Meme Kanseri Cerrahisi Sonrası Estetikte Yeni Yaklaşım: Kaybedileni Yerine Koy

Medicana International İstanbul Hastanesi Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Kutlu, meme kanseri cerrahisi sonrası estetik ameliyatlarında eskiden “alabildiğin kadar fazla doku al” ilkesinin geçerli olduğunu, ancak günümüzde “koruyabildiğin kadarını koru” hatta “kaybedileni yerine koy” anlayışının hakim olduğunu ifade etti.

Kadın yaşamını tehdit eden meme kanserine karşı tıp alanında kararlı bir mücadele yürütüldüğünü ve önemli gelişmeler kaydedildiğini aktaran Prof. Dr. Necmettin Kutlu, “Eskiden “alabildiğin kadar fazla doku al” ilkesi savunulurken, artık “koruyabildiğin kadarını koru” ilkesi geçerli hale geldi. Korumanın ötesinde, “kaybedileni yerine koy” çabası da rekonstrüksiyon (yeniden yapılandırma) yöntem ve seçeneklerinin de gelişmesine yol açtı” dedi.

HASTANIN ÖYKÜSÜNE GÖRE YÖNTEM DEĞİŞEBİLİR
Meme kanseri sonrası yapılan estetik operasyonlarla ilgili çok sayıda seçenek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Necmettin Kutlu, gelişen rekonstrüksiyon yöntemleri hakkında şunları söyledi:  “Hastaya Lumpektomi (meme dokusunun bir kısmının alınması ) uygulanmışsa kalan meme dokusuna şekil verilip, sağlıklı diğer memeyi de küçülterek estetik görünümlü memeler oluşturmak mümkündür. Ancak daha geniş kitle alımları, deri koruyucu veya tam mastektomiler ( memenin tamamen alınması ) sonrasında ya implant ( meme protezler ) kullanılır veya kendi vücudunun diğer kısımlarından elde edilen diğer dokulardan yararlanılır”

VÜCUT DOKUSUNDAN VEYA YAĞINDAN MEME YAPILABİLİR
Otolog rekonstrüksiyon denilen yöntemle, hastaların kendi vücut dokularından yararlanılarak elde edilen dokuların şekillendirilmesiyle meme oluşturulabileceğini belirten Kutlu,  “Bu yöntemde alt karın derisi, üst kalça veya alt kalça derisi altındaki yağ tabakası, kas ile birlikte kaldırılarak meme şekline getirilir. Alternatif olarak sırt veya uyluk derisi, altındaki kas ile kaldırılır meme bölgesine damarı ile birlikte nakledilir ve altlarına meme protezi konarak meme şekline getirilebilir.” dedi.

Son dönemde yavaş yavaş devreye sokulan yeni bir yöntem hakkında da bilgi veren Kutlu şunları ifade etti:  “Bu yöntemde, mastektomi (memenin tamamen alınması) sonrası kalan deri, negatif basınç uygulayan özel sütyen yoluyla önce genişletilir. Daha sonra liposuction uygulanarak başka bölgelerden elde edilen yağ dokusu özel bir süreçten geçirilir ve genişletilmiş meme derisinin altına enjekte edilir. Meme kütlesi ve şekli böylelikle oluşturulmuş olur.”

Riskler nelerdir?
Necmettin Kutlu; küçük damarların hastalıkları, diyabet, obezite, kronik akciğer hastalıkları, doku alınacak yerlerde eski ameliyat veya yaralanma nedbeleri, kalp hastalıkları durumlarında, psikolojik olarak sorunlu olanlarda, sigara içenlerde ve ışın tedavisi görmüş hastalarda riskin büyüdüğüne dikkat çekti.

Ne Zaman Yapılmalı?
Rekonstrüksiyonun, meme kanser cerrahisi sonrası aynı oturumda veya geciktirilerek yapılabileceğini ifade eden Kutlu “Bekleme süresi değişkendir. Bu kararda kanserin tipi, yayılımı, radyoterapi veya kemoterapinin yapılması, derinin durumu ve bir yerde de hastanın tercihleri göz önüne alınır.” dedi. İyileşme süresinin ise kullanılan yönteme bağlı olduğuna dikkat çekerek meme protezi kullanıldığında birkaç gün, karın derisi ve kas uygulandığında ise birkaç hafta sürebileceğini belirtti.