Miyoplarda Görülen Retina Hastalıkları

Miyoplarda Görülen Retina Hastalıkları

Miyoplarda Görülen Retina Hastalıkları

Bizi Takip Et


Miyopi ve miyoplarda görülen retina hastalıkları konusunda Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Durlu bilgi verdi.

MİYOPİ NEDİR?

Miyopi nasıl bir problemdir? Görmeyi nasıl etkiler?

Miyopi, gözün ön arka aksının yani aksiyel uzunluğunun akmasıyla görülen bir hastalık. Bu nedenle görüntü retinanın önünde oluşur. Bunu düzeltmek için de özel camlarla retinanın önünde görüntü netleştirilir. Sık görülen bir hastalıktır. Numara, derece olarak genellikle 3 dereceye kadar sıklıkla görülür. Fakat çok daha ileri derecelerde, 7-8 derecenin üzerindeki miyoplarda retinada bazı rahatsızlıkları görebilmek de mümkündür. Bu da göz küresinin aşırı uzamasına bağlı bir durumdur. Göz küresi çok uzadığı zaman retina aynı oranda uzayamayabilir. Bu nedenle retinada incelmeler ortaya çıkabilir. Daha sonra yırtıklar gelişebilir. Bu nedenle yüksek miyoplarda retina yırtıkları daha sık görülür. Retina yırtığının travma gibi başka nedenleri de vardır. Özellikle yüksek miyop olanların mutlaka damlalı bir göz muayenesiyle retinalarını kontrol ettirmesi gerekir. Çünkü eğer risk yaratan bir bulgu varsa koruyucu lazerle erken dönemde müdahale etmek önemlidir. Daha sonra ortaya çıkabilecek retina yırtığını ve dekolmanı engellemek için elzemdir.

Retina yırtığı dediğimiz tabloda ne tür yakınmalar ortaya çıkıyor?

En önemli şikayet, ışık çakmasıdır. Işık çakmasını hasta fark etmeden de retina yırtığı gelişebilir. Özellikle gece ışık çakmalarını hissederler. Ama gündüz hiçbir şey hissetmeyebilir. Hasta, gündüz ışıktan dolayı ışık çakmasını hasta fark etmeyebilir. Bununla beraber retina yırtıldığı zaman hücre dökülmesi olduğu için siyah ya da koyu yeşil noktalar görülebilir. Bu yüzlerce de olabilir. Sinek uçuşması şeklinde de ortaya çıkabilir. Retina yırtığı akut dönemde fark edilmezse gözün içindeki jelin retina tabakasının altına geçmesiyle beraber, retina dekolmanı diye tabir edilen önemli bir rahatsızlık ortaya çıkabilir. Bu nedenle retina yırtığının hasta tarafından fark edilmesi ile çok hızlı bir şekilde göz hekimine başvurması gerekir. Tanı sonrası lazer fotokoagülasyonu işlemle tedavisi yapılabilir. Argon lazer olarak bilinir. Artık dalga boyları daha büyük olduğu için tanımlama olarak argon lazer tanımı kullanılıyor.

RETİNA YIRTIĞININ LAZERLE TEDAVİSİ

Tek seans yetiyor mu? Birkaç seans tekrarı gerekiyor mu? Anestezi nasıl? Hastanın hastanede yatması gerekiyor mu? Bu tedavi sonrası göz kapatılıyor mu?

Bir gözde tespit edilmişse diğer gözde olma ihtimali zaten yüzde 15’tir. Yani her 7 hastadan birisinde diğer gözde de maalesef retina yırtığı ortaya çıkabiliyor. Retina yırtığı birden fazla sayıdaysa gelişen bölgelere ayrı ayrı lazer fotokoagülasyonu uygulamak gerekir. İşlem sonrası hastanede yatışa gerek yoktur. Uyuşturularak yapılan bir işlemdir. Retina yırtıkları özel bir lens yardımıyla tespit edilir. Özel üç aynalı bir lens göze takılır, aynalar vasıtasıyla retinanın çevresindeki yırtıklar veya delikler saptanabilir.

YÜKSEK MİYOPİYE BAĞLI SARI NOKTA HASTALIĞI

Yüksek miyopisi olan kişilerde sarı nokta hastalığı görülür mü?

Özelikle miyopiye bağlı sarı nokta hastalığı, 8-10 derecenin üzerinde olan hastalarda biraz daha sık görülür. Retinanın altında koroid adını verdiğimiz bir damar tabakası vardır. Göz küresi çok fazla genişleyince retinada incelme olabilir ve koroid tabakasında da yırtıklar oluşabilir. Yırtıklar özellikle sarı nokta bölgesine yakınsa burada miyopiye bağlı sarı nokta hastalığı ortaya çıkabilir. Bu hastalıkta ilk şikayet eğri görmedir. Görme azlığı daha sonra ortaya çıkar. Erken dönemde miyopiye bağlı sarı nokta hastalığı tanısı konulduğunda göz içi iğne tedavisiyle etkili bir şekilde tedavi edebilmek mümkündür. Bunun dışında ışık saçması, dalgalı siyah noktalar ortaya çıkabilir. Daha sonraki aşamalarda ise maalesef görme kaybı söz konusu olabilir.

Tanıyı nasıl koyuyorsunuz?

Göz bebeğini damlayla genişletip, göz dibine dijital retina fotoğraflarıyla baktıktan sonra sarı nokta tomografisi uygulanabilir. Bu teknikte radyasyon kullanılmaz. İsmi tomografidir; ama burada kesinlikle radyasyon ve ışın demeti yoktur. Işık demetiyle belli bir dalga boyutuyla, göz arkasından, sarı nokta bölgesinden kesiler alınarak bu bölgedeki yapı değerlendirilir. Yeni damar teşekkülü var mı anlaşılması için anjiyo çekilmesi gerekebilir. Bu iki şekilde olabilir. İlaçlı göz anjiyosu, aşağı yukarı 50-55 yıldır kullanılan bir yöntemdir. Bu bir altın standarttır. Ama aynı zamanda son yıllarda gelişen ilaçsız göz anjiyosuyla da buradaki yeni damar teşekküllerini saptayabilmek ve uygun şekilde tedaviye başlamak mümkündür.

İĞNE TEDAVİSİ

Yüksek miyopiye bağlı gelişen sarı nokta hastalığında iğne tedavisi dışında başka tedavi seçeneği var mı?

17-18 yıl önce fotodinamik tedavi uygulanıyordu. Fakat iğne tedavisinin sonuçları fotodinamik lazere göre, soğuk lazer olarak adlandırdığımız lazere göre daha iyidir. Bu nedenle ilk planda iğne tedavisini tercih etmek daha mantıklıdır. Eğer yeni damar teşekkülü sarı noktanın dışındaysa yine yakıcı lazerle, lazer fotokoagülasyonla da yapabilmek mümkündür.

Özellikle gözümüzün sağlığı için ve sarı noktanın sağlığı için nelere dikkat etmeliyiz? Beslenme şeklimizin önemi var mıdır?

Bunu yaşa göre değerlendirmek gerekir. Yenidoğan bir bebeğin genel muayenesinde gözünde kayma, göz kapağıyla ya da gözün dış görüntüsüyle alakalı bir şey saptanırsa mutlaka göz hekimi tarafında ayrı bir konsültasyon istenmelidir. Örneğin; prematüre, düşük doğum ağırlıklı olan bebeklerde oksijenin kontrolsüz şekilde uzun süre alınması, hastanede uzun süre yatması durumunda prematür retinopatisi gelişebilir. Onların da çok erken bir dönemde uzman bir hekim tarafından kontrol edilmesi gerekir. 3 yaşında okul öncesi dönemde de bir göz taraması gereklidir. Bu yaş grubunda göz tembelliği gibi sorunlarda erken dönemde tanı konulduğu zaman tedaviyle çok iyi sonuç alınabilir. Daha sonraki yaşlarda 3-4 yılda bir; ama 50 yaşından sonra ise 2 yılda bir göz muayenesi gereklidir.


İçeriği Paylaşın