Pulmoner Hipertansiyon – Akciğer Hipertansiyonu Nedir?
Pulmoner Hipertansiyon – Akciğer Hipertansiyonu Nedir?
Bizi Takip Et
FİDAN POYRAZ
Akciğer hipertansiyonu ya da diğer adıyla “pulmoner hipertansiyon” dünyada 25 milyon kişiyi etkileyen önemli bir hastalık. Kısaca “PAH” diye de bilinen bu hastalık; kalpten akciğere temizlenmesi için kirli kanı götüren atardamarlardaki kan basıncının sürekli yüksek olması olarak tanımlanıyor. Tedavi edilmeyen akciğer hipertansiyonu hastalarının ortalama yaşam süresinin 2.8 yıl olduğu belirtiliyor.
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği PAH Çalışma Grubu Başkanı Doç Dr. Gökçen Orhan, 5 Mayıs Dünya PAH Günü dolasıyla Sağlığım İçin Herşey’in sorularını yanıtladı:
. Pulmoner hipertansiyon nedir?
“’Pulmoner hipertansiyon’ ya da diğer adıyla ‘akciğer hipertansiyonu’ oksijenlenmemiş kanı akciğere taşıyan akciğer atardamarındaki basınç artışıdır. Normal kişilerde istirahatte 15-20 mmHg olan basıncın istirahatte 25, egzersizle 30 mmHg üzerine çıkması durumudur. Kısaca ‘PHT’ diye bilinen pulmoner hipertansiyonun beş tipi vardır. Bunlardan ilki akciğer damar yapısından kaynaklanan tipidir. Akciğer hipertansiyonun bir diğer tipi ise, sol kalp yetersizliğine ve sol kalp hastalıklarına bağlı olandır. Solunum hastalıklarına, akciğer embolisine veya akciğer atardamarını etkileyen nadir hastalıklara bağlı gelişen tipleri de bulunmaktadır.”
AKCİĞER EMBOLİSİ SONRASINDA PULMONER HİPERTANSİYON
. Pulmoner hipertansiyonun görülme sıklığı nedir? Kadınlarda mı, erkeklerde mi daha fazla rastlanır? Daha çok hangi yaşlarda ortaya çıkar?
“Türkiye için kesin sıklığını belirtebilecek çalışma henüz bulunmamaktadır. Nedenlerine göre hastalığın görülme yaşı da değişmektedir. Akciğer damar yapısından kaynaklanan pulmoner hipertansiyon 20-40 yaş arasında ve kadınlarda daha sık görülür. Doğuştan kalp hastalığına bağlı olan akciğer hipertansiyonu ise çocuklarda ve genç erişkinlerde daha sıktır. Solunum hastalıklarına, sol kalp hastalıklarına bağlı veya akciğer embolisi ardından gelişenler orta ileri yaşta sık görülür, her iki cinsi de eşit oranda etkiler. Sol kalp hastalıklarına bağlı gelişen akciğer hipertansiyonu toplumda sık oranda görülürken, diğerleri daha nadirdir.”
PULMONER HİPERTANSİYONUN BELİRTİLERİ
. Akciğer hipertansiyonu ne tür yakınmalara yol açar?
“Pulmoner hipertansiyonun başlıca belirtileri şöyle sıralanır:
. Yorgunluk ve güçsüzlük
. Nefes darlığı (özellikle egzersizle artan)
. Göğüs ağrısı
. Öksürük (bazen kanlı)
. Baş dönmesi
. Bayılma (senkop)
. İlerlemiş hastalarda ayak bileğinde şişlik (ödem)
. Dudaklarda mavi renk değişikliği (siyanoz)
. Karında şişkinlik
Ancak pulmoner hipertansiyon ile en çok doğrudan ilişkili olan belirti ve şikayetler; yorgunluk, egzersiz sonrası nefessiz kalma, egzersiz sonrası göğüs ağrısı ve bayılmadır.”
AKCİĞER HİPERTANSİYONU KALP NAKLİNE ENGEL Mİ?
. Pulmoner hipertansiyon kalp nakli, akciğer nakli gibi tedavilere engel midir?
“Akciğer hipertansiyonu belli bir değer üzerinde kalp nakline engel olmakta, yeni takılan kalbin önünde oluşturduğu yükle kısa sürede hastaların kaybedilmesine neden olabilmektedir. Son dönem pulmoner hipertansiyon hastalarının tedavisi akciğer veya kalp-akciğer naklidir.”
YAŞAMI ETKİLEYEN BİR HASTALIK: PAH
. Pulmoner hipertansiyonun önemi nedir? Günlük yaşamı, iş hayatını ve ikili ilişkileri nasıl etkiler?
“Bulguların ortaya çıkışından sonra hastalarda beklenen ortalama yaşam süresi ortalama 2.8 yıldır. Agresif seyreden çoğu kanser türünden daha ölümcül bir hastalıktır. Hastalar genellikle sağ kalp yetersizliğinden kaybedilir.
Hastalığın erken döneminde aktivitelerde kısıtlama olurken, ilerleyen dönemlerde aktif çalışmayı ve yaşamı kısıtlayan tablo ile hastalar günlük hayat ve iş yaşamından koparlar. Hastalar evden yada hastaneden çıkamaz hale gelerek hızla kötüleşen bir yaşam kalitesiyle kaybedilir.”
SOL KALP YETERSİZLİĞİNE BAĞLI PULMONER HİPERTANSİYON
. Pulmoner hipertansiyonun sebepleri nelerdir?
“En sık neden sol kalp hastalıkları ve sol kalp yetersizliğine bağlı gelişen pulmoner hipertansiyondur. Bunun dışında sebebi bilinemeyen vakalar da vardır. Skleroderma, romatoid artrit gibi bağ dokusu ve kollajen doku hastalıkları, doğuştan kalp rahatsızları, kronikleşmiş pulmoner emboli, siroz ve portal hipertansiyon, uyku apnesi, AIDS, bazı iştah kesici ilaçlar da pulmoner hipertansiyona yol açabilir. Ailesel faktörler de önemli bir nedendir.”
PULMONER HİPERTANSİYONUN TEŞHİSİ
. Pulmoner hipertansiyon nasıl teşhis edilir?
“Pulmoner hipertansiyon tanısı öncelikle şüphe etmekle başlar. Kaybedilecek zaman hastaların tedavilerini kötü etkiler. Akciğer filmi, EKG, muayene ardından yapılacak, yürüme testi, ekokardiografi ve kalp kateterizasyonu ile tanı konulur. Tanıda hastalığın nedeninin belirlenmesi tedavi açısından çok önemlidir. Akciğer hipertansiyonunun tanısı ve tedavisi bir çok hekimin ve uzmanlık alanının birlikte çalışmasıyla yapılır.”
PULMONER HİPERTASİYON VE TEDAVİSİ
. Pulmoner hipertansiyonun kesin tedavisi var mıdır? Tedavi alternatifleri nelerdir?
“Seyri son derece kötü olan bu hastalıkta tedavi ile hastaların yaşam kaliteleri ve ömürleri uzatılabilir. Hastalığın nedenine yönelik tedavi yapılır. Altta yatan rahatsızlıkların tedavi edilmesi de son derece önemlidir. Akciğer basıncını değişik yollardan düşürmeye etkili ve sağ kalp yetersizliğini tedavi edecek ilaçlar kullanılır.
Kronikleşmiş akciğer embolisi olan hastalarda pıhtıların kardiyovasküler cerrahi ile çıkarılması hayat kurtarıcı bir tedavidir. İleri evre pulmoner hipertansiyon hastalarında akciğer ve/veya kalp-akciğer nakli tek tedavi seçeneğidir.”
. Pulmoner hipertansiyonu önleyecek bir takım uygulamalar var mı?
“Erken tanı çok önemlidir. Bu şekilde pulmoner hipertansiyon ve ona neden olan hastalık tedavi edilebilir yada seyri kontrol altına alınabilir. Risk gruplarında tarama PHT açısından tarama yapılmalıdır. Fizik muayene yanında yapılacak akciğer grafisi, EKG, ekokardiografi ve yürüme testi ile tanı konulabilir. Tanı konulduktan sonra ileri merkezlere hastanın yönlendirilmesi yaşam kurtarıcı olacaktır. Sonuç olarak PHT yaşam süre ve kalitesi kötü bir hastalıktır. Erken tanı ise, tedavisinin başarısını artırır.”
İçeriği Paylaşın