Pandemi Sürecinde Yapılacak PCR Testi Tanı Koymak İçin Çok Kritik

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne pandemi sürecinde kritik bir öneme sahip olan PCR testi uygulamasında alınan kısıtlama kararını bir kez daha değerlendirmeleri yönünde çağrı yaptı.

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün 10 Kasım 2020 tarihinde 81 ilin il sağlık müdürlüklerine gönderdiği genelge ile COVID-19’a yakalanan kişilerin temaslılarından sadece semptomları olduğu takdirde PCR testi için numune alınması talimatı verdiğini belirtti. Bu talimata göre; temaslı kişi 60 yaş üstü ve komorbiditesi (birden fazla eşlik eden hastalık) mevcut ise de ancak 7 gün sonra kendisine test uygulanabilecek.

Solunum Derneği TÜSAD MYK yaptığı basın açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:  “Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün duyurduğu bu uygulamanın birçok açıdan doğru olmadığı kanaatindeyiz. Çünkü pandemide asıl başarı sağlayabilecek olan kritik hamle, bulaşı önlemek, hastalığın yayılmasını engellemektir. COVID-19’da tanı koymak, bu sayede hastalığı taşıyan kişileri bulup izole ederek yayılmasını önlemek ancak PCR testi ile mümkündür. Bakanlığın yeni planladığı bu uygulama ile temaslı olup belirtisi olmayan ama hastalığı taşıyan kişiler tanı alamayacak, dolayısıyla bu kişilere tedavi başlanamadığı gibi, izole edilmedikleri için de hastalığı bulaştırma ihtimalleri son derece yüksek olacaktır.”

VAKA SAYILARINDAKİ ARTIŞ ENDİŞE VERİCİ

TÜSAD MYK açıklamasına şöyle devam etti: “Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de vaka sayısı gitgide artmakta, pandeminin başından beri en yüksek sayılara ulaşılmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kamuoyuna bildirilen ‘İstanbul’da pandemi döneminde görülen, bulaşıcı hastalığa bağlı en yüksek günlük ölüm sayısı’ bunun önemli bir kanıtıdır. Böyle bir dönemde, temaslılara neden COVID testinde kısıtlama getirildiği anlaşılamamıştır. Bu uygulamaya test kit sayısı azaldığı için mi, filyasyon ekibinin iş yükünü hafifletmek için mi geçildi, bilememekteyiz. Sağlık Bakanlığı’nı bu konuyu yeniden değerlendirmeye ve artan hasta sayısının önüne geçebilmek için tam kapanma da dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı önlemleri planlamaya davet ediyoruz.”