Meme Kanseri Riski Düzenli Muayene ile Azalır mı?
Meme Kanseri Riski Düzenli Muayene ile Azalır mı?
Bizi Takip Et
Meme kanserinin habercisi belirtiler nelerdir? Kimler risk grubundadır? Kadınlar hangi tarama testlerini yaptırmalılar? Yaşa göre bu tarama testlerinin şekli ve sıklığı değişir mi? Mamografinin sık çektirilmesi kadınlarda kansere neden olur mu? BRCA1 ve BRCA2 gibi kalıtım testlerini kimler yaptırmalıdır? Testlerin doğruluk payı nedir? BRCA1 ve BRCA2 gen testlerinin yüksek çıkması durumunda, kanser oluşmadan meme çıkartılmalı mıdır? Böyle kişilere aynı seansta meme protezi de takılabilir mi? Meme kanserinin tedavisinde başlıca yöntemler nelerdir? Cerrahinin yeri nedir ve cerrahi hangi vakalarda gündeme gelir? Memenin tamamen alınmasını gerektiren durumlar nelerdir? Kanserin evresi önemli midir? Memede her kitle kanser midir? Aşırı kahve içilmesi gibi faktörler memedeki kistik oluşumlar ya da fibroadenomlar üzerinde etkili midir?
Memorial Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alper Akcan bu soruların yanıtını Sağlığım için Herşey’de verdi.
‘‘KONTROLLER 20’Lİ YAŞLARDAN İTİBAREN YAPTIRILMALI’’
. Son yıllarda meme kanseri daha çok genç yaşlardaki insanlarda görülmeye başlandı. İstatistikler de bunu gösteriyor mu? Eğer öyleyse bunun altında yatan faktörler nelerdir?
“Eskiden 40’lı, 50’li yaşlardan itibaren meme konusunda takipler istenirken günümüzde 20’li yaşlardan itibaren birtakım kontrollerin yaptırılması önerilmektedir. Kişiler her yıl olmasa bile birkaç yılda bir mutlaka doktor muayenesine gitmelidir. Meme kanserinin daha erken yaşlarda görülmesinin birçok nedeni vardır. Meme kanseri gelişimini arttıran risklerin başında şunlar belirtilebilir;
. İleri yaşlarda evlenilmesi, dolayısıyla az doğum yapılması,
. Emzirme süresinin kısa olması,
. Erken dönemde adet görmeye başlanıp, uzun yıllar adet görülmesi (geç menopoza girmek),
. Modern hayatın getirdiği beslenme değişiklikleri ve stres,
. Birtakım doğum kontrol hapları ve özellikle menopoz döneminde hormonoterapiler alınması.
Bunların dışında daha birçok faktör meme kanseri gelişimini ciddi boyutlara ulaştırmıştır. Günümüzde her yedi kadından birinin yaşamının bir döneminde mutlaka meme kanserine yakalanacağı bilinmektedir. Ayrıca dünyada her üç dakikada bir kadın, meme kanseri tanısı almaktadır. Dünyada her 11 dakikada bir kadın meme kanserinden yaşamını yitirmektedir.”
MEME KANSERİNİN HABERCİSİ BELİRTİLER
. Meme kanserinin habercisi belirtiler nelerdir?
“Meme kanserli hastalar çoğu zaman ellerine gelen bir kitleden dolayı başvururlar. Bunu bir sertlik veya bir yumru olarak tanımlarlar. Bunun dışında bazen meme başında içeri doğru çekilmeler, meme dokusunda küçük küçük portakal kabuğuna benzer gamzeleşmeler veya renk değişiklikleri söz konusu olabilir. Bazen de hastalar, koltuk altında bir şişlik veya bir yumrudan dolayı gelirler. Gerçekten bir yayılım sonrasında ortaya çıkmış bir kitle ise, o zaman hastada biraz daha ileri evre bir hastalık olduğu söylenebilir. Bunun dışında bazen de rutin kontroller sırasında, hiçbir yakınma olmaksızın saptanan kitleler de olur.”
. Kimler risk grubunda yer alıyor? Birinci derece akrabalarında meme kanseri öyküsü olanlar daha mı risk grubunda oluyorlar?
“Aile öyküsünün varlığı çok önemlidir. Birincil derece akrabasında bir kişide meme kanseri varsa risk yüzde dört ile beş; ikinci kişide de varsa yüzde sekiz oranında artar.”
. Bir kişinin anne tarafında meme kanseri olmasıyla baba tarafında meme kanseri olmasının arasındaki oranlar ele alındığında bilimsel açıdan bir fark var mıdır?
“Birincil derece akrabalar önemlidir. Birtakım farklılıklar olmakla birlikte çok belirgin bir fark olmadığı söylenebilir.”
“50’Lİ YAŞLARDA YILDA EN AZ BİR KERE KONTROL OLMALI ”
. Kadınlar hangi tarama testlerini yaptırmalılar? Yaşa göre bu tarama testlerinin şekli ve sıklığı değişir mi?
“En önemli tarama testi aslında kişinin kendi kendine yaptığı meme muayenesidir. 20’li yaşlardan itibaren, adetin başlangıcından itibaren altı ila onuncu gün arasında kendi kendine meme muayenesi yapmak alışkanlık haline getirilmelidir. Bunu her ay tekrarlamak gerekir. 20’li yaşlarla birlikte üç yılda bir doktor muayenesi önerilir. Mutlaka ultrasonografik değerlendirmeler de yapılmalıdır. Ultrason, ses dalgaları ile çalışan bir görüntülenme yöntemi olduğu için zararlı değildir. 40’lı yaşlarla birlikte bu takipler arttırılmalıdır. Ultrasonla birlikte mamografi de devreye girer. Duruma göre her yıl ya da iki yılda bir mamografik kontroller önem kazanır. 50’li yaşla birlikte meme kanseri riski daha çok artacağı için, bu kontrolleri daha düzenli ama en az yılda bir kere yapmak gerekir.”
. Mamografinin sık çektirilmesi kadınlarda kansere neden olur mu?
“40 yaşının altındaki kadınlara mamografi önerilmez. Çünkü x ışını ile yapılan bir tetkiktir. 40’lı yaşlarla birlikte memenin x ışınlarına olan duyarlılığı azaldığından kötü bir hastalık geliştirme riski de azalır. Ama yılda bir yapılan mamografilerin, özellikle son yıllarda geliştirilen yeni jenerasyon mamografi cihazları daha az ışın verdiği için çok olumsuz etkisi olmamaktadır.”
KALITIM TESTLERİNİ KİMLER YAPTIRMALI?
. BRCA1 ve BRCA2 gibi kalıtım testlerini kimler yaptırmalıdır? Testlerin doğruluk payı nedir?
“Bu testler pek çok merkezde yapılmayan önemli tetkiklerdir. BRCA geni uzun bir gen olduğu için test sonuçlarını almak üç-dört ayı bulabilir. Bunlar aile öyküsü olan kişilerde uygulanmalıdır. Bu da iki ve daha fazla yakınında meme kanseri olan, erkek meme kanseri olan ya da genç yaşlarda ortaya çıkmış bir yakınında meme kanseri olan kişilerde uygulanabilir. Bu kişilerdeki BRCA1 ve BRCA2 genlerine bakmak gerekir. Doğruluğu da yüzde 40-80 oranında değişmektedir. BRCA genleri sadece meme kanseri için değil aynı zamanda yumurtalık kanseri için de önemli bir belirleyicidir. Yumurtalık kanserinde yüzde 60-70 oranında doğruluğa sahiptir.”
“BRCA GEN MUTASYONU SAPTANDIYSA MEME ALINMALI”
. BRCA1 ve BRCA2 gen testlerinin yüksek çıkması durumunda, kanser oluşmadan memenin çıkartılması konusundaki görüşünüz nedir?
“Aile öyküsü olan hastalarda BRCA gen mutasyonu da saptandıysa kesinlikle memenin alınması gerekir. Çünkü kanseri önlemek gibi bir bilgi şuan itibariyle yok. Yapılacak tek şey erken tanıya yönelik tetkikleri yapmaktır. BRCA gen çalışmaları, ileride meme kanseri oluşma riskini gösterdiği için mutlaka memenin içi boşaltılarak tedavi yapılmalıdır. Bu ameliyatların en önemli avantajı, henüz kanser gelişmeden yapıldığı için kozmetik sonuçlarının çok iyi olmasıdır. Üzerine radyoterapi ya da kemoterapi gibi ek tedavi gerektirmemesi de bir diğer avantajıdır.”
. Böyle kişilere aynı seansta meme protezi de takılabilir mi? BRCA gen testinde yumurtalık kanserinin de yüksek oranda çıktığı bir hastanın aynı operasyonda yumurtalıklarının da alınması gerekir mi?
“Aynı seansta hastanın her iki memesinin içi boşaltılarak yerine protezlerle rekonstrüksiyonlar yapılabilir. Yumurtalıkların alınması da böyle bir durumda düşünülebilir. Bu anlamda pek çok hastaya öneride bulunulur.”
“SON ZAMANLARDA MEME KORUYUCU TEDAVİ UYGULAMASI ARTTI”
. Meme kanserinin tedavisinde başlıca yöntemler nelerdir? Cerrahinin yeri nedir ve cerrahi hangi vakalarda gündeme gelir?
“Meme kanseri tedavisinde cerrahi hala günümüzde en önemli tedavidir. Özellikle ülkemizde son 10-15 yıl içerisinde giderek artan oranda meme koruyucu cerrahi uygulanmaya başlandı. Daha önce hastalara çok fazla alternatif sunulamazdı. Meme dokusu meme cildiyle birlikte tamamen alınıp, koltuk altı temizlenerek bir tedavi yapılırdı. Daha sonra, meme yerinde bırakılarak kitleyi etraftaki meme dokusuyla birlikte çıkartmanın ve gerekiyorsa koltuk altını temizlemenin yeterli tedavi olduğu gösterildi. Yine bu hastalar memenin tamamının alındığı hastalarla karşılaştırıldığında, sağ kalım yönünden herhangi bir fark saptanmadı. Cerrahiye ek olarak, memesi korunan hastalarda kemoterapi ya da koltuk altında hastalığı olanlarda radyoterapi uygulandı. Daha sonraki dönemde hormonoterapi yöntemleri ve son yıllarda popüler olan özel birtakım ilaçlar hedefe yönelik meme kanseri tedavisinde uygulanan yöntemler oldu.”
“KANSERİN EVRESİ ÇOK ÖNEMLİDİR’’
. Memenin tamamen alınmasını gerektiren durumlar nelerdir? Kanserin evresi önemli midir?
“Kanserin evresi çok önemlidir. Kanserin evresini belirleyen faktörlerden biri, tümörün büyüklüğüdür. Özellikle meme volümünün küçük olduğu hastalarda tümör büyükse ya da memenin farklı kadranlarında birbirine uzak yerleşimli tümörler varsa meme koruyucu cerrahi önerilmez. Ayrıca daha öncesinde meme kanseri nedeniyle tedavi edilmiş ama nüksetmiş, başka nedenlerle memesine radyoterapi almış ve kolojen doku hastalığı denilen başka doku hastalığı olan hastalara da meme koruyucu cerrahi çok önerilmez.”
. Memede her kitle kanser midir?
“Memede ele gelen her kitle kanser değildir. Özellikle genç yaş grubunda, 20’li yaşlardan itibaren, hipro kist denilen ve ele kitle gibi gelen birtakım lezyonlarla çok sık karşılaşılmaktadır. Bunlar hastanın hekime gitmesini uyarması yönünden önemlidir. Ama bunlar çok sık görülen, çoğu zaman cerrahi gerektirmeyen; bir kısmı da bir süre sonra yıllar içinde tamamen ortadan kaybolabilen iyi huylu lezyonlardır.”
. Memede meme kanseri veya memedeki iyi huylu tümörler dışında rastlanan başka hastalıklar da var mıdır?
“Bazen iltihabi durumlar da meme kanserine benzer görüntü verebilir. Gerek fizik muayenede gerekse görüntülenme yöntemlerinde özellikle de ülkemizde sık görülen mastit denilen meme iltihapları da meme kanserine benzer görüntü çizebilir. Bunun dışında lenfoma gibi diğer kanserler ve bazı sarkom denilen kitleler de meme kaynaklı olabilir. Çok nadiren de başka organlardan memeye yayılımlar da söz konusudur.”
“AĞRIYI ORTADAN KALDIRMAK İÇİN AZ KAHVE TÜKETİLMELİ”
. Aşırı kahve içilmesi gibi faktörler memedeki kistik oluşumlar ya da fibroadenomlar üzerinde etkili midir?
“Aşırı kahve içilmesinin kistik oluşumlar üzerindeki etkisi ile ilgili bir bilgi yoktur. Yalnız bu hastalar çoğu zaman ağrı ile başvururlar. Meme kanserleri her zaman söylemek mümkün olmasa da genellikle ağrısızdır. Ağrı ile gelen hastalarda, ağrıyı ortadan kaldırmak adına kahve tüketimi önemlidir. Bu hastalarda kahve içimi kısıtlanarak ağrılarının azaldığı durumlar gözlenmiştir.”
“100 KADINA KARŞILIK BİR ERKEKTE MEME KANSERİ GÖRÜLEBİLİR”
. Kadınlara ve erkeklere meme kanserine dair neler önermek istersiniz?
“Her 100 kadına karşılık bir erkekte meme kanseri görülebilir. Tedavisi kadınlardan çok farklı değildir. Meme koruyucu cerrahi yerine büyük oranda memenin tamamı alınan tedaviler uygulanır. Erkekler de memelerinde ellerine bir kitle geldiğinde mutlaka tehlikeli bir şey olabileceğini akıllarına getirmelidirler. Özellikle bazı ilaç kullanımlarında meme dokusunda büyümeler görülebilir. Bu ayrımı mutlaka bir hekim yapmalıdır. Kadınlar da mutlaka kendi kendilerine meme muayenesi yapmayı alışkanlık haline getirmelidirler. Adetin başlangıcından itibaren 6-10. günler arasında ayakta ya da yatar durumda, kollarını başlarının arkasına alarak memelerini ve koltuk altlarını kontrol etmelidirler. Her ay kendi kendine düzenli meme muayenesi yapan, yıllık düzenli ultrasonografik ve mamografik kontrollerini yaptıran hastalarda ortalama tümör saptama boyutu yedi milimetredir. Ancak bunların hiçbirini yapmayan hastalarda ortalama tümör saptama boyutu üç buçuk santimdir. Bu da tedavide geç kalınmasına neden olabilir.”
İçeriği Paylaşın