Meme Kanserinden Korunmak İçin Nasıl Beslenmeli?
Meme Kanserinden Korunmak İçin Nasıl Beslenmeli?
Bizi Takip Et
Sağlıklı beslenme, meme kanserinden korunmada çok önemli bir role sahip. Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri de, yanlış beslenme ve şişmanlığın kansere yol açan faktörler arasında başı çektiğini belirtiyor. Peki, meme kanseri riskini en aza indirmek için hangi gıdalara soframızda yer vermeli, hangi gıdalardan uzak durmalıyız? Bahçeşehir Üniversite Hastanesi Medical Park Göztepe’den Prof. Dr. Leyla Zer, meme kanserinden korunmak isteyenlere şu önerilerde bulunuyor:
. Selenyum gibi antioksidanları, A, C, E vitaminleri ile lif açısından zengin meyveleri bol miktarda tüketen kadınlarda meme kanseri sıklığında azalma bildirilmektedir.
. Menopoz öncesi kadınlarda şalgam, brokoli, brüksel lahanası ile kırmızı ve beyaz turpun içerdiği izotiosiyanatın; östrojen metabolizması üzerine etki yaparak meme kanseri riskini düşürdüğü belirtilmektedir.
. Tam tahıllı besinler, susam tohumu, sarımsak, sızma zeytinyağı, kayısı, havuç, şeftali, armut, üzüm, bal kabağı ve kirazda bulunan lignan, menopoz sonrası kadınlarda kanser oluşumu riskini azaltmaktadır.
. Özellikle menopoz sonrası kadınlara folat açısından zengin ıspanak benzeri koyu yeşil yapraklı sebzeler, kavun, portakal suyu, enginar, pancar, brokoli, bamya, kuru baklagiller önerilmektedir.
. Karoten; havuç, lahana, fasulye ve benzeri sebzelerde bulunan bir madde olup; düzenli tüketiminin meme kanseri riskinde azalmaya neden olabileceği bildirilmektedir.
. Flavonol açısından zengin soğan, brokoli, maydanoz, siyah çay, yeşil çay ve kereviz gibi çeşitli sebzelerin bol miktarda tüketilmesi de tavsiye edilmektedir.
UZAK DURMANIZ GEREKEN YİYECEKLER…
. Haftada 1-2 kere Omega 3 açısından zengin balık sofralardan eksik edilmemelidir. Ancak çiftlik balığı ya da ağır metallerden zengin sularda yaşayan balıklar asla yenmemelidir.
. Fito-östrojenler, vücuttaki doğal östrojene benzer aktivite gösteren bitkisel kökenli bileşiklerdir. Bunların bir kısmı soya ürünlerinde olup “isoflavonlar” adı ile anılmaktadırlar. Diğer bir kısmı çeşitli tahıl ürünlerindeki liflerde, keten tohumunda, meyve ve sebzelerde bulunabilen lignanlardır. Ancak, içeriğindeki östrojen benzeri moleküller nedeni ile meme kanseri tanısı almış ve hormona duyarlı meme kanseri olan kadınlarda tüketilmemeleri gerekmektedir.
. Alışveriş sepetinizde, şeker katılarak yapılmış reçel, jöle, şekerli-tatlandırıcılı meyve suları bulunmamalı, glikoz şurubu içeren hiçbir ürün yenmemelidir.
. Tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren ‘light’ yiyecek ve içecekler kesinlikle tüketilmemelidir.
. Kuyruk, mısırözü, soya, ayçicek ve palm yağı gibi doymuş yağlardan, yağ oranı yüksek fast food yiyeceklerden, yanmış, tütsülenmiş gıdalardan, salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durulmalıdır.
. 1-2 ay içinde hızla büyütülen hormonlu tavuk etleri ve yumurtaları asla yenmemelidir.
. Zerdeçal, zencefil ve diğer birçok ürünün faydası olabileceği gibi yan etkileri de vardır ve özellikle kemoterapi ilaçlarının etkilerini artırıp azaltabileceklerini gözardı edilmemelidir.
MEME KANSERİNDE YENİ YAKLAŞIM: ONKOPLASTİK CERRAHİ
“Memedeki kanserli dokunun alınması ve takibinde uygulanan koruyucu amaçlı radyoterapi standart tedavidir. Ancak meme koruyucu cerrahide onkolojik ve estetik açıdan bazı sorunlarla karşılaşılmaktadır. Cerrahi teknikteki gelişmelere rağmen meme koruyucu cerrahi sonrası yüzde 20-30 pozitif cerrahi sınır bildirilmektedir. Yine meme koruyucu cerrahi sonrası tekrar rekonstrüktif cerrahiye ihtiyaç duyulan deformite oranı ise yüzde 30 olarak rapor edilmiştir. Onkoplastik cerrahi ise, doğal şeklini bozmadan, geniş rezeksiyonlar sonrası aynı anda plastik cerrahi tekniklerin de kullanılarak memenin şekillendirilebildiği yeni bir cerrahi yaklaşımdır. Onkoplastik cerrahinin; tümörün daha geniş sınırla ve daha güvenli çıkarılması, meme koruyucu cerrahiye göre daha iyi estetik sonuç vermesi, memesi aşırı büyük kadınlardaki kanserlerde eş zamanlı küçültme gibi avantajları vardır.
LENFÖDEM RİSKİNİ AZALTAN BİYOPSİ TEKNİĞİ!
Meme kanseri en sık koltuk altı lenf bezlerine yayılım gösterir. Son yıllarda sadece tümör hücrelerinin bulunması en muhtemel lenf bezlerini çıkarma yöntemi olan “Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi Tekniği” geliştirildi. Bu teknikte ameliyat öncesi tümörün bulunduğu memeye bir radyoaktif madde enjekte edilir. Ameliyattan ya bir gün önce öğleden sonra ya da ameliyat sabahı lenfosintigrafi çekimi yapılır. Yüksek radyoaktif madde aktivasyonu verdiği belirlenen lenf bezi veya bezleri çıkartılarak ameliyat esnasında incelenmek üzere patolojiye gönderilir. Ameliyat sırasında tümörün bulunduğu memeye mavi boya enjeksiyonu da yapılabilir. Sentinel lenf bezinde kanser varsa, koltuk altındaki tüm lenf bezleri çıkarılır. Ameliyat sırasında sentinel lenf bezi negatif (kansersiz) bulunmuşsa, koltuk altındaki diğer lenf bezleri çıkarılmaz. Buna bağlı olarak da hastalarda omuz hareketleri kısıtlılığı, lenfödem veya kolda uyuşma gibi yan etkiler çok daha az görülür.
İçeriği Paylaşın