Nefes Darlığı Yüzünden Uyuyamayan Adam…

Babam dün beni aradığında “Sana güzel bir haberim var. Paylaşmak istedim” dedi. Sesi öylesine iyi geliyordu ki… “Biliyor musun, öğleden sonra tam 20 dakika nefesim kesilmeden deliksiz uyumuşum” diye konuştu.

Kalp yetersizliği ve KOAH hastası olan babam gibi insanlar için bazen 15-20 dakika solunum sıkıntısı çekmeden uyuyabilmek mutluluk veren şeylerin başında gelir. Hayatınızda hiç nefes darlığı yaşamadıysanız, boğulacakmış hissine kapılıp uykudan panik içinde uyanmadıysanız  ya da böyle sorunu olan bir yakınınız yoksa; babamın neden böylesine sevindiğini anlayamazsınız.

86 yaşındaki babam iki haftadır uykuya hasret. Geceleri tam uykuya dalacağı sırada gelen nefes darlığıyla sıçrayarak uyanıyor. Üç, dört yastıkla uyumaya çalışsa da nafile! Nefes darlığı özellikle geceleri babamı uyutmuyor. Yürürken çabuk yorulmaya da başladı. Ayrıca şişkinlik, gaz şikayeti de var. Tüm bu yakınmalar nedeniyle şimdi hastanede tedavi görüyor. Bir yandan da ileri tetkikler yapılıyor.

15 gündür uykuya hasret yaşlı bir adam için boğuluyormuş hissine kapılmadan 20 dakika bile olsa gözlerini kapatıp kestirmekten daha mutluluk verici ne olabilir sizce? Peki ya, tuvalete giderken bile ciddi nefes darlığı yaşayan, bu yüzden aylardır evinden dışarı çıkamayan bir kalp hastasının torununu parka götürebilmesinden? Solunum sıkıntısı nedeniyle makineye bağlı yaşayan bir hastanın balkona çıkıp poyrazla gelen oksijeni derin derin soluyabilmesinden?

SAĞLIKLA NEFES ALABİLİYORSAN, ŞÜKRET!

Hergün farkında olmadan onbinlerce kez nefes alıp veriyoruz. Nefes hayat demek, yaşam enerjisi demek. Nefes darlığına yol açan nedenler ise çok çeşitli. En bilinenleri akciğer ve kalp hastalıkları ama bazen  sindirim sistemi kanserleri, kansızlık, uyku apnesi gibi problemler de nefes darlığının sebepleri arasında yer alabiliyor.

Altta yatan neden ne olursa olsun, çeşitli derecelerde nefes darlığı yaşayan milyonlarca kişi var. Kimi yürürken, merdiven ya da yokuş çıkarken; kimi yatakta sağa sola dönerken, kimi de konuşurken nefes nefese kalıyor. Bu yüzden işine gidemeyen, eğitimine ara veren, bırakın evden dışarı çıkmayı yataktan bile kalkacak gücü olmayan hastalar var. Pireyi deve yapanlardansanız, mutluluğunuz iyi eş, başarılı kariyer, yüksek gelir, lüks araba, yaptığı sporda madalyalı, sınıfında birinci çocuklara endeksli ise vay halinize! Sağlıkla uyuyarak, görerek, koklayarak, duyarak, nefes alarak, yürüyerek geçirdiğiniz her anın kıymetini bilmiyorsanız gerçekten çok yazık!

Şimdi lütfen pencereyi açın, bahar çiçeklerinin mis gibi kokuttuğu havayı ciğerlerinizin derinlerine çekin. İlk gördüğünüz kırmızı gülü uzun uzun koklayın. Aldığınız her nefese şükredin. Çünkü sağlıkla nefes alabilmek, şükretmek için aslında en büyük neden!

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 29 Nisan 2018 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.