Okullarda Obezite Nasıl Önlenir?
Okullarda Obezite Nasıl Önlenir?
Bizi Takip Et
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın okul kantinlerinde, kola-hamburger gibi yüksek kalorili besinlerin satışının yasaklanacağı ve bunun yerine sağlıklı beslenmenin teşvik edileceğine dair açıklaması hekimler tarafından takdirle karşılandı.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun, okul kantinleri ile ilgili önerilerin yaşama geçmesi için öncelikle okullarda hem doyurucu hem de lezzetli yemek verilmesinin ve mümkünse bunun ücretsiz olmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Hatun, “Ülkemiz ücretsiz ders kitabı uygulamasına, ücretsiz öğle yemeği uygulamasını ekleyebilecek güçtedir. Bu yapılmadığı takdirde bu kez öğrenciler okul kantinleri yerine okulların karşısına açılacak derme çatma “büfelere” mahkum olacaklardır” dedi.
Hem öğrenci velileri hem de konuyla ilgili uzmanların; okul kantinlerini, öğrencilerin sağlıklı beslenmesi yerine kolay yoldan para kazanılan yerler olarak gören işletmecilerin egemenliğinden kurtarmak üzere güçlü bir mücadele başlatılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Hatun şöyle konuştu:
“Ülkemizde ilköğretim ve lise kantinlerinin çoğunun ‘kantin mafyası’nın kontrolünde öğrenci bedenlerini bir tüketim aracı olarak gören ticarethanelere dönüştüğü biliniyor. O kadar ki Emniyet Genel Müdürlüğünce hazırlanan eski tarihli bir raporda özellikle ilköğretim okullarındaki kantinlerin bir tür serbest ticaret bölgesi haline geldiği, okul müdürlerinin kantinlerde okul kurallarını uygulayamadığı, bu nedenle okul yönetimi ile kantin işletmecileri arasında sorunlar yaşandığı, kantinlerde öğrencilerin güvenliğinin değil, büyük tutarlar içeren sözleşmeye imza atan işletmecilerin ticari kaygılarının öncelik taşıdığı kaydedildi.
Oysa birçok gelişmiş ülkede okul çağındaki beslenme, sağlık ve eğitim otoritelerinin çok önem verdikleri bir konu; örneğin Finlandiya’da okul yemeklerinin kalori ve beslenme içeriğinin ilan edilmesi zorunlu hale getirilmiş. Birçok Avrupa ülkesinde okul kantinleri sıkı bir şekilde denetleniyor ve örneğin İngiltere’de olduğu gibi çocuk programları yanında çocukların ilgiyle izlediği tüm dizi, eğlence, yarışma programlarında aşırı yağlı, tuzlu ve şekerli ürünlerinin reklamı yasaklanabiliyor. Bir süre önce Amerikan Çocuk Hekimleri Akademisi okul kantinlerinde şekerli içeceklerin okul yemeklerinden çıkarılması ve kantinlerde satışının kısıtlanması konusunda başta çocuk hekimleri olmak üzere sağlık otoritelerinin dikkatini çeken bir rapor yayımladı.
Bu rapora göre, Amerika’daki öğrenciler günlük enerji ihtiyaçlarının yüzde 40’ından fazlasını şekerli içecekler (meyve suyu, kola vs) ve yağlı besinlerden sağlıyorlar ve bu tür beslenme ile çocukluk çağı şişmanlığı arasında yakın bir ilişki var. Bunun yanında şekerli içeceklere olan bu düşkünlük süt ve süt ürünlerinin tüketimini azaltarak kemik zayıflığına yol açıyor. Geçen yıllarda bu genel eğilimin etkisiyle Fransa’da okullarda şekerli, besin degeri az, çok kalorili seyler satan otomatlar tamamen kaldırıldı. Ayrıca çocuklara ta anaokulundan itibaren verilen eğitim sayesinde çocukların kendiliklerinden hamburger, kola gibi yiyecekleri istemez hale geldiği belirtiliyor.”
YÜKSEK GELİR GRUBUNDAKİ AİLELERİN ÇOCUKLARINDA OBEZİTE ARTTI
Ülkemizde çocuklarda obezite sıklığının son 8 yılda yüksek gelir gruplarındaki ailelerin çocuklarında 4 kat, (yüzde 4’den yüzde 16’ya), orta ve düşük gelir grubundakilerde 2 kat (yüzde 5’den yüzde 10’a) arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Hatun şu bilgileri verdi:
“Bu artış büyük ölçüde çocukların abur-cubur ağırlıklı beslenmesi ve fiziksel aktivite azlığına bağlı görünüyor. Bir çok araştırma ülkemizde ilk öğretim çağındaki öğrencilerin yüzde 60-85’nin kahvaltı yapmadığını, simit, lahmacun, sandviç, gofret, çikolata, hamburger tipi (fast-food) yiyecekler tükettiğini, öğrencilerin yüzde 50’den fazlasının ‘soft drinks’ adı verilen alkolsüz ama şeker içeriği yüksek içecekleri içtiğini, süt ve ayran tüketiminin yüde 15-25 oranında kaldığını gösteriyor.
Okul kantinleri öğrencilerin sağlıksız beslenmesinin özendirildiği yerlerin başında geliyor ve ne yazık ki bazı belediyelerin geçici gayretleri dışında düzenli bir denetim mekanizmasına da sahip değil. Bu gelişmelerin arka planında ise yüksek kalorili besinleri devasa reklam kampanyaları (ABD’de besin endüstirisinin yıllık reklam bütçesi 5 milyar dolar) ile pazarlayan besin endüstrisinin olduğu biliniyor.”
İçeriği Paylaşın