Meme Kanseri Sonrası Fizik Tedavi Ve Rehebilitasyon

Meme Kanseri Sonrası Fizik Tedavi Ve Rehebilitasyon

Meme Kanseri Sonrası Fizik Tedavi Ve Rehebilitasyon

Bizi Takip Et


Kanser nedeniyle meme rekonstrüksiyonu yapılarak meme dokusu yenilenen kadınları zor sınavlar bekliyor. Mesela ameliyat sonrasında kadının hareket kabiliyetinde bir sınırlama olabiliyor. Ameliyat yerine ait sıkıntılar duyulabiliyor. İşte bu durumda fizik tedavi ve rehabilitisyon uzmanları devreye giriyor.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Burcu Sönmez, “Ailesinde veya iş dünyasında son derece aktifken, meme kanseri teşhisi alan, ameliyata giren kadınlar geçirdikleri ameliyatla, hayattan geri çekilmek zorunda kalıyorlar. Bu, kadınlar için gerçekten kabullenilmesi zor bir dönem” diyor.

Dr. Burcu Sönmez, meme kanseri tedavisinde rehabilitasyonunun önemiyle ilgili soruları yanıtlıyor:

. Meme kanseri ameliyatı ve meme dokusu yenilenmesi sonrasında fizik tedavi ve rehabilitisyon uzmanları  ne zaman devreye giriyor?
“Ameliyatın hemen ardından. Aslında ameliyattan sonra ne kadar kısa sürede devreye girebilirsek, hastaya o kadar faydamız olur ve geçiş sürecini yumuşatabiliriz. Ameliyatla birlikte, kolda lenf ödem dediğimiz şişmeler olur.

Bu durum hastanın hem fiziksel görüntüsünde, hem de kolun fonksiyonlarında bir engel oluşturur. Zaten hastada ameliyat olduğu yerde, bir sakınma duygusu oluyor. Ameliyatlı  tarafı korumak için hareketlerini kısıtlamayı tercih ediyor.”

. Bu sakınma ve koruma, doktorların istediği bir durum mudur, hastaya bir faydası olur mu?
“Hayır tam tersi, biz ameliyattan hemen sonra onların hareket programlarını oluşturmaya başlarız. Biz aslında hareket etmesini isteriz. Ama hasta psikolojik olarak kendini ve bölgeyi sakınarak kendince bölgeyi koruma altına alır. İlk hedefimiz işte bu sakınma duygusunun önüne geçme ve lenf ödeme bağlı şişliği gidermek olur.

Biz kolunu yeniden kullanmasını, hayatına kaldığı yerden devam etmesini hedefleriz, isteriz, öneririz. Bunun için egzersizlerini düzenleriz. Ameliyattan  hemen sonra, kendisi pasif halde iken, bizim yaptırdığımız egzersizlerle işe başlıyoruz.”

. Bu noktada hastaya egzersizleri siz mi  yaptırıyorsunuz?

“Evet.  Öyle başlıyoruz. Önce pasif. Sonra yavaş yavaş hasta kendisi de egzersizlere katılıyor. Omuz-dirsek hareketlerinin devamlılığını sağlamak için programa alıyoruz. Cerrahların bize verdikleri yön  doğrultusunda yaklaşık bir hafta içinde, yavaş yavaş; yardımlı, aktif yardımlı ve tam aktif olmak üzere basamaklarla hastanın konunu kullanır hale getiriyoruz.”

. Peki bu egzersizler yapılmazsa ne olur?
“Eklem hareket açıklığında kısıtlık olduğu  gibi, kaslarda da zayıflık olabilir. Ayrıca bu egzersizleri yapıp kolunu normal kullanmayan kişi, sadece ameliyat yerini değil, ameliyat olduğu tarafın tümünü yani sadece kolunu değil, sırtını, göğsünü de sakınıyor. Dikişlerine bir şey olacağını düşünüp psikolojik olarak o tarafını mümkün olduğunca korumaya alıyor.

Oysa biz, hastaya kolunu kullandıkça kaslarının güçleneceğini, kullandıkça hareketini kaybetmeyeceğini telkin edip mümkün olduğunca hareketli olmasını sağlayarak, hayata katmaya çalışıyoruz. Bunun dışında, gene bu sakınmaya bağlı olarak, hasta tarafını korumaya çalışırken doğru bir duruş sergilemediği için kendisini kasmaya başlıyor.

Kaslarını düzgün kullanamamaya bağlı olarak,  sırt kaslarında ya da boynunda ağrılar yaşayabiliyor.  Bu noktada biz,  sadece kola konsantre olmaktan ziyade bedenini bir bütün olarak ele alıp beden imajlarını korumaya yönelik bir program içine girmiş oluyoruz. Plastik cerrahlar alınan memenin yerine yeni bir meme yaparak beden imajlarını düzeltmeye çalışırken biz de bu program sayesinde onların bir an önce hayata ağrısız, düzgün bir duruşla katılmalarını sağlama gayretinde oluyoruz.”

. Bunun içinde nasıl bir program var?
Lenfödemin- şişliğin, yara izi ve/veya yara yerinde sertlik oluşumunun önlenmesi için hareketi korumaya yönelik, sonrasında kasları güçlendirmeye ve dayanıklılığı artırmaya yönelik egzersizlerin düzenlenmesi; menapoza  bağlı veya diğer hormonal ve metabolik değişikliklerin gözden geçirilip düzenlenmesi (kilo almayı önlemek, metabolizmayı düzenlemek, sıvı, kas, yağ dengesini ayarlamak ve kemik yoğunluğunu korumak gibi) hazırlanan programın amaçlarıdır.

Temel hedef:  Fiziksel bütünlükle, pskilojik bütünlüğü harmanlamak ve kadına has bir duruş yakalayıp tüm rollerinin devamlılığını sağlamaktır. “

. Program ne kadar sürüyor? Ameliyattan sonra meme simetrisinden, kol açısının düzelmesi, ödemin gitmesi vs tüm sıkıntıların bitmesi ne kadar sürüyor?
“Tabii ki hastadan hastaya değişebilir. Bizim kabaca paket olarak sunduğumuz ve hastanın özel durumlarına göre değişebilecek paket 2-2,5 aylık bir süreç. Ancak elbette ki, hastanın uyumu, isteği, egzersizlere cevap vermesi ile değişecektir. Hasta katılımı reddediyorsa mesela, süreç uzayabilir. Her şey yolunda giderse hasta 2-2,5 ay içinde tamamen eskisi gibi görünebilir. Şişliği kalmaz, kolunu kullanabilir, kasları güçlenmiş olabilir,  duruşu toparlanabilir.”

. Sanırım bu programda hastanın ameliyatlar dışında, kendisi için, iyileşmek için bir şey yapıyor olmasının da olumlu etkisi var.
“Hastalık herkes için. Muhtemelen ilk duydukları anda başlayan ‘neden ben’ sorusuyla birlikte, bize gelene kadar geçen süreçte hastalığı kabullenme evresini geride bırakmış oluyor.

Bundan sonra hayata tutunan hasta, günlük hayata bir an önce dönmek, yeniden eskisi gibi olmak için gayret sarf ediyor. Herkes için geçerli olan, ama bizim hastalarımız için daha bir özenle hatırlatmaya çalıştığımız ise, kendine güvenini tazeleyip aktif rolünün her şeye rağmen devam ettiğini göstermek.”

. Sağlıklı ve güler yüzlü duruş iyileşme sürecini hızlandırıyor mu?
“Kesinlikle öyle. Herkesten çok da farklı olmadığını, belki bir apandisit ameliyatı gibi  bir ameliyat geçirdiğini, hele de uzuv kaybı yerine konduktan sonra, esas olanın  kendi bedenine duyduğu saygının devam etmesi, kendisine zaman ayırması, harcadığı enerjinin geri döndüğünü görmesi iyileşme sürecini belirgin şekilde olumluya çeviriyor. Bunu biz de mutlulukla gözlüyoruz.”

. Hastalar kemoterapi ya da radyoterapi görüyorsa ameliyat sonrası fizik tedavi süreci bundan etkileniyor mu?

“Hasta  ameliyat sonrası ek tedaviler görüyorsa düzenlediğimiz programla yaşadığı iyileşme sayesinde  yan etkileri daha az hissediyor. Bu durumda hem tedaviye olan güveni artıyor, hem de hastalığı yenme yolunda ihtiyaç duyduğu kendine güven duygusunu kazanıyor.”

. Bu durumda, sadece meme kanseri hastaları değil, tüm kanserli hastalar da bu tedaviden istifade edebilirler mi?

“İnsanın en umutsuz olduğu anda, derin nefes alıp omuzlarını biraz yükseltip, dik durup hayata başka bir açıdan bakması çok faydalı. Dik durduğumuzda hayata baktığımız açı ile; yere yakın, omuzlarımız çökmüş bir haldeki bakış açımız hem fiziksel olarak, hem de felsefi ve duygusal olarak farklıdır. Kişinin, hareketin hayatına kattıklarını bizzat kendisinin görmesi ve  yaşamasının verdiği güvenin tadı hiçbir şeyde yok.”

. Hastalar bunları yardımsız tek başına da yapabilirler mi?
“Teorik olarak öyle yap şöyle dur dendiğinde bunları tek başına gerçekleştiremeyebilirler. Burada bizim onlara katkımız, bir rehber, bir harita çizmek oluyor. Hastalar bu sıkıntılı dönemde, anlatılanlar arasında kayboluyor. Herkes kendince bir şeyler söylüyor, hızlı ve çok yönlü bir bilgi akışı oluyor.

İşte bu günlerde biz onlara bir rehber gibi yaklaşıyoruz, programın getirdiği pozitif duruş ve iyileşme sürecine  olan katkıyı da gördüklerinde ciddi bir rahatlama yaşıyorlar. Günlük hayatları da hızlı bir şekilde programa giriyor.

Bu program içinde, beslenmesi, ilaçlarının yan etkilerinin giderilmesi, kemik tutulumu olsun olmasın kemikler hakkındaki bilgilendirme, duruşun kendisine getireceği pozitif katkıyı hedefleyen çok yönlü bir programla hastayla geçirdiğimiz yaklaşık bir aylık dönem, aslında daha sonrası için de kendisine bir kılavuz oluşturmak anlamını taşıyor.

Kadının aile içindeki kilit rolü düşünülürse, aslında siz sadece kadına değil, ailenin tamamına yardımcı oluyorsunuz denebilir. Eğer ailede kadın hastaysa tüm işler aksıyor. Onun sağlıklı ve zinde olması, hareket kabiliyetini sürdürebilmesi, mutlu olup gülümseyebilmesi gerçekten çok önemli.”


İçeriği Paylaşın