Memede Fibroadenom Kist Ve Hematom

Memede görülen hastalıkların, selim yani kanser olmayan hastalıklar ve habis hastalıklar olarak iki başlık altında incelendiğini belirten Pembe Hanım Derneği Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sevil Öz, selim meme hastalıklarının tedavi edilebilebildiğini ve hastanın yaşam kalitesini fazla bozmadığnı söyledi. Memesinde selim tümörü bulunanlarda meme kanseri riskinin biraz daha arttığına dikkati çeken op. Dr. Sevil Öz, “Memenin pek çok selim hastalığı vardır ancak bazıları meme kanseri ile karıştırılabilir. Dolayısıyla dikkatle izlenmelidir” dedi. Op. Dr. Sevil Öz, kanserle en çok karışan selim meme hastalıkları konusunda bilgi verdi. MEMEDE KİTLE BULGUSU YAPAN SELİM HASTALIKLAR Memede en sık görülen hastalık belirtisi memede ele gelen kitledir. Hastaların çoğu doktora memede ellerine gelen bir kitle nedeniyle başvururlar. Meme kanserinin de en sık görülen belirtisi memede kitledir. Bu nedenle selim kitleleri habis kitlelerden titiz bir araştırma ile ayırmak gerekir. FİBROADENOMLAR Memenin kanser olmayan yani selim tümörleridir ve meme dokusundan çıkarlar. Meme dokusunun östrojen hormonuna aşırı duyarlılığı sonucunda oluştukları düşünülmektedir. Fibroadenomlar çok düzgün yüzeyli ve hareketli olurlar. Sıkça birden fazla oluşurlar. En sık gençlerde görülmekle birlikte her yaşta oluşabilirler. Kendiliklerinden kaybolabilirler. Bazen de kireçlenerek kaybolurlar. Çoğunlukla büyümezler. Büyürlerse de daha çok ergenlikte, hamilelikte ve emzirme döneminde, yani kadınlık hormonlarının yükseldiği dönemlerde büyürler. Genelde ele gelen kitle olarak fark edilirler. Teşhis için yaşa göre mamografi veya ultrason yapılır ve mutlaka iğne biyopsisi ile teşhis kesinleştirilir. Çok ender olarak fibroadenomların komşuluğunda veya içinde kanser oluşabilir. Bazen de nedensiz büyüme eğilimi gösterirler. Takipte herhangi bir değişiklik saptanırsa fibroadenomum cerrahi ile çıkarılması uygun olur. KİSTLER Meme kistleri içi sıvı dolu torbacıklardır ve memedeki süt kanallarının genişlemesi ile oluşurlar. Yaşla birlikte görülme sıklıkları artar. En fazla 35 yaşından sonra görülmeye başlamakla birlikte her yaşta oluşabilirler. Ele gelen kitle olarak fark edilirler. Kistler mamografide de görülebilir ancak en doğru teşhis meme ultrasonu ile konur. Ele gelen kitlenin içeriği, yani sıvı veya katı olduğu, en iyi ultrason ile tespit edilebilir. Kistlerin genelde herhangi bir zararı yoktur ve tedavi gerektirmezler. Ancak bazen çok büyük olup hassasiyet yapabilirler. Bu durumda iğne ile boşaltılır ve genellikle bir daha oluşmazlar. Kist iğne ile boşaltıldığında içeriğin berrak sıvıdan koyu kahve ve yeşile kadar değişik renklerde olduğu görülür. Eğer sıvı kanlı ise önem taşır ve mutlaka sitolojik tetkike gönderilir. Bunun nedeni çok ender olarak kist duvarında kanser gelişebilmesidir; bu da genellikle kendini kanlı sıvı ve ultrasonda kist duvarında düzensizlik şeklinde belli eder. Kist boşaltıldıktan sonra tekrarlaması durumunda tekrar boşaltılır, üçüncü kez tekrarlarsa cerrahi ile çıkarmak ve patolojik tetkik yapmak uygun olur. HEMATOM Memenin içinde kan toplanmasıdır. Genellikle çarpmalar ve ani travma sonucu oluşurlar. Bazen nedeni bulunamaz, çok ender olarak da mevcut bir kanserin belirtisi olarak ortaya çıkabilirler. Hasta hassas bir şişlik ile doktora başvurur, şişlik yüzeysel morarma da görülür. Hastanın hikayesi çoğunlukla doğru teşhise yol verir. Şüpheli durumlarda hastanın özellikle ultrason ile yakın takibi gerekir ve gerekirse iğne biopsisi yapılır. Kansere bağlı olmayan hematomlar kendiliklerinden geçerler. YAĞ NEKROZU Meme travmaları sonucuna memedeki yağ dokusunun sabunlaşmasına bağlı olarak oluşur. Muayene özellikleri meme kanserine çok benzer. Mamaografideki görünümünü de ayırt etmek çok zor olur. Eğer hastanın hikayesi nekrozun travma sonucu oluştuğunu düşündürüyorsa bir süre takip edilir, nekroz geçmezse veya hikayede de şüphe varsa mutlaka iğne biyopsisi yapmak gerekir. FİBROKİSTİK MEME DEĞİŞİKLİKLERİ Memede selim bazı hücre değişiklikleri ile seyreden bir durumdur. Bu duruma fibrokistik meme hastalığı da denilmekteydi, ancak bu değişiklikler oldukça sık görüldüğünden artık hastalık olarak kabul edilmemektedirler. Kanser, hücrelerin kontrolsüz çoğalması nedeniyle ortaya çıktığından, bu hücre değişikliklerinden sadece hücre çoğalması ile birlikte görülenler yani prolatif olanların takibi gerekir. Bu hastaların meme dokularında yer yer sertlikler ve yoğunluklar bulunur ve meme ele düzensiz yapıda gelir. Bu tip meme dokularında gerçek patolojiyi ayırt etmek de güçleşir, bu nedenle daha dikkatli ve sık tetkik edilmeleri gerekir.