Sağlık Bakanı’nın Hem Kızı Hem Oğlu Domuz Gribi Oldu
Sağlık Bakanı’nın Hem Kızı Hem Oğlu Domuz Gribi Oldu
Bizi Takip Et
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Dünya KOAH Günü (Kronik Obstrüktif-Tıkayıcı- Akciğer Hastalığı) nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Akdağ, toplantıda domuz gribi ve KOAH hastalığıyla ilgili bilgi verdi.
Bakan Akdağ, “4 yaşındaki kızımı aşılatmaya fırsat bulamadan Domuz gribi oldu. 24 yaşındaki oğlum da grip oldu. Oğlum biraz daha ağır geçirdi. Evde dinlendiler. Ben zaten aşı oldum. Eşim de, ben de grip aşısı olduk. En ağır oğlum geçirdi. Biz hafif atlattık. Ailece bu hastalığı geçirdik” dedi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Domuz gribi nedeniyle hayatını kaybedenlerin sadece yüzde 40’ının başka bir rahatsızlığı olduğunu yüzde 60’ının ise sağlıklı kişiler olduğunu belirtti.
MEVSİMSEL GRİPTEN FARKLI
Mevsimsel gribin 65 yaş üstü kişilerde riskli olarak görüldüğünü söylen Akdağ, bu Domuz gribi virüsünün ise 50 yaş altında sağlıklı kişilerde görüldüğünü söyledi. Bakan Akdağ, “Ölü sayısının 70`in üzerinde olması ciddi bir rakam” diyerek salgının başlangıcında olduğunu da sözlerine ekledi. Sağlık çalışanlarının yarısından fazlasının aşılandığını belirten Bakan Akdağ, kesin rakamlar yok dedi. Hacı adaylarının da aşılandığını belirten Akdağ, bu haftadan itibaren sürekli hastalığı olanların ve okul öncesi çağında bulunanların aşılamasının süreceğini belirtti.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, halk arasında “domuz gribi” olarak bilinen Pandemik A H1N1 gribine aşı uygulaması kapsamında 4 yaşındaki kızının ve 24 yaşındaki oğlunun “domuz gribi”ne yakalandığı için aşı olmadıklarını, ancak kendisinin ve eşinin aşı yaptırdığını bildirdi. Pandemik A gribine karşı koruyucu bir önlem olarak Türkiye`nin de aşı uygulamasına başladığını hatırlatan Akdağ, 16 Kasım Pazartesi günü itibarıyla kronik hastalığı olanlarla 6 ay-5 yaş arasındaki çocuklara aşı yapılmaya başladığını söyledi.
Bir gazetecinin, “Küçük çocuğunuza aşı yaptırdınız mı ve ailenizde kimler aşı oldu?” sorusu üzerine Akdağ, şunları kaydetti:
“Bildiğiniz gibi çocuklar için aşılama başladı. Ben, kızımı aşılamaya fırsat bulamadım. Çünkü, hastalığı geçirdi. Hastalığı, ağabeylerinden biri ve kızım geçirdi. Ben, aşılandım, eşim de bir bağışıklık sistemiyle ilgili ilaç kullandığı için aşı yaptırdı. Kızım 4 yaşında ve hastalığı hafif geçirdi. Oğlum 24 yaşında ve hastalığı biraz ağır geçirdi, evde bir müddet yatması gerekti. Şimdi, ikisinin de sağlık durumu iyi.”
Akdağ, çocuklarının hastalık sürecinde endişelenip endişelenmediğine yönelik bir soruya, “Herkes ne kadar tedirgin oluyorsa ben de o kadar tedirgin oldum” yanıtını verdi. “Ailenizin geri kalan üyelerine aşı yaptırmayı düşünüyor musunuz? sorusunu Akdağ, şöyle yanıtladı:
“Benim ailemin fertleri de Türk vatandaşları ne zaman aşılanacaksa o zaman aşılanabilirler. Yani, aşılanması gereken şu ana kadar 3 kişi vardı. Bunlardan birisi sağlık çalışanı olarak bendim ve aşılandım. Diğeri eşimdi ve o da söylediğim sebeplerden dolayı aşılandı. Kızıma da aşı yapılacaktı ancak o yapılamamış oldu. Diğer çocuklarım da aşı sırası kendilerine geldiğinde, virüsü almamış olurlarsa elbette aşılanacaklar.”
H1N1 VİRÜSÜ KOAH HASTALARINI TEHDİT EDİYOR
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, halk arasında KOAH hastalarının “domuz gribi” olarak bilinen Pandemik A H1N1`e karşı risk altında olduğunu belirterek, “Bu hastalar, zaman geçirmeden aşılarını yaptırmalıdır. Griple ilgili en ufak bir belirti gören KOAH hastaları, vakit geçirmeden doktora başvurmalıdır” dedi.
KOAH`ın sürekli olarak nefes alma zorluğuna yol açan ve ölüme sebebiyet verebilen ciddi bir hastalık olduğunu belirten Akdağ, Dünya KOAH Günü`nde farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlendiğini söyledi. Akdağ, KOAH`ın dünyada ölüm nedenleri içerisinde 4. sırada olduğunu ve kişinin yaşam kalitesini ciddi derecede bozduğunu ifade ederek, ilerleyici bir hastalık olduğunu ve en sık 45 yaş üstündeki kişilerde görüldüğünü bildirdi.
Hastalığın, belirgin olarak akciğerlerin fonksiyon kaybının yüzde 50`lerin üstüne çıktığında kendini gösterdiğine dikkati çeken Akdağ, 40 yaş sonrasında nefes darlığı çeken kişilerin zaman kaybetmeden hekime başvurması ve gerekli testlerin yapılması gerektiğini belirtti.
Akdağ, sigara kullanımı, kötü çevre şartları ve uzun süre odun-kömür gibi bazı yakıtların dumanına maruz kalınmasının hastalığa yakalanma riskini artırdığını vurguladı.
Türkiye`de ilk defa Bakanlık ile bir derneğin işbirliği yaparak “Nefesiniz Daralıyorsa Çaresiz Değilsiniz” temasını içeren bir program hazırladığını anlatan Akdağ, programın Dünya Sağlık Örgütü`nün öngördüğü şekilde ve bilim çevreleriyle birlikte hazırlandığını söyledi.
Akdağ, KOAH hastalarının da dünya genelinde görülen Pandemik A H1N1`e karşı risk altında olduğunu belirterek, “Grip salgını sırasında KOAH`lı hastalar, en önemli risk grubu içerisindedir. Bu hastalar, zaman geçirmeden aşılarını yaptırmalıdır. Griple ilgili en ufak bir belirti gören KOAH hastaları, vakit geçirmeden doktora başvurmalıdır” dedi.
KOAH, ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA 4. SIRADA
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Kocabaş da dünya genelinde KOAH hastalarının yüzde 80`den fazlasının hastalıklarını bilmeden yaşamlarını yitirdiğini söyledi.
Hekimlerin, sağlık görevlilerinin ve kamuoyunun hastalığın tanı ve tedavisi hakkında yeterli bilgi ve duyarlılığa sahip olmadığı eleştirisinde bulunan Kocabaş, “Bu nedenle boşu boşuna milyonlarca insan ölüyor” dedi.
Kocabaş, DSÖ verilerine göre, ölüm nedenleri arasında 4. sırada olduğunu, dünyada her yıl 3 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açtığını ifade ederek, “Ülkemizde 5 milyon kişinin bu hastalıktan etkilendiği, hastalığın 3. ölüm nedeni olduğu ve 2010 yılında 41 bin yurttaşımızın bu hastalıktan öleceği tahmin edilmektedir. Türkiye`de KOAH, 40 yaş üstü her 5 yetişkinden birini etkilemektedir” diye konuştu.
İçeriği Paylaşın