Meme Kanserine Rağmen Çocuk Sahibi Olmak Mümkün

Hayati riske neden olan ve dünyada en sık görülen hastalıklarından birisi olan kanser, anne babalık hayali kuran kişilerde endişe kaynağı olabiliyor. Özellikle hamilelik döneminde meme kanserine sık rastlanıyor. Ancak gelişen tıbbi, teknolojik imkanlar ve tedavi sırasında uygulanan doğru yöntemler sayesinde sağlıklı bir şekilde anne baba olmak mümkün olabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Serkan Keskin, “1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı” öncesinde kanser hastalarının çocuk sahibi olma sürecinde dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

GENÇ YAŞTA KANSERE YAKALANMAK GÖZÜNÜZÜ KORKUTMASIN

Çağımızın hastalığı kanser, yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin her bireyde görülebilmektedir. Bu hastalık bazen annelik hayali kuran kadınların zor durumlar yaşamasına neden olsa da erkeklerde de görülebilmektedir. Anne olmayı düşünen ya da hamile bir kadın kansere yakalanabilmektedir. Genç yaşlarda kansere yakalanan kişilerde çocuk sahibi olmakla ilgili problemler ön plana çıkabilmektedir. Bu tabloda akla ilk kadınlar gelse de, kanserden onlar kadar erkekler de etkilenebilmektedir. Çünkü kemoterapi döneminde sperm hücreleri zarar görebilmektedir. Örneğin, testis kanseri olan bir hastanın tümörlü testisinin alınması ve kemoterapi verilmesi sonucu sperm rezervi hem sayı hem de kalite açısından bozulabilmektedir. Bu nedenle nasıl ki kadınlara kanser tedavisi öncesi yumurta dondurma öneriliyorsa, erkeklerde de sperm saklama yoluna gidilmesi gerekmektedir.

HAMİLEYKEN EN ÇOK MEME KANSERİ GÖRÜLÜYOR

Annelik hayali ile yola çıkan kadınlarda bazen hamilelik döneminde de kanser hastalığı ortaya çıkmaktadır. Hamile kadınlarda en çok ise meme kanseri görülmektedir. Kanser teşhisinin hamileliğin erken haftalarından ortaya çıkması durumunda gebeliğin sonlandırılması uygun görülmektedir. Ancak ikinci ya da üçüncü üç aylık dönemde gebe olunması halindeyse, hastanın durumuna uygun kemoterapi ilaçlarıyla tedaviye başlanması gerekmektedir. Radyoterapi uygulanamayan anne adayına kemoterapiyle başlayan tedavi süreci, doğumun ardından ameliyat ve ışın tedavisiyle devam ederek bu hastalığı anne olduktan sonra yenmesi sağlanmaktadır.

TEDAVİYE BAŞLAMADAN ÖNCE TÜP BEBEK MERKEZİNE GİDİLMELİ

Kanser, ailesini tamamlamamış ya da yeniden çocuk sahibi olmak isteyen kişilerde de görülebilmektedir. Uygulanan yoğun tedavi ise hastanın gelecekte çocuk sahibi olmasına engel çıkabilmektedir. Bu durumun yaşanmaması için üç yöntemin devreye girmesi gerekir. İlkinde hastanın yumurtaları direkt olarak saklanabilmektedir, diğerinde de yumurtalıktan bir parça doku alınarak saklanmaktadır. Hastanın evli olması halinde ise kadının yumurtasıyla erkeğin sperminin döllenerek, oluşan embriyo saklanması yolu seçilmektedir. Kanser tedavileri tamamlandıktan sonra anne adayları çocuk sahibi olabilmek için tüp bebek merkezlerine rahatlıkla başvurabilmektedir.

KANSERİ YENDİKTEN 2 YIL SONRA HAMİLE KALABİLİRSİNİZ

Onkolojik tedavisi tamamlanarak sağlığına kavuşan hastaların hemen hamile kalması önerilmemektedir. Bunun için ortalama 2-3 yıl beklemesi gerekmektedir. Tedavi ile gebelik arasındaki süre ne kadar uzun sürerse risk daha da azalmaktdır. Çünkü hastalığın nüks etmesi halinde kemoterapi ve diğer tedavilere yeniden başlanmaktadır.

ÇOCUĞUNUZU EMZİREBİLİRSİNİZ

Anne ile çocuğu arasındaki en özel bağ emzirme döneminde kurulmaktadır. Ancak gerek meme gerekse farklı bir kanserle mücadele eden hastaların çocuğunu emziremeyeceği yönünde yanlış bir inanış bulunmaktadır. Tedavi sürecinde ve tedavi bittikten sonra meme kanserli hastaların yüzde 70-80’inde hormon hapları kullanıldığı için emzirme önerilmemektedir. Ancak tedavinin tamamlanmasından ya da hormon tedavisinden sonra anneler bebeklerini gönül rahatlığı ile emzirebilir.