Periyodik Göz Muayenesinin Önemi

Peryodik olarak göz muayenesine gidin

Yeditepe Üniversitesi Göz Hastanesi’nden Yrd. Doç. Dr. Muhsin Altunsoy, belli aralıklarla yapılan göz muayenelerinin bazı göz problemlerinde ipucu olabildiğini ve erken teşhisi kolaylaştırdığını belirtiyor.

Yeditepe Üniversitesi Göz Hastanesi’nden Yrd. Doç. Dr. Muhsin Altunsoy, periyodik zamanlarda yapılan kontrollerle ilgili şu bilgileri veriyor:
“Tarama belirlenmiş bir zaman diliminde, belirlinmiş bir topluluğun herhangi bir özellik veya hastalığının tespiti açısından yapılan muayenedir. Göz özelinde belirlenmiş bir tanıyı örneğin ilkokul yaş grubundaki çocukların kırma kusuru veya göz tembelliklerinin veya göz tansiyonu problemine sahip olup olmadıklarını tarayabilirsiniz. Ancak tarama muayene yerine geçmez. Sadece kısıtlı zamanda belirli bir hastalık hakkında fikir sahibi yapar. Tarama konusu hastalığa sahip kişilerin mutlaka detaylı muayeneden geçmeleri gerekir.”

Dr. Altunsoy rutin göz muayenesinin erken teşhiste büyük önem taşıdığının altını çizerek şunları söylüyor:

PERİYODİK TEDAVİNİN ÖNEMİ

“Herhangi bir göz hastalığının belirtilerinin varlığında veya belirtiler başlamadan varlığının tespiti, erken tanı açısından önemlidir. Detaylı bir göz muayenesinde gözün tüm fonksiyonları değerlendirilir. Gözlerde kayma olup olmadığı, görme derecesi, gözlük ihtiyacı, göz tembelliği varlığı, katarakt olup olmadığı, glokom varlığı, göz sinir ve retina dediğimiz algılayıcı tabakanın hastalıkları (örneğin sarı nokta hastalığı), göz içi iltihaplanmanın var olup olmadığı tespit edilir ve gereken tedavi uygulanır. Hastalık olmasa da periyodik muayene erken tanı ve tedavi açısından son derece önemlidir. Örneğin genelde göz tansiyonu yüksekliğine bağlı olarak ortaya çıkan glokom hastalığının çok önemli bir bölümü başlangıç aşamalarda hiçbir belirti vermez. Hastanın farkına vardığı aşamalar oldukça geç aşamalardır. Rutin muayenelerde bu ve benzeri hastalıkların varlığını tespit etmek son derece kolay ve tedavisi mümkündür. “

Rutin göz muayeneleri için zamanlamanın kişinin risk faktörlerine göre değişkenlik gösterebildiğini belirten Dr. Altunsoy, “Doğum sonrasında, hayatın ilk 3- 6 ayı arasında (erken doğanlarda daha erken), 3 yaşında, 6 yaşında. 6 yaştan sonra 20’li yaşlara kadar yıllık, 20’li yaşlardan sonra 2–3 yılda,  40 – 60 yaş arasında 2 yılda bir kez ve 60’lı yaşlardan sonra yıllık muayeneler gerekir. Ailesinde göz problemi olanlar, diyabet ve tansiyon hastaları, göze etkisi olan ilaçların düzenli kullanıcıları, travma almış olanlar veya glokom, kırma kusuru (miyopi, hipermetropi, astigmatizma), keratokonus, şaşılık, göz tembelliği, üveit, katarakt, sarı nokta bozukluğu gibi tanısı konmuş göz hastalıkları ise doktorun önerisine göre daha sık muayene gerektirir” diyor.

Kaynak: Yeditepe Üniversitesi Hastanesi
(www.yeditepehastanesi.com.tr)