Philips “Kalbinin Sesi” Projesi
Philips “Kalbinin Sesi” Projesi
Bizi Takip Et
Philips, 29 Eylül Dünya Kalp Günü’nü kutlamak ve “Her Kalp Eşsizdir” söylemi ile oluşturduğu yeni kardiyoloji yaklaşımını tanıtmak amacıyla “Kalbinin Sesi” isimli yeni bir proje hayata geçirdi. Philips çalışanlarının kalp seslerini kullanarak Aykut Gürel’in hazırladığı eşsiz besteyi özel bir animasyon film ile sosyal medya kanallarından Dünya Kalp Günü’nde paylaşan Philips, bu proje ile kişiselleşmiş kalp sağlığının önemine dikkat çekmeyi hedefliyor.
Philips, “Her Kalp Eşsizdir” söylemi ile yeni kardiyoloji yaklaşımını duyurmak amacıyla 29 Eylül Dünya Kalp Günü kapsamında çalışanları ile gerçekleştirdiği “Kalbinin Sesi” projesinin lansmanını yaptı.
HER BİR PHİLİPS ÇALIŞANININ KENDİNE ÖZGÜ KALP SESİNDEN OLUŞTURULAN ÖZEL BESTE…
“Kalbinin Sesi” projesi kapsamında Philips çalışanlarının kalp seslerini ayrı ayrı kaydedebilmek için özel bir mikrofon geliştirildi. Doktorların kullandığı steteskop cihazı modifiye edilerek cihazın içine mikrofon düzeneği kuruldu ve kayıtlar alındı. Kayıt edilen sesler her bir kişinin kalp ritmine göre ayrıştırıldı ve ritme en uygun enstrümanın sesine dönüştürüldü. Böylece müzikte duyulan her bir enstrüman sesinin aslında bir Philips çalışanının kendine özgü kalp sesinden oluşması sağlandı. “Sound replacement” adı verilen teknikle ünlü müzisyen Aykut Gürel tarafından müzik kompozisyonu oluşturulurken aynı zamanda synthesizer, bas gitar ve elektronik gitar gibi enstrümanlar da kullanıldı.
Ortaya çıkan beste bir animasyon film ile ilk önce Philips çalışanlarının katıldığı özel bir etkinlik ile tanıtıldıktan sonra 29 Eylül Dünya Kalp Günü’nde sosyal medya kanalları üzerinden #HerKalpEssizdir ve #MyHeartIsUnique hashtagleri ile paylaşıldı.
Projeden bahseden Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak, “Philips olarak her kalbin eşsiz olduğuna inanıyoruz. Dünya Kalp Gününde; kalbimizin hem bizim hem de sevdiklerimiz için ne kadar önemli olduğunun altını çizmek istedik. Sağlıklı bir yaşam sürmeniz için kalbini ortaya koyan çalışanlarımızın kalbini dinledik. Müzisyen Aykut Gürel de bu kalp ses ve ritimlerini kullanarak özel bir beste hazırladı. Philips ailesi olarak sağlıklı bir yaşam sürmeniz için her zaman yanınızdayız. Philips olarak bu proje ile kalp sağlığı alanındaki yeni yaklaşımımız ‘Her Kalp Eşsizdir’ doğrultusunda kişiselleştirilmiş kalp sağlığına dikkat çekmek istiyoruz.” dedi ve şunları söyledi:
KARDİYAK HASTALIKLAR VE BU HASTALIKLARA YÖNELİK TEDAVİLER HER BİR HASTAYA GÖRE DEĞİŞİYOR, KALP SAĞLIĞI KİŞİSELLEŞİYOR…
“Her yıl 17,5 milyondan fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan kalp damar rahatsızlıkları, tüm dünyada 1 numaralı ölüm sebebi. Philips olarak Personal Health Bölümü’nde yer alan ürünlerimizle müşterilerimizin sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı oluyoruz. Çünkü sağlıklı yaşam, günlük hayatta akıllı tercihler yapmakla başlar. Giyilebilir teknolojik ürünlerden akıllı terazilere, mutfak gereçlerine kadar uzanan ürünler insanların sağlıklı yaşam tarzlarını korumalarına yardımcı oluyor. Diğer taraftan Sağlık Sistemlerindeki teknolojik ve inovatif yaklaşımımız ile sağlık hizmetlerini sürekli geliştirmek bizim en büyük hedefimiz. İşte biz bu yüzden, hem çalışanlarımızı hem de müşterilerimizi sağlığın tam da kalbine yerleştiriyoruz.”
Philips’in insanların her geçen gün daha fazla bilinçlenmelerinden, sağlıkları ile her geçen gün daha fazla ilgilenmelerinden, değer odaklı sağlık sistemine geçişin artmasından ve sağlık alanında daha az maliyetli bakım ve dijitalleşmeye yönelik trendleri göz önünde bulundurarak geliştirdiği yeni kardiyoloji yaklaşımı kişiselleşmiş kalp sağlığının önemine dikkat çekiyor. Philips’in yaptığı araştırmalar ve dünya trendleri kalp sağlığının artık kişiselleştiğini gösteriyor. Kardiyak hastalıklar ve bu hastalıkların tedavileri her bir hastaya göre değişiklik gösteriyor.
KARDİYOLOJİ ALANINDA PROAKTİF VE ÖNLEYİCİ BİR ANLAYIŞ BENİMSENMELİ…
Kardiyoloji alanında çalışan sağlık profesyonellerinin büyük bir çoğunluğu hastalarına kan basınçlarını düzenli olarak ölçmelerini tavsiye ediyor. Ancak, bu sağlık profesyonellerinin önemli bir kısmı aynı zamanda hastalarının kendi sağlıklarını kontrol altında tutmalarına yardımcı olabilecek gerekli araçlara sahip olmadıklarını düşünüyor. Hastaların çoğunluğu bağlantılı sağlık teknolojileri kullandığını söylemelerine rağmen çok küçük bir kesim bu sağlık verisini doktorları ile paylaşıyor. Araştırmaya katılan kişilerin 3’te 1’inde kardiyoloji ile alakalı bir rahatsızlık olması ise sağlıkta bu alanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu araştırma sonuçlarına bakıldığında ise ortaya çıkan en önemli sonuç kardiyoloji alanında proaktif ve önleyici bir anlayış benimsenmesi gerektiği.
İçeriği Paylaşın