Pozitif Düşünceyle Kanseri Yendi
Pozitif Düşünceyle Kanseri Yendi
Bizi Takip Et
A Haber’in sağlık programı Medikal’e konuk olan usta oyuncu Fatma Karanfil, kanserle savaş öyküsünü ve kemoterapi sürecini Esra Kazancıbaşı’na anlattı.
Geçtiğimiz yıllarda “Aşk-ı Memnu” dizisinde “Şaheste Hanım” karakterini canlandırmış olan ve şu sıralar “Huzur Sokağı” dizisinde rol alan yılların usta oyuncusu Fatma Karanfil, kansere yakalanmadan önce hem babasını hem erkek arkadaşını kaybettiğini söyledi.
Kanser hastalığını hayata pozitif bakarak yendiğini belirten Fatma Karanfil şöyle konuştu:
“Bence kanser hastalığına yakalanmada da, hastalığı yenmede de moral çok önemli. Ben kanserden önce üst üste büyük olaylar yaşadım ve hep içime attım. Bütün olanlara sırtımı çevirip hayata pozitif bakmaya başladım. Eskiden her söylenene önem verirdim, dert edinirdim. Artık önemsemiyorum. Herkes kendine göre bir savunma mekanizması bulmalı.”
Esra Kazancıbaşı sordu, Fatma Karanfil yanıtladı…
. Meme kanseri tanısını nasıl aldınız?
Sağ koltuk altımda daha önce oluşmamız bi çıban vardı. Önce cildiyeciye gittim o da bana kremler vardı. Altı ay sonra check-upa gittiğimde koltuk altımda çıkan çıbanın haberci olduğunu anladım. Testler sonucunda sağ mememde kistik bir yapının büyüme gösterdiği saptandı.
Doktorlar bana kist tedavisiyle ilgili birkaç seçenek sundu. Ben ameliyattan yana taraf oldum. Kisti aldılar ve kistin kanser olduğu ortaya çıktı. Sağ kolumdaki lenflere sıçradığını farkettiler ve oradan da 13 tane lenf aldılar. Ameliyattan sonrada kemoterapi görmeye başladım.
“KANSER OLDUĞUMU ÖĞRENİNCE AĞLADIM”
. İlk kanser tanısı aldığınızda ne hissettiniz?
Kanser olduğumu ilk söylediklerinde ağladım. Doktorlar bana yaşama sözü vermediler. O kadar kötü durumdaydım yani. Sonra bir sabah ayağa kalktm ve bu hastalıktan ölmemeye karar verdim.
Doktorlarıma ve hayata açık olmaya karar verdim. Eskişehirliyim ben. Memleketimde ne yiyorsam onu yemeye devam ettim. Değişik bitkisel tedavilere başvurmadım.
. Kanserin yenilmesinde moralin önemi nedir?
Bence kanser olunmada da, yenmede de moral çok önemli. Ben kanserden önce üst üste büyük olaylar yaşadım ve hep içime attım. Ama hastalandıktan sonra bütün olanlara sırtımı çevirip hayata pozitif bakmaya başladım. Eskiden her söylenene önem verirdim, dert edinirdim. Artık önemsemiyorum. Herkes kendine göre bir savunma mekanizması bulmalı. Ben kanser öncesinde hem babamı hem erkek arkadaşımı kaybetmiştim. Duygularımı saklamamayı öğrendim.
. Her hastaya kanser olduğu söylenmeli mi sizce?
Bence kişi kanser olduğunu bilmeli ki aklı başına gelsin. Hepimiz insanız ve hepimiz duygularla doluyuz. Duygularımızla kendimizi düzeltebiliriz.
“SOSYAL YAŞAM İÇİN PERUK TAKMANIN GEREKLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
. Kemoterapi günleriniz nasıldı?
Saçlarıyla beğenilen bir oyuncu olarak, kel kalmaya direndim. Sanki kel kalmayacakmışım gibi geliyordu. Sabah kalktığımda saçlarımın döküldüğünü fark ettim. Dökülmeye başlayıncada saçlarımı kazıttım. Eskiden kanseri bulaşıcı zannederlerdi. Bankaya o halde gidince insanlar yanımdan uzaklaşırdı. Daha sonra günlük yaşantımda bandana takmaya başladım. Sosyal yaşam için peruk takmanın gerekli olduğuna inanıyorum. İnsanların siza acımalarını görüyorsunuz ve bu da sizin moralinizi bozuyor. Ben kel olarak tanınmadığım için, insanların beni tanımamasıda tuhafıma gitmişti. Peruk takınca insanlar beni tanımaya başladı.
. Kanser hastalarına ne önerirsiniz?
Kanserin tedavisinde erken teşhis çok önemli. 20’li yaşlardan itibaren tarama testleri yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Kanser hastaları normal hayatlarına devam etsinler. Birkaç santimlik tümörlerin onları hayattan koparmasına izin vermesinler. Hayatta hiçbir şeyi dert etmesinler ve yaşama sıkı sıkıya bağlansınlar.
İçeriği Paylaşın