Obezite ve Tip 2 Diyabet Cerrahisi Hakkında Merak Edilenler
Obezite ve Tip 2 Diyabet Cerrahisi Hakkında Merak Edilenler
Bizi Takip Et
Obezite ve diyabet cerrahisi konusunda merak edilenleri İstinye Üniversite Hastanesi Medikal Park Gaziosmanpaşa’dan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Aziz Sümer anlatıyor.
Obezite ve diyabet cerrahisiyle birlikte insanların sağlığında ne tür değişimler oluyor?
Obezite damarsal problemlere, diyabete, hipertansiyona, damar sertleşmesine neden olan çok ciddi bir hastalıktır. Aslında obeziteyi çözdüğünüz zaman obezite ile ilişkili bu hastalıklara da çözüm bulmuş oluyorsunuz. Bu nedenle cerrahi sonrası aslında kişilerin hayatları baştan değişiyor. Çünkü obez yaşamak hiç de kolay bir şey değil. Vücudumuzda 4-5 kilo fazlamız olduğu zaman bile nefes alamıyoruz, yürüyemiyoruz, ayak ayaküstüne atamıyoruz, ayakkabı bağcıklarımızı bağlayamıyoruz. 20-30-40-50 kilo fazlası olan insanları düşünün. Bu kilo fazlasının ve yağ yükünün oluşturduğu hastalıkları düşünün. Obez bir insan sadece yağ kütlesinden dolayı şikayetçi değildir. Bunun neden olduğu damarsal problemlerden dolayı bütün organlarında işlev bozukluğu meydana geliyor. Göz problemleri, kalp problemleri, böbrek problemleri oluyor. Obeziteyi çözdüğünüz zaman yani merkezdeki sorunu ortadan kaldırdığınız zaman diğer hastalıklara da çözüm bulmuş oluyorsunuz ve hastalar tekrardan nefes almaya başlıyorlar. Hastalar bir ton ilaç kullanmaktan kurtuluyorlar ve gerçekten damar sağlıklarını çok iyi koruyorlar.
DİYABET VE OBEZİTE CERRAHİSİ KİMLERE YAPILMALIDIR?
Diyabet ve obezite cerrahisinde doğru vaka kimdir? Gerçekten ihtiyacı olan hastalar kimlerdir?
Her kilolu hasta ameliyat edilmez. Morbit obez dediğimiz; yani vücudunda bulunan yağ kütlesinin artık diyabet, hipertansiyon gibi ikincil hastalıklara neden olduğu hasta gurubu olmalıdır. Genelde vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan hastaların bu tedavi için iyi bir adaydır. Ama vücut kitle indeksi 35-40 arasında olan bireylerde de ikincil hastalıklara neden olmuşsa bu gruba da ameliyat önerilir. Vücut kitle indeksi dediğimiz şey kilonun boyun karesine bölünmesiyle ortaya çıkan indekstir.
Vücut kitle indeksi 30’un altında olan 10 kilo fazlası olan veya 30-35 arasında olan ve hiçbir yandaş hastalığı olmayan yani diyabeti, hipertansiyonu olmayan bireylerde öncelikli olarak ameliyattan önce başka tedavi yöntemleri denenmelidir. Kişi önce hayatını değiştirmeli ve spor ve diyet yapmalıdır. Endokrinologlardan veya bu işle ilgilenen dahiliye uzmanlarından yardım alabilirler.
TİP 2 DİYABET VE CERRAHİ
Aslında bu tüm diyabetin değil tip 2 diyabetin cerrahi tedavisi var? Biraz bu konuda bilgi verir misiniz? Yani tip 2 diyabeti olan hangi hastalarda ne zaman cerrahi tedavi gündeme geliyor?
Tip 1 diyabet ameliyat edilemez. Cerrahi tip 2 diyabette gündeme gelebilir ama kişinin sadece tip 2 diyabet olması da ameliyat için yeterli bir endikasyon değildir. Kişinin tip 2 diyabet olması ve vücudunda fazla kilo olması gerekir. Kısacası tip 2 diyabetin sebebi yine kilo olmalıdır. Tip 2 diyabetli hastaların hasta olmasının yüzde 80 nedeni obezitedir; yani hastalar yüzde 80 obez oldukları için tip 2 diyabet de olurlar. Obezite çözümlenirse tip2 diyabet de çözümlenir.
Obez olmayan bireylerde tip 2 diyabet tek başına cerrahi tedavi endikasyonu değildir. Özellikle vücut kitle indeksi 30’un altında olan bireyler bundan çok fayda görmüyorlar. Yani vücut kitle indeksinizin de belirli bir eşiğin üzerinde olması gerekiyor ki tip 2 diyabetin cerrahisinden fayda görülsün. Tip 2 diyabet cerrahisi veya metabolik diyabet cerrahi ve obezite cerrahisi hepsinin total tanımı bariatik cerrahidir.
Sağlık turizmi için de önemli bir konu. En çok hangi ülkelerden Türkiye’ye obezite ve diyabet cerrahisi için hastalar geliyorlar? Buraya geldiklerinde ne kadar zamanlarını ayırmaları gerekiyor?
Yurtdışından çoğunlukla Arap ülkeleri ve Avrupa’dan gelen hastalar var. Bunun yanında Amerika’dan gelen hastalar da var. Ülkemizde yapılan bu tedavi, dünya standartlarının üstünde yapılan tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Özellikle laparoskopik ve robotik cerrahide Türkiye’deki cerrahlar belirli bir seviyenin üstüne çıktı. Bu vakaları komplikasyonsuz tamamlamak da önemlidir. Çünkü bu cerrahilerde çıkacak olan komplikasyonlar veya yanlış sonuçlar kötü sonuçlar ileride gelecek olan hastalara da blok koyabilir, engelleyebilir. Bu nedenle doğru hasta doğru endikasyon ile yapılan işler başarılı olur.
OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI ESTETİK AMELİYAT
Obezite cerrahisi sonrasında hastalarda kilo kaybı oluyor ve revizyon yani bir estetik ameliyat gerekebiliyor. Böyle bir durumda ne kadar süre sonra bu ameliyatı öneriyorsunuz?
Obezite cerrahisi sonrası vücudunu toplamak için yapılacak olan estetik cerrahi girişimler için yaklaşık 18-24 ay beklenmesi istenir. Çünkü bu süre zarfında kilo verme devam eder. Çok erken dönemde ameliyat olunursa tekrar kilo verildiğinde ameliyat başarısız olabilir. Bu nedenle 18-24 ay beklemesi gerekir ki vücudun tam dengesi yerine otursun.
TÜP MİDE VE GASTRİK BY PASS YÖNTEMLERİ
Tüp mide ve gastrik by pass yöntemlerinde seçim neye göre oluyor? Neye göre vakalar yönteme yönlendiriyorlar?
Hangi ameliyat hangi hastaya uygundur? Bunun için birçok faktör var. Yani hastanın yeme alışkanlıkları, tetkik sonuçları, endoskopi sonuçları gibi tüm bu bilgilerin hepsi birlikte değerlendirilmelidir. Fakat toplumda “gastrik by pass ameliyatı olursam geri kilo almam” diye yanlış bir algı var. Bu doğru bir şey değil. En çok revizyon ameliyatı yapılanların başında gastrik by pass ameliyatları geliyor. Gastrik by pass ameliyatlarından sonra kilo alınabiliyor. Bugün sleeve gastroktomi dediğimiz tüp mide ameliyatlarından sonra 5 yılda yüzde 30 geri kilo alım oranı varken gastrik by pass’ta bu oran yüzde 15’tir. Ama tüp mide ameliyatlarını bir şekilde revizyonla gastrik by pass’a çevirebiliyorsunuz. Ama gastrik by pass ameliyatlarının revizyonu tüp mideye göre daha zordur. Bu nedenle hangi ameliyatın kime uygun olduğunu, hangi teknik şartlarda yapılması gerektiğini, hangi endikasyonlarda iyi düşünmek, değerlendirmek lazımdır. Sonuçta bariatik cerrahi de sihirli bir değnek değildir. Bir defa ameliyat olarak sonsuza kadar zayıf kalıyorlar gibi bir yanılgıya kapılmasınlar. Burada önemli olan cerrahi sonrası hasta uyumudur. Hasta dersine iyi çalışıyorsa, hekimiyle iyi bir ilişki içindeyse, kontrollerini aksatmıyorsa bu hastalar geç geri kilo alacaklardır. Ama uyumsuz bir hastaysa kendi bildiğini okuyorsa, ben ameliyat oldum artık hiçbir şeye dikkat etmem diyorsa bu hastalar daha erken dönemde kilo alacaklardır. Bu, ister tüp mide ister gastrik by pass olsun değişmez.
İçeriği Paylaşın