Menenjite Savaşta En Etkili Yol; Aşı

Menenjite Savaşta En Etkili Yol; Aşı

Menenjite Savaşta En Etkili Yol; Aşı

Bizi Takip Et


24 Nisan Dünya Menenjit Günü ve 20-25 Nisan Avrupa Aşı Haftası dolayısıyla görüş belirten Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı ve Aşı Çalışma Grubu Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 2 yaş altındaki çocukların, kalabalık ortamlardaki insanların, bağışıklık sistemi düşük olanların, yaşlıların ve sağlık personelinin menenjit riski altında olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan menenjit aşılarıyla bu ölümcül hastalıktan kurtulmanın mümkün olduğunun altını çizerek, insanları aşılanmaya davet etti.

 

Menenjitin beyin zarlarının iltihabı anlamına geldiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, menenjitin sebeplerini şöyle açıkladı: “Beyni çevreleyen üç zar vardır. Bunlardan ikisinin arasında bulunan sıvı beynin travmalarda zarar görmesini önler. Ancak burası bağışıklık sisteminin hiç çalışmadığı bir bölge olduğundan, mikroplar oraya ulaştığı zaman çok kolaylıkla iltihap kapabilir. Menenjit, hayati bir organ olan beynin etrafındaki dokuların iltihabı olduğu için, ciddi zararlara yol açabilir. 1940’lı yıllarda, modern tedavi yöntemleri olan antibiyotikler bulunmadan önce, menenjit hastalığı büyük oranlarda ölümle sonuçlanıyordu. Antibiyotik tedavisine geçildikten sonrasında bile ölüm oranları yüzde 10’lar civarında devam ediyor. Menenjite neden olan 3 önemli bakteriden Hib ve pnömokoka karşı bütün Türk çocukları aşılanıyor. Bu nedenle günümüzde yüzde 90 vaka meningokok adı verilen bakteri ile gelişiyor.

MENENJİT, CİDDİ VE KALICI SAĞLIK SORUNLARINA NEDEN OLABİLİR

Menenjit geçiren hastalarda en sık görülen kalıcı hasarlardan birinin işitme kayıpları olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şöyle devam etti: “Bunun dışında menenjit öğrenme güçlükleri, sara nöbetleri ve felç gibi ciddi sonuçlar doğurabilen bir hastalıktır. Hekim gözüyle baktığınız zaman, meningokok bakterisinin neden olduğu kan iltihabı bir hekimin karşılaşabileceği en kötü, en çok korkutan tablodur. Çünkü çok hızlı seyreden bir hastalıktır. Yaşayanlarda da dolaşım bozukluğuna bağlı kol, bacak kayıpları neden olabilir. Bu hastalık grip nezle gibi çok sık görülen bir hastalık değildir fakat öldürücü ve sakat bırakıcı bir hastalıktır. Menenjitte ölüm oranı yüzde 10’dur. Ancak sepsis denilen, kana mikrop karışmasıyla seyreden tablo oluşursa ölüm oranları yüzde 20-30’dur.”

KALABALIK ORTAMLARDA DİKKAT EDİLMELİ!

Kalabalık ortamlara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şöyle söyledi: “İki yaşın altındaki çocuklar, mikropla karşılaşma olasılığı olan sağlık personeli, bağışıklık sorunları olan kişiler, kreşler, okullar, kışlalar gibi kalabalık yerlerde yaşayanlar risk altında. Örneğin Hac sırasında bu risk artıyor. Hacılar kendileri aşılandıklarında hastalıktan korunuyorlar fakat mikrobu boğazlarında taşıyarak getiriyorlar ve kendileriyle temas edenlere bu mikrobu bulaştırıyorlar.” Menenjitin belirtilerinden bahseden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şunları söyledi: “Çok küçük çocuklarda belirtileri çok gizli seyrediyor. Çok hafif bir ateşle, bazen vücutta bir döküntüyle kendini belli ediyor. Bu sebeple tanı koymak zor oluyor veya tanı konduğu zaman geç kalınmış olabiliyor. Çünkü bu hastalık çok hızlı seyrediyor. Daha büyük çocuklarda ise ateş kusma ve baş ağrısı görülüyor.”

MENENJİTE KARŞI EN ETKİLİ KORUNMA YÖNTEMİ AŞI!

Aşının önemini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şunları söyledi: “Bütün menenjit vakalarının sadece yüzde 3’ü risk gruplarında oluyor, geri kalan yüzde 97 ise sağlıklı insanlarda görülüyor. Aşının gerekli olmasının sebeplerinden biri yetişkinlerin yüzde 10’unun boğazlarında bu mikrobu taşıyor olması. Yani genelde bu mikroptan kaçınmak mümkün olmuyor. Örneğin otobüse biniyoruz ve mikrobu taşıyan insan yanımızda oturuyor. Bu mikroba karşı tek etkili korunma yöntemi aşılamadır.”

AŞILAR TÜRKİYE’DE YILDA 14 BİN HAYAT KURTARIYOR!

Aşı haftasından bahseden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şunları söyledi: “Türkiye için ele alırsak, eğer aşılama yapmazsak yılda 14.296 ölüm meydana gelir, birçok sakatlık ortaya çıkar ve yılda 20 milyar euro kaybımız olur. Bu rakamlar Türkiye’ye ait rakamlar. Bunu dünyaya yansıttığımız zaman çok daha büyük rakamlar çıkar ve bu hiçbir felaketle kıyaslanamaz. Belki trafik kazalarıyla kıyaslanabilir. Türkiye’de yılda trafik kazası sebebiyle yaklaşık 40.000 civarında ölüm meydana geliyor ama bunun önlenmesi aşıyla korunabilen hastalıklar kadar kolay değil. Ya da insan öldüren çok sayıda kanser var ama kanserin aşı gibi bir koruyucu yöntemi yok. Dolayısıyla aşıyı, mevcut koruyucu yöntemler içerisinde kıyaslayabilecek bir örnek bile yok. Bütün insanlara sigarayı bıraktırsanız bile aşıyla elde edebileceğiniz faydanın en fazla yüzde 1’ini elde edersiniz.”


İçeriği Paylaşın