisinden tümörü çıkartırken memeyi olabildiğince düzgün bırakmaya, 2 memeyi olabildiğince birbirine benzetmeyi amaçlayan metotlar. Burada bizim sorduğumuz soru şu oldu: Bu metotları doktorlara, cerrah adaylarına ya da belli cerrahi alanlarda uzmanlaşmak isteyen cerrahlara nasıl öğretebiliriz? Cerrahların eğitim görebilmesi için güvenilir bir platforma ihtiyacı var. Biz de bu platformda cerrahlarımız için meme yapıyoruz. Bazı metotların bir meme modeli üzerinden denenebilmesi için bu memenin kesilebilir, biçilebilir, içinden parça çıkartılabilir, meme ucunun yeri değiştirilebilir, manipüle edilebilir olması lazım. Dolayısıyla eğer siz dokulara gerçekçi tepkiler verebilecek şekilde tasarlarsanız, cerrahlar o modeller üzerinde çalışırken sanki gerçek bir memeyi kesiyormuş gibi davranabilirler.” diye konuştu.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
Amaçlarının, meme kanserine yakalanan kadınların ameliyat sonrasında rutin kontrollerine devam ederek, doktorlarının tavsiyelerini dinleyerek hayatlarına mutlu bir şekilde devam etmeleri olduğunu söyleyen Doç. Dr. Özge Akbulut, şöyle devam etti: “Ama biz istiyoruz ki erken teşhis konusundaki farkındalığımız artsın. Erken teşhis dünyadaki tüm kadınlar için çok önemli. Eğer meme kanseri sadece memede fark ediliyorsa yani lenflere ya da vücudun başka bir yerine kayma olmamışsa 5 yıllık kurtulma oranı bir hayli yüksek. Hatta eğer tümör 1 santimetreden küçükse kurtulma oranları yüzde 99’un da üzerinde. Dolayısıyla erken teşhisin önemini bu sayılarla da ayrıca belirtmek isterim.”
İçeriği Paylaşın