Kimi kadın memelerinin küçük olmasından şikayet eder, kimi kadınsa büyüklüğünden dolayı yakınır durur. Özellikle memesi büyük olan kadınlarda estetik sorunların yanı sıra sırt ve boyun ağrıları gibi sağlık problemlerinin de görüldüğüne dikkat çeken Memorial Şişli Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümünden Op. Dr. Kaya Yıldız “meme gelişimini tamamlamış ve ameliyatı engelleyen herhangi bir sağlık problemi olmayan her hastaya meme küçültme operasyonu yapabiliyoruz. Çünkü meme küçültme ameliyatları süt vermeye engel değil ” dedi.
Büyük memeler ne gibi sağlık problemlerine yol açar? Meme küçültme ameliyatı kimlere yapılabilir? Ameliyat sonrasına nelere dikkat edilmeli? Tüm bu soruları Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Kaya Yıldız yanıtladı.
“BÜYÜK MEMELER SADECE ESTETİK AÇIDAN DEĞİL, SAĞLIK AÇISINDAN DA PROBLEM”
. Meme estetiğinde nelerin yapılması mümkün?
“En çok küçültme ve büyültme işlemleri yapılıyor. Memenin sarktığı durumlarda meme dikleştirme ameliyatları yapabiliyoruz. Bunların dışında meme kanseri olgularında; özellikle ameliyat sonrası kanserli dokunun alındığı dönemlerde yeniden memenin yapıldığı ameliyatlar var.”
. Meme küçültme ameliyatları süt vermeye engel midir?
“Bu ameliyatı olmayan kadınların yüzde20’si de doğum sonrası süt verme problemi yaşıyorlar. Meme küçültme ameliyatı yaptığımız hastalarda da yaklaşık olarak aynı oranlar var. Dolayısıyla meme küçültme ameliyatları süt vermeyi çok fazla etkilemiyor. Zaten meme küçültme ameliyatı yaptıran hastaların çoğu 30-40 yaşın üzerinde ve daha önce doğum yapmış olan hastalar.”
. İri memeler yalnızca estetik problem mi oluşturur?
“Büyük memeler sadece estetik bir problem değildir. Memenin büyüklüğü arttıkça durum estetik bir problemden çıkıp, sağlık problemi haline geliyor. Büyük memeler orta ve ileri yaşlardaki kadınlarda; bel, sırt, boyun ağrısı yapabiliyor. Katlantı bölgesinde bozulmalar ve mantarlar oluşabiliyor. “
. Meme küçültme ameliyatı kimlere yapılabilir ya da yapılamaz?
“Meme estetiği yapılabilmesi için ergenlik döneminin bitip, meme gelişiminin tamamlanmış olması lazım. Ayrıca hastanın anestezi almasına engel teşkil edecek herhangi bir durumunun da olmaması lazım.”
“SİGARA VÜCUDUN KAN DOLAŞIMINI BOZUYOR”
. Sigara operasyonun başarısını etkiliyor mu?
“Sigara vücudun kan dolaşımını ve damarların yapısını bozuyor. Meme ameliyatlarında bir takım dokular hazırlıyoruz. O dokuların yaşaması içinde kan dolaşımının problemsiz olması gerekiyor. Sigara kanlanmayı bozduğu ve yara iyileşimini geciktirdiği için meme estetiğinin öncesinde ve sonrasında hastalardan sigarayı bırakmalarını istiyoruz. “
. Meme küçültme ameliyatında nasıl bir teknik uyguluyorsunuz?
“Ameliyatları genel anesteziyle yapıyoruz; çünkü meme ameliyatları biraz uzun sürüyor. Dolayısıyla genel anestezi hasta açısından da konforlu oluyor. Ameliyat tekniği olarak dünyada uygulanan birçok teknik var. Bu ameliyat tekniklerinin hepsinde amaç memeyi küçültmek. Ameliyatta bizim önemsediğimiz durum minimum izle ameliyatı tamamlamak. “
“GENETİK YAPI AMELİYAT SONRASINDAKİ SÜRECİ ETKİLİYOR”
. Hastanın cilt yapısı ameliyat sonrası kalan izi etkiler mi?
“Bazen biz ne yaparsak yapalım yara iyileşme durumunu kişinin genetik faktörleri etkileyebiliyor. Hastanın var olan kronik hastalıkları, sigara kullanımı ve genetik yapısı ameliyat sonrasındaki süreci etkiliyor.”
. Ameliyattan sonra ne kadar süre hastanede kalmak gerekiyor?
“Hasta ameliyat öncesinde hastaneye yatmıyor. Ameliyat olacağı gün hastaneye geliyor. Hastanın kan tahlillerinde anestezi almasına engel yoksa hastayı ameliyata alıyoruz. Ameliyat yaklaşık 3-4 saat sürüyor. Sonrasında hastayı servise alıyoruz. Ameliyattan bir gün sonra hastayı taburcu ediyoruz.”
. Ameliyattan sonra yapılması gerekenler nelerdir?
• 2 hafta egzersizden sakınılmalı
• 3-5 gün sonra banyo yapılabilir
• Dikişleri zorlayıcı hareketlerden kaçınmak gerekiyor
• 3-4 hafta sporcu sutyeni kullanılmalı
. Meme estetiği yaptıracak olan kadınlar nelere dikkat etmeli?
“Silikonlar bu noktada çok önemli; çünkü yabancı bir madde yerleştiriyoruz vücuda. Hatsalar bu noktada fiyattan daha çok güvenilir olan ürünleri tercih etmeye yönelmeli. Bugünkü teknolojiyle üretilen protezler 30 yıl kadar hiçbir deformasyona uğramadan korunabiliyor. Silikon deforme olmadıysa ve sızıntısı yoksa değiştirilmesi gerekmiyor.”