Mide Kanserinin Tedavisinde Yeni Yöntemler

Mide Kanserinin Tedavisinde Yeni Yöntemler

Mide Kanserinin Tedavisinde Yeni Yöntemler

Bizi Takip Et


Mide kanseri sıklığı nedir? Kadınlar da mı daha sık görülür erkeklerde mi? Ülserle mide kanseri arasında nasıl bir bağ vardır? Mide kanserinin belirtileri nelerdir? Hangi yakınmalara yol açar? Sigara ya da alkol kullanımı mide kanseri üzerinde tetikleyici etki yapabilir mi? A kan grubu olanlarda mide kanseri riski daha mı yüksektir? Mide kanserinin tedavisinde ne tür seçenekler var? Kanserin evresine, yayılımına, tümörün cinsine göre cerrahinin yeri nedir? Cerrahi tedavi hangi hastalar için geçerlidir? Hipertermi yönteminin yan etkileri nelerdir? Memorial Antalya Hastaneleri Genel Cerrahi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürhan mide kanserinin tanısı ve tedavisinde merak edilenleri Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

‘‘ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR’’

. Mide kanseri sıklığı nedir? Kadınlar da mı daha sık görülür erkeklerde mi?
“Mide kanseri 1950’lerde kanserden ölüm sebepleri arasında ikinci sırada yer alırdı. Günümüzde Batılı ülkelerde ilk 10’a bile girmezken Türkiye’de ölüm sebepleri arasında önemli bir tümör türüdür. Mide kanseri erkeklerde daha sık görülür ve ileri yaş hastalığı olarak bilinir. Mide ve pankreas kanseri, hastaları ve cerrahları en çok korkutan iki tümörden biridir. Mide kanseri ve pankreas kanseri ailevi hikâyesi olan genç hastalarda da görülür. Mide kanserinin düşmesindeki en büyük etken buzdolabının icadıdır. Eskiden bütün yiyecekler tuzlanarak ve birtakım katkı maddeleri koyularak saklanırken modern dönemde taze yiyecekler yeniliyor. Katkı maddeleri özellikle tuz, mide kanserinin gelişiminde önemli bir etkendir.”

. Ülserle mide kanseri arasında nasıl bir bağ vardır?
“Her ülser, mide kanseri olmaz. Ülserin görüntüsü tecrübeli gastrolog uzmanı tarafından anlaşılır ve biyopsiler alınıp takip edilir. Hastada ülser varsa tedavisi yapılır ve kontrol endoskopisiyle ülserin gittiği yön tespit edilir. Biyopsiler çoğu anlamda mevcut ülserin nasıl bir karakterde olduğunu söyler. Biyopsi, endoskopi ile yapılır.”

Prof. Dr. Alihan Gürkan

Prof. Dr. Alihan Gürkan

‘‘MİDE ÜLSERİ SİNSİ DAVRANIR’’

. Mide kanserinin belirtileri nelerdir? Hangi yakınmalara yol açar?
“Mide, pankreas, safra yolları ve karaciğer ortak bir alanda oldukları için şikâyetleri de genel olarak benzer olur. Midenin üstüne düşen bir ağrı safrakesesi taşının, pankreas tümörünün yada mide kanserinin ağrısı olabilir. Bazı durumlarda hastaya ülser teşhisi konulup ezbere ilaç tedavisi yapıldığında mide bölgesinin tümörleri atlanır. Mide bölgesindeki kalıcı ağrılar, yemek sonrası doygunluklar veya huzursuzluklar araştırılmalıdır. Bu tür şikayeti olan hastalara ultrasonla bakılıp endoskopi yapılmalı gerekirse bilgisayarlı tomografi  ile o bölge detaylı araştırılmalıdır. Mide ülseri sinsi davranır. Mide ülseri ilerlediği dönemde bulantı yapabilir, kanlı kusmalara, çok ileri dönemlerde kilo kaybına neden olabilir. Mide kanserini diğer hastalıklarda olduğu gibi erken evrede teşhis etmek önemlidir. Erken evrede yakalanan hastaların ömrü uzatılabilir.”

. Sigara ya da alkol kullanımı mide kanseri üzerinde tetikleyici etki yapabilir mi? A kan grubu olanlarda mide kanseri riski daha mı yüksektir?
“A kan gurubunda risk daha fazladır. Sigara sadece mide kanseri değil pankreas kanserine de neden olur. Sigara içenler diğer tüm kanserler için kendi kendilerine alt yapı oluşturmaktadır. Alkolün fazlası vücuda zararlıdır. Özellikle yeni araştırmalar sirozu olan insanlarda pankreas ve mide kanserinin daha fazla olabileceği yönünde bulgular sunmaktadır.”

TEDAVİDEKİ YENİ SEÇENEKLER

. Mide kanserinin tedavisinde ne tür seçenekler var? Kanserin evresine, yayılımına, tümörün cinsine göre cerrahinin yeri nedir? Cerrahi tedavi hangi hastalar için uygundur?
“Mide kanserinde asıl tedavi cerrahidir. Ancak cerrahi her hastaya uygulanamaz. Özellikle çok erken evrede yakalanamayan her kanser hastasına, Batılı ülkelerde de olduğu gibi, destek kemoterapisiyle başlanır. Hastanın ilerlemiş lokal kanserleri bir miktar geriletildikten sonra cerrahi uygulanır. Daha sonra  gerekiyorsa kanserin yaygınlığına göre, kemoterapi veya radyoterapi ya da her ikisi birden uygulanır. İlerleyen mide kanserlerinde bir tıkanıklık, bir kanama varsa diğer tedavilerin etkinliklerini arttırmak adına direkt olarak cerrahi de uygulanabilir. Hastalığın tedavisinde iki tedavi de mutlaka birlikte kullanılmalıdır. Mide kanseri karın zarına yayıldığında hastada yaşam beklentisi çok düşer. Bu nedenle tutulmuş olan karın zarını da birlikte çıkarmak için bilimsel çalışmalar gerçekleştirilmiştir. İlk defa karın zarının kendi tümörleri veya kadın organlarıyla ilgili tümörlerde uygulanmaya başlandı ve başarı sağlandı. 20-25 sene önce bir tümörün karın zarına yayılması hastalığın sonu anlamına gelmekteydi. Jinekolojik kanserlerde yayılmış olan karın zarının kanserle beraber çıkarılmasıyla iyi sonuçlar alındı. Tıp tarihinde karın zarının çıkarılması 20 yıla yakın bir geçmişe sahip olsa da kolon ve mideden çıkarılması 3-5 senelik bir uygulamadır. Yeni tedaviler hasta sahiplerine yasal anlamda bir koruma çerçevesinde çok detaylı bilgiler verilerek sunulmalıdır.

HİPERTERMİ YÖNTEMİ

Hipertermi, genel cerrahi ile medikal onkolojinin ortaklaşa yaptığı bir tedavi çeşididir. Hipertermi yöntemi ısıtılmış bir kemoterapidir. Hastalıklı karın zarı çıkarılır. Lenf bezleri temizlenerek tutulmuş organlar varsa çıkarılır. Ameliyat bitince içeriye sıvı gönderen borular yerleştirilir ve karın kapatılır. Sonra 42 derecedeki bir makine, kemoterapötik ajanları içeren bu sıvıyı karnın içerisine tıpkı bir çamaşır makinesi gibi döndürür. Bu makine hem bir mekanik temizlik sağlayarak dökülmüş olan tümör hücrelerini süzer hem de kemoterapi ajanını direkt olarak o bölgeye verir. Damardan verdiğiniz kemoterapi ajanını karında ölçtüğünüz zaman bu doz dörtte bir oranına düşer. Halbuki direkt karnın içine verildiğinde yüzde 100’ünü tümör hücresiyle karşı karşıya getirebilirsiniz.”

. Hipertermi yönteminin yan etkileri nelerdir?
“Verilen sıcak kemoterapi hastada enfeksiyonlara yol açabilir; hastanın hayatının kaybına bile sebep olabilir. Bu riskler hakkında hastaya mutlaka bilgi verilir.’’


İçeriği Paylaşın