Rahim İçi Polipler Hamilelik Şansını Etkiliyor

Rahim içi polipler, kadınların üreme sağlığını etkileyen önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Çoğu zaman iyi huylu olsa da polipler, hamile kalmayı engelleyebiliyor ya da düşük tehlikesi yaratabiliyor. İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Op. Dr. Suzan Gençsoy poliplerin tedavisi ve tüp bebek tedavi sürecine etkisi hakkında bilgi verdi.

POLİPLER DÜŞÜK RİSKİ DE YARATABİLİYOR

Endometrial polipler, rahim içinde rahmin en iç tabakası denilen endometrium tabakasından kaynaklanarak gelişen genellikle iyi huylu oluşumlardır. Kimi zaman polipler, adet kanamasının artmasına ve zaman zaman lekelenme tarzında kanamalara sebep olabilirler. Endometrial polipler kimi zaman kısırlık ve tekrarlayan düşükler gibi sorunlarla da bağlantısı olduğu düşünülmektedir. Polipler, kişinin hamile kalmasında zorluk yaratabilmekte ya da hamile kalınmışsa düşük riski ile karşı karşıya kalınmasına yol açabilmektedir. Bu yüzden tüp bebek tedavi süreçlerinde de tespit edilen endometrial polipler öncelikle endoskopik histeroskopi yöntemi ile rahim içinden alınmalı ve patolojik incelemesi gerçekleştirilmelidir.

KESİN TANI VE TEDAVİ İÇİN HİSTEROSKOPİ GEREKİR

Poliplerin kesin olarak tanı ve tedavisi için histeroskopi gerekir. Histeroskopide öncelikle rahim içi boşluğunun rahat bir şekilde gözlemlenmesi için özel bir sıvı ile doldurulmaktadır. Ardından vajinal yoldan girilen bir teleskopla inceleme sağlanır. Sadece tanısal bir işlem olarak histeroskopi muayenehane şartlarında lokal bir anestezi altında gerçekleşir. Tedavi amaçlı olan operatif histeroskopi ise; genel anestezi ile ameliyathane şartlarında uygulanmaktadır. Tespit edilen polipler bu süreçte elektroskopla tedavi edilebilir. Polipler, miyomlar, rahim içi yapışıklıklar, septum gibi rahim içi perde gibi anomalilerinde kullanılabilmektedir. Histeroskopi yöntemi, bu tür sorunların tanı ve tedavi sürecini sağlayarak tüp bebek başarı şansını da arttırmaktadır.

Op. Dr. Suzan Gençsoy

TÜP BEBEK TEDAVİSİ KİŞİYE ÖZEL OLMALI

Tüp bebek tedavisi her ne kadar standart olarak gözükse de kişiye özel olmalıdır; çünkü her çiftin farklı sorunları ve kısırlık sebepleri vardır. İlk etapta farklı tanı yöntemleriyle hamileliğe engel olan tüm nedenlerin belirlenmesi gerekir. Nedene yönelik olarak tedavi süreci sağlanmalıdır. Bu tedavi sürecinde anne adayının yaşı, kilosu, yumurta rezervinin durumu, vücut kitle indeksi gibi bilgiler toplanarak özel tedavi protokolleri düzenlenmelidir. Daha önce tedaviler uygulanmışsa, bu süreçte alınan yanıtlar da göz önünde bulundurulmalıdır.

İLK AŞAMA YUMURTALIKLARIN UYARILMASI

Tüp bebek tedavisinin ilk aşaması yumurtalıkların uyarılmasıdır. Ultrason muayenesinin ardından anne adayının durumuna göre ilaçlarının dozları ayarlanır. Doğal siklusta her ay bir veya iki tane yumurta gelişir; ancak hedef doğru bir tedavi ile adetin üçüncü gününden itibaren çok sayıda olgun yumurta üretmektir. İdeal sayı 8-15 arasıdır. Her anne adayının yumurtalıkları ilaçlara bağlı olarak farklı cevap verebilmektedir.