Omurga Kırıklarında Çimento Enjeksiyon Yöntemi
Omurga Kırıklarında Çimento Enjeksiyon Yöntemi
Bizi Takip Et
Omurga kırıklarının görülme sıklığı nedir? Özellikle yaşlılarda meydana gelen omurga kırıklarının nasıl bir önemi vardır? Omurga kırıkları özellikle omurganın hangi bölgelerinde meydana gelir? Omurga kırıkların tipleri var mıdır? Omurga kırıklarının kapalı ameliyatları olan vertebroplasti ve kifoplasti yöntemleri nedir? Birbirlerinden ne gibi farkları vardır? Açık ameliyata göre hastaya getirdiği avantajlar nelerdir? Vertebroplasti ve kifoplasti yöntemleri her omurga kırığına uygulanır mı? Yöntemin olası yan etkileri nelerdir?
Medical Park Kocaeli Hastanesi Nöroşirürji Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı aynı zamanda Hastanenin Direktörü ve Genel Müdürü Doç. Dr. Soner Şahin merak edilen bu soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.
. Omurga kırıklarının görülme sıklığı nedir?
‘‘Omurga kırıkları yüzde 32 oranında 65-80 yaş grubunda görülür. Osteoporoz (kemik erimesi) ve postmenopozal (menopoz sonrası) dönemdeki kadınlarda görülme oranı yüzde 20’dir. Amerika Bileşik Devletleri verilerine göre yıllık 700 binin üzerinde omurga kırığına rastlanmaktadır. Gerek medikal tedavi gerek cerrahi müdahale yöntemleri uygulamalarının bir maliyet analizi yapıldığında yıllık yaklaşık 13 milyar doları bulan bir hastalıktır.’’
OMURGA KIRIKLARININ SEBEP OLDUĞU PROBLEMLER
. Özellikle yaşlılarda meydana gelen omurga kırıklarının nasıl bir önemi vardır?
‘‘Omurga kırıkları aslında dolaylı olarak ciddi sıkıntılara sebep olur. Hastaların yaşam kalitesini ve fonksiyonlarını azalttığı için ikincil yaralanmalar denilen pulmoner embolü (akciğere pıhtı atması), yatmaya bağlı akciğerdeki ifrazatların atılmasına bağlı pnömoni (zatürre) gibi tablolar ile yatak yaraları ve hayat fonksiyonlarını yapamamaya bağlı bağırsak sistemi ve ürolojik problemlere kadar giden birçok şeyin ilk noktasıdır. Omurga kırıkları bu anlamda bir halk sağlığı sorunudur. O yüzden asıl hedef, bu hastaların çok erken hayatın içerisine sokularak, o ikincil oluşabilecek komplikasyonların önlenmesidir.’’
. Omurga kırıkları özellikle omurganın hangi bölgelerinde meydana gelir? Omurga kırıkların tipleri var mıdır?
‘‘Omurga kırıklarının düzeltilebilmesi için arka kolonun sağlam olması gerekir. Bu kırıklar daha çok baskı ve ezilmeye bağlı kemiğin içerisindeki trabeküler yapının ortadan kalkmasına bağlı ön ve orta kolonunu zedelenmesi ve çökmesi ile ilintilidir. Tabii çökmeyle ilgili başka faktörler de vardır. Örneğin; yüksek enerjili bir travmanın yarattığı patlama kırıkları, emniyet kemeri kırıkları ya da yine travmaya bağlı kompresyon fraktürleri kırıkları vardır. Yine başka kanser türlerinin veya omurganın kendi primer (birincil) tümörlerine bağlı olarak da çökme kırıkları ortaya çıkabilir.’’
VERTEBROPLASTİ VE KİFOPLASTİ YÖNTEMLERİ
. Omurga kırıklarının kapalı ameliyatları olan vertebroplasti ve kifoplasti yöntemleri nedir? Birbirlerinden ne gibi farkları vardır?
‘‘Vertebroplasti, 1984 yılında Fransa’da spinal omurga denilen, beldeki veya sakatlık bölgesindeki omurgaların içerisindeki kemiğin kalitesini düşüren bir damar yumağının (hemanjiom) oluşturduğu çökmeye ilk defa uygulanmış bir yöntemdir. Bu yöntemde, içerisine kanüllerle girilerek, dışarıdan kuş gözü kadar bir yerden skopi cihazı eşliğinde polimetil metakrilat adı verilen özel bir çimento omurganın kırık olan alanının içerisine enjekte edilir. Kifoplasti ise yine bu yöntemin ana fikrinden doğmuştur. 1998 yılında tıbba kazandırılmış bir yöntemdir. Kifoplasti, balon sayesinde omurgaya restorasyon yani omurgaya yükseklik kazandırmak ve öne doğru kamburlaşmayı önlemek üzerine geliştirilmiş bir yöntemdir.’’
. Bu tür yöntemlerin uygulandığı yer ameliyathane midir? Hastalara nasıl anestezi verilir? Hastanede yatmayı gerektirir mi?
‘‘Her iki yöntem de ameliyathanede uygulanır. Yaşlılığa bağlı beraberinde komorbidite denilen hastalıkları da olan hastalar için bu yöntemin avantajlarından biri lokal veya sedasyon anestezi yöntemlerinin kullanılabilmesidir. Örneğin kalp yetmezliği ve ileri derece akciğer problemleri olan bir insan genel anesteziye bağlı risklerden arındırılmış olur. Hasta aynı gün ayağa kaldırılır ve ertesi gün evine gönderilir.’’
KAPALI AMELİYAT YÖNTEMLERİNİN AVANTAJLARI
. Omurga kırıklarında uygulanan kapalı ameliyat yöntemlerinin açık ameliyata göre hastaya getirdiği avantajlar nelerdir?
‘‘Kapalı ameliyatta küçücük bir delikten girilirken diğerinde çok ciddi büyük bir cerrahi alan vardır. Bu cerrahi alanın büyüklüğüyle beraber yandaş hastalıkları olan hastalarda cerrahi süre uzar, kanama miktarı fazladır; ameliyat sonrası iyileşme gecikir ve ameliyatta komplikasyonlar oluşabilir. Bu nedenle minimal invaziv cerrahiler eğer yapılabiliyorsa büyük avantajlar sağlar. Ayrıca vertebroplasti ve kifoplasti yöntemlerinde ameliyat sonrası nekahat dönemi çok hızlı ve kolay olur. Açık ameliyatta ciddi kısıtlamalar varken; kapalı ameliyatta hasta iyileşme sürecine hemen başlar. Pıhtı atması, yaşlı hastalarda en büyük risklerden biridir. Hastanın erken hareketli hale getirilmesi, özellikle alt ekstremiteler denilen bacaklardaki toplardamardaki pıhtılaşma problemleri minimal düzeyde olur. Özellikle yaşlı grup hastaları hayata erken döndürmek ve olası komplikasyonların önüne geçebilmek için hem vertebroplasti hem kifoplasti güvenli ellerde çok iyi bir tedavi seçeneğidir. Majör cerrahilere göre mutlaka tercih edilmelidir.’’
HER OMURGA KIRIĞINA UYGULANIR MI?
. Vertebroplasti ve kifoplasti yöntemleri her omurga kırığına uygulanır mı? Hiç uygulanamayacağı gruplar var mıdır?
‘‘Vertebra plana denilen omurga kırığında bu yöntemlerin etkisi olmaz. Omurganın kendi kanserlerinde veya kemiği çok seven özellikle meme, akciğer ve bağırsak sisteminden kaynaklanan tümörlere bağlı omurga tutulumlarındaki çökmelerde kullanılabilir. Ama burada en kritik nokta osteoblastik tümörlerde kullanılamamasıdır. Bunun haricinde omurganın arka tarafı sağlam olmalıdır. Çünkü hemen arkada hayatımız için önemli olan sinirler ve omuriliğin ana kesesi geçmektedir. Verilen polimetil metakrilat adlı maddenin, herhangi bir şekilde arka kolonun sağlam olmaması nedeniyle sızması durumunda hastada istenilmeyen komplikasyonlar olabilir.’’
OLASI YAN ETKİLERİ NELER?
. Yöntemin olası yan etkileri nelerdir?
‘‘Cerrahi risklerin azaltılması anlamında ameliyattan önceki planlamalar çok önemlidir. Bunlardan birisi MR diğeri de tomografi. MR yumuşak dokuları daha iyi gösteren ve aslında yönteme de karar vereceğimiz ana nöroradyolojik incelemedir. Bir hastaya vertebroplasti mi, kifoplasti mi yapılacağının belirlenmesinden ana mihink taşı iyi bir MR değerlendirmesidir. Çünkü klasik MR yöntemlerinin yanında STR denilen bir sekansta çekim yapılır. Eğer kemik iliğinin içerisinde ödemi tarifleyecek bir sinyal algısı varsa daha çok balon kifoplasti tercih edilir. Kronik problemlerde ise vertebroplasti önerilir. Tomografi de kemik yapılarını çok iyi gösteren bir yöntemdir. Ön kolon, orta kolon, arka kolon ve omurganın disk mesafesi, fıtıkların sebep olduğu o amortisör görevini yapan yapılarla olan ilişkileri de ameliyat öncesi planlanır. Çünkü arka kolon sağlam değilse, kaçıracağınız herhangi bir çimento materyalinin hastada felce kadar gidebilen problemlere sebep olabileceği bilinir. Yine end plate’lerin (motor sinir dallarının kas içinde sonlanan genişlemiş uç kısmı) kırık olması durumunda, ki ameliyat öncesi bunlar iyi bilinirse, o ilacın dondurulması esnasında bunların da önleneceği birtakım cerrahi teknikler vardır. Yumurta kabuğu gibi dıştan içe doğru ilacın donması sağlanır. Böylelikle herhangi bir maddenin dışarıya kaçışı engellenir. Çünkü eğer end plate’ler yani üst taraftaki tabaka kırıksa veya oradan verilecek maddenin geçişi olursa hastalarda diskojenik ağrı olur.’’
İçeriği Paylaşın