Parkinson Hastalığı ve Beyin Pili Tedavisi
Parkinson Hastalığı ve Beyin Pili Tedavisi
Bizi Takip Et
Parkinson hastalığı ve tedavisinde uygulanan beyin pillerini Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER) Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh anlattı.
Parkinson nasıl bir hastalıktır? Ne sıklıkla Parkinson’a rastlanır? Ortaya çıktığı belli bir yaş ve cinsiyet grubu var mıdır?
Parkinson hastalığı beyinde dopamin adını verilen maddenin azalmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Genelde ileri yaşlarda ortaya çıkar. Titremenin eşlik ettiği sinir sisteminin ileri yaş hastalığı diyebiliriz. Azalma oranı 62-65 yaşlarda yüzde 80’leri geçerse hastalarda hareketlerde yavaşlama, yüz hatlarında donukluk, maske yüz dediğimiz değişimi, küçük adımlarla öne eğik yürüme gibi belirtiler olur. Genelde 60-65’li yaşlardan sonra her 300 kişiden birinde görülmektedir ve görülme oranı da artmaktadır. Her birey 120 yaşına kadar yaşasa az ya da çok herkeste zaten Parkinson bulguları ile karşı karşıya kalır.
Parkinson’a bazen eşlik eden başka hastalıklarda olabiliyor mu?
Parkinson’a benzeyen rahatsızlıklar var. Bunlara Parkinson Plus denilir. Durum sadece tek başına dopamin eksikliği değildir. Bunları iyi ayırmak gerekir. Çünkü bu grup hastaların durumları süratli ilerleyen bir tabloya hakimdir, hem de ilaç tedavisine cevapları iyi değildir. Beyin pili tedavisine de iyi cevap vermeyen rahatsızlıklardır. Bunun dışında tabi yaş ileri olduğu için ileri yaşta görülen hastalıklarla kümelerin kesişmesi nedeniyle daha sık oranda da karşılaşabiliyoruz.
İLK ÖNCE İLAÇ TEDAVİSİ UYGULANIR
Parkinson tanısı almış bir hastada ne tür tedavi seçenekleri vardır? Beyin pillerinin Parkinson tedavisinde yeri nedir?
Hastalığın tedavisi başlangıçta ilaç tedavisidir. Eksik madde yerine koymaya çalışılır ve genelde birçok hastada iyi sonuçlar alınır. Eğer hastanın yaşı gençse daha çok yardımcı dopamine benzeyen ilaçlar ya da vücudun kalan dopamini daha etkili kullanmasını sağlayan ilaçlar kullanılır. Yaş ilerledikçe dopaminin kendisine tıbbi tedavi uygulanır. Bir grup hastada ilk yıllarda hastalar ilaç tedavisine iyi cevap veriyorlar. Dışarıdan anlaşılmayacak kadar bulguları düzelebilir. Ancak yıllar sonra ilaçlara vücudun alışması nedeniyle eski doz ve sıklık yeterli gelmeyebilir. Daha sık, daha yüksek doz ilaca rağmen hastalar iyi olmayabilir veya uzun yıllar ilaç kullanımına bağlı olarak gerek motor yan etkilerle istem dışı hareketler ya da psikiyatrik bazı problemler karşımıza çıkabilir. Artık ilaç tedavisine hasta iyi cevap vermezse böyle bir durumda beyin pli ameliyatları önemli ölçüde yarar sağlayabilir.
Beyin pili nasıl takılıyor? Zor bir işlem mi?
Beyin pilleri, beynin içerisine yerleştirilen 2 ince elektrottur. Kalp pili gibi köprücük kemiği altına cilt altına yerleştirilen pil, cihaz kısmı ve onları birbirine bağlayan 2 adet uzatma kablosundan oluşan bir sistemdir. Bu ameliyat; hasta uyanıkken onunla konuşarak, kafatasına küçük delik açılarak yapılır. Hastalar toplam 6 iğnenin batmasının acısını hissederler. Çünkü bu işlemleri yapabilmek için başına bir çerçeve takılır. Bu 4 iğne odasındayken yapılan bir girişimdir. İki tane de cildi uyuşturmak için ameliyathanede yapılır. Dolayısıyla hastalar için çok ağrı yaratan bir girişim değildir. Hastanın uyanık olması önemli çünkü ameliyat sırasında yapılan beyin haritalama işlemi sırasında hastanın hissettikleri hekim için yol gösterici olur.
BEYİN PİLİ AMELİYATI
Beyin pili ameliyatı ne kadar sürüyor? Ne zaman taburcu edilir?
Ortalama 3,5-4 saatlik bir işlemdir. Yolculuk hastanın odasında başına bir çerçeve takarak başlıyor. Sonra MR görüntüleri alınır ve hastaya özgü beyin haritası çıkarılır. Gelişmiş haritalar, beynin içerisinde olması gereken teorik hedeflerin yerini söyler; ama nasıl ki herkesin ağzı, yüzü, gözü birbirine benzemiyorsa o hücrelerin yeri de aynı olmaz. Bunun için daha sonrasında ameliyathanede uyanık işlem sırasında kafatasına birer küçük delik delip beyindeki hücrelerin yerini bulmaya çalışılır. Bu yaklaşık 2 saatlik bir süreçtir. Bunun sonunda beyin pili elektrotları yerleştirilir. Aslında beyin ameliyatı bitmiş olur. Sonrasında hastanın çerçevesi çıkartılır. Uzatma kabloları ve pili takarken yaklaşık 45 dakikalık bir süre içinde bir ağrı hissetmemesi için hasta uyutulur. Kısacası toplam 4 saatlik bir süreçte bütün işlem tamamlanır.
Genelde hastalar ameliyattan sonra 2 gün tedavilerinin tamamlanması açısından yatarlar ve sonunda yürüyerek taburcu olurlar. Birkaç gün sonra ise ayaktan pil programlama işlemine başlanır. Aslında pili takmak 4 saat sürer; ama pili programlama 30-40 saatlik bir süreçtir. Yaklaşık 2-3 haftalık süreçte hastalar, ayakta poliklinik kontrollerine gelirler ve o hastaya uygun pil ayarları yapılır. Zaten beyin pillerinin en büyük avantajı bu programlanabilir, ayarlanabilir olmasıdır. Yani o hastaya özgü yararları maksimum oranda sağlanabilecek bir sistem.
Parkinson tedavisi, beyin pili uygulamaları için yurt dışından gelecek hastalara önerileriniz nelerdir?
Ülkemizin tercih edilmesinin en önemli nedeni cerrahi deneyimdeki başarısı ve kullanılan teknolojidir. Hemen her ülkeden hasta geliyor diyebiliriz. Geçen yıl Dünya Parkinson Günü’nde 329 beyin pili ameliyatı olmuş hasta bir araya geldi ve ülkemizde tıpta Guiness Dünya Rekorunu kazanma şansını elde etti. Beyin pili hastaları ve Medipol Üniversitesinin ortak çalışmasıyla oldu bu proje. Buda bizim için bir mutluluk ve gurur kaynağı oldu. Bu hastalarında önemli bir kısmı aslında yurt dışından gelen hastalarımızdı. Operasyon öncesinde ekipler hasta ile iletişime geçiyor ve ilaç şemasını, kullandığı ilaçları, hastalık süresini, hastalıkla ilgili bilgileri alıyorlar. En önemli şey hastaların 12 saat kadar ilaç kullanmadan ve aç karına ilaç aldıktan sonraki videolarını bize göndermesidir. Bu videolar belki de en iyi bulguları bulabileceğimiz kaynaklar. Daha sonra gelişleri planlanıyor be ve gerekli tüm kontrol, tetkikler yapılıyor. Ameliyat öncesi ve sonrası bu süreç yaklaşık 1 ayı buluyor.
Parkinson cerrahisinde ve beyin pillerinde ne gibi gelişmeler oldu?
Teknolojinin gelişmesiyle cihazların özellikleri de değişiyor. Beyne verilen elektrik akım yönünün ayarını yapabilme ya da hastalara daha yararı olabilecek alt ayarları yapabilme gibi gelişmeler sağlandı. Eskiden kablolu cihazlarla pil programlanırken bugün artık uzaktan teknoloji ile programlayabilme fırsatı var. Yine eskiden hastalara MR çekilemezken bugün rahatlıkla hastalara MR yapılabiliyor.
BEYİN PİLİ BAŞKA HANGİ HASTALIKLARDA UYGULANABİLİR?
Beyin pili başka hangi hastalıkların tedavisinde kullanılıyor günümüzde?
Hareket bozuklukları en önde gelen konudur. Sadece Parkinson’da değil Esansiyel Tremor denilen el titremelerinde veya Distoni gibi aşırı vücut kasılmalarında tıbbi tedavi yeterli değilse uygulanabilir. Parkinson ameliyatlarında başarılı sonuçlar elde ediliyor; ama bu bir kür değildir. Bunu hastalığın saatini geri almak diye tanımlayabiliriz. Çünkü 10 yıllık bir hastaya tedavi sağlandığında durumu 1’inci, 2’inci senesindeki haline geri gelebilir. Bu tedavi; bağımsız yaşayamayan, başkalarının yardımıyla hayatını devam ettiren hastaların bağımsız yaşamlarına kavuşması, çoğunun mesleğine dönmesi anlamına geliyor. Ama hastalık tamamen ortadan kalkmaz. Parkinson aslında bir kişinin değil bir ailenin rahatsızlığıdır. Hastanın bakımı, sorunları açısından bir kişiye değil bir aileye görevler düşer. Bu açıdan sadece hastaya değil aileye de eski yaşamını geri verme fırsatını kazandırır.
Parkinson ameliyatı sonrasında hastaların özellikle yaşam kalitelerini düşüren ellerde titreme gibi şikâyetlerinde ne oranda düzelme olur?
Hasta doğru seçildiyse yani gerçekten ameliyattan yarar görecek, endikasyonu olan bir hastaysa ve ameliyat doğru yapılıp pil programlaması da iyi yapıldıysa sonuçların neredeyse tamamına yakını yüz güldürücü olur. Burada önemli olan doğru hasta seçimi, doğru işlem yapılması ve doğru teknoloji kullanılmasıdır.
Beyin pili takılan hastalar nelere dikkat etmeli?
Günlük yaşantılarını normal dışarıdan fark edilmeyecek şekilde yaşarlar; yani özel bir şey yok. Araç kullanmaları istenmez; ama çoğu hasta bu konuda ısrarcı oluyor. Ama yasal gerekçeler bunu gerektiriyor. Bunun dışında spor yapabilirler, yüzebilirler, tenis oynayabilirler. Travmadan uzak her türlü sporu yapabilmeleri mümkündür.
İçeriği Paylaşın