Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?
Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?
Bizi Takip Et
Sık yıkama nedeniyle ellerde oluşan çatlaklar, hazırlanan projenin tekrar tekrar kontrol edilmesine rağmen bir türlü teslim edilememesi, emin olunmadığı için kapıların sürekli yeniden açılıp kapatılması… Hayatı zorlaştıran bu takıntıların süresi günde 1 saati geçiyor, kişiyi yavaşlatıyor, ilişkilerini ve işini olumsuz etkiliyorsa, bu durum obsesif kompulsif bozukluğa işaret ediyor olabilir. Memorial Ankara Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Doç. Dr. Levent Sütçigil, obsesif kompulsif bozukluk ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
TAKINTILAR İSTENMEYEN DAVRANIŞLARI DOĞURUYOR
Obsesif kompulsif bozukluk, takıntılı düşüncelerle ve rahatsızlık veren davranışlarla seyreden bir bozukluktur. “Obsesyon” olarak adlandırılan durumlar mantık dışı olduğunu bildiğiniz halde kafanızdan bir türlü atamadığınız, hatta düşünmemeye çalıştıkça aklınıza daha fazla gelen, başka bir şey düşünmeye engel olan düşüncelerdir. Bozukluğun diğer bir parçası kompulsiyonlar ise zihnimizi obsesyon adlı düşüncelerden uzaklaştırmak amacıyla ortaya çıkan, yapmak istemeseniz de sizi yapmaya zorlayan, sürekli tekrarlayan davranışlardır. Ancak sıkıntı yaratmayan düzeyde obsesyonlar ve kompulsiyonlar birçok kişide görülebilir.
TEMİZLİK VE SİMETRİ TAKINTISI EN SIK GÖRÜLEN ŞİKAYETLER
Bu rahatsızlığı olan kişilerde sık görülen bazı durumlar vardır. Giysilerine ya da eşyalarına kir, mikrop ya da pis bir madde bulaştığına dair korkudan dolayı bunları sık sık değiştirme gibi temizlikle ilgili olan yakınmalar görülebilir. Bu kişilerde görülen diğer bir yakınma emin olamamadır. Bu kişiler ocağını, kapısını, penceresini, evden çıkarken evdeki prizleri ya da elektrikli aletleri kapatıp kapamadığını defalarca kontrol ederler. Genellikle bu durumu “kapattığımı biliyorum ama yine de kendimi kontrol etmekten alamıyorum” diyerek tanımlarlar. Bazı hastalar başkasına zarar vereceğine dair düşünceleri olduğundan yakınırlar. Yüksek bir yerden geçerken aşağıya atlamaktan korkma, araba kullanırken isteyerek duvara çarpmaktan korkma gibi. Abartılı bir düzen merakı, eşyaları mutlaka simetrik yerleştirmeye çalışma, bir işi yapmadan önce belirli bir sayıya kadar sayma, ileride gerekli olabilir düşüncesiyle evdeki gereksiz eşyaları biriktirme diğer sık görülen durumlardır.
TAKINTILARINIZIN KENDİ KENDİNE GEÇMESİNİ BEKLEMEYİN
Bir takıntının obsesyon olduğunu özellikle de tedavi gerektiren bir durum olduğunu söylemek için bu takıntıların kişide belirgin bir sıkıntıya neden olması gerekir. Kişiler takıntılarının farkındadır ancak genelde utandıkları için bunu çevreleriyle pek konuşmak istemezler. Kişi takıntılarından dolayı sosyal yaşamdan kendisini soyutlamak isteyebilir. Takıntılı düşünce ve davranışlar, hayatı çekilmez hale getiriyorsa vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. Bu psikolojik rahatsızlığın, tedavi edilmeden kendi kendine geçme olasılığı çok düşüktür.
İLAÇ TEDAVİSİ VE PSİKOTERAPİ BİRLİKTE UYGULANMALI
Obsesif bozukluğun ilaç ve psikoterapi (konuşarak tedavi) olmak üzere iki türlü tedavisi vardır. Uygun olan iki tedavinin birlikte uygulanmasıdır. Çok şiddetli olgularda beyin ameliyatı denemeleri vardır ve başarılı sonuçlar alınmaktadır.
İçeriği Paylaşın