Sağlıklı Bir Ağız İçin Neler Yapmalı?
Sağlıklı Bir Ağız İçin Neler Yapmalı?
Bizi Takip Et
Diş fırçalama: Günlük bakım için ana öğünleri takiben dişler flüoritli diş macunu ile en az 3 dakika fırçalanmalıdır. Doğru diş fırçalaması için fırça kılları 45 derecelik açı ile dişetlerinin içine doğru yerleştirilmelidir. Günde bir kere de tercihen yatmadan önce diş ipi ile diş araları temizlenmelidir.
Çürük: Ağızdaki bakterilerin oluşturduğu asidin dişlerin mineral dokusunu çözmesi ile meydana gelir. Çürüklerin erken dönemde fark edilmesi diş kaybını engelleyebilir. Diş çürükleri, ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntüye yol açar. Bu nedenle düzenli diş kontrolleri yaptırılmalıdır. Günümüzde artık koruyucu diş hekimliğinin olanakları kullanılarak yapılan tedavilerle çürük oluşumu minimuma indirilmektedir.
Kötü ağız kokusu: Ağız boşluğunda yaşayan bakterilerin artıklarından ve yiyecek artıklarının temizlenmemesinden kaynaklanabilir. Ağız kokusundan kurtulmak için mutlaka düzenli diş bakımı yapılmalı, diş çürükleri ve dişeti hastalıkları tedavi edilmelidir. Ağız hijyeni seviyesi maksimumda korunmalıdır. Diş fırçalanmasının yanı sıra dil temizliği ve diş ipi kullanımı alışkanlık haline getirilmelidir. Ağız diş sağlığı problemlerinin yanında:
- Akciğer kaynaklı enfeksiyonlar
- Şeker hastalığı (Diyabet) (aseton kokusu)
- Böbrek yetmezliği (balık kokusu gibi)
- Karaciğer yetmezliği
- Açlık, diyet, oruçlu olmak da ağız kokusuna yol açabilir.
Hamilelikte diş bakımı: Ağız ve diş sağlığının korunması hamilelik döneminde özellikle önemlidir. Hamilelik kararı verilmeden önce mutlaka bir diş hekimine başvurulmalı ve gerekli tedaviler tamamlanmalıdır. Zira hamilelikte her tedavi uygulanamamaktadır. Örneğin röntgen çekilemediği için kanal tedavileri tamamlanamaz. Unutmayın hamileliğin ilk üç ayında tedavinin yaratacağı strese bağlı düşük riski olduğundan tedaviden kaçınılır. Son üç ayda da benzer nedenle erken doğum riski vardır. Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir. Çok zorunlu hallerde annenin genel sağlığını ciddi boyutta etkileyen enfeksiyonlarda gerekli tedaviler yapılır.
Çocuklarda ağız diş bakımı: 0-12 ay arasındaki çocukların ağızları, anneleri tarafından yemekten sonra temiz bir tülbent ya da gazlı bez yardımıyla temizlenmelidir. Emzik ya da biberonu kesinlikle şekerli reçelli gıdalara batırarak vermemelidir. Aksi takdirde biberon çürüğü olarak tanımlanan yaygın çürükler gözlenir. Bu çürükler tedavi edilmezse iltihaplanan dişler çocukta huzursuzluk, ağrı ve beslenme bozukluklarına yol açar. Ayrıca bu iltihaplanma kalıcı dişlerini etkileyerek yapısal bozukluklara yol açabilir.
Süt dişleri yaklaşık 2-2,5 yaşında tamamlanır. Toplamda 20 adet süt dişi bulunmaktadır. Süt dişlerinin birbirinden ayrık olması yani dişler arasında boşlukların bulunması problem teşkil etmez.
Süt dişlerinin tamamlanması ile beraber ebeveynler fırçalama alışkanlığını çocuğa kazandırmaya çalışmalıdır. Çocuğun yaşına uygun fırça ve macun seçilmelidir. Çocuğun yutma riskine karşı 3 yaşına kadar macun kullanılmayabilir. Diş fırçaları 3 ayda bir değiştirilmelidir.
Süt dişlerinde meydana gelen çürüklerde süt dişleri nasıl olsa değişecek yanılgısına düşülmemelidir. Tedavi edilemeyen süt dişleri, kalıcı (daimi) diş bozukluklarına, çapraşıklığa, çene gelişiminde bozukluklara yol açabilir. Süt dişlerinin erken kaybında ileriki dönmede çene darlığı sıklıkla gözlenen bir problemdir. Çocukların diş hekimi kontrolleri mutlaka düzenli yapılmalı, diş ve çene gelişimleri takip edilmelidir.
Diş beyazlatma: Diş beyazlatma, uygun ajanlar kullanılarak doğal dişlerinizin renginin açılmasıdır. Beyazlatma iki şekilde yapılabilir. İlkinde hekim hastasından ölçü aldıktan sonra, dişlerin üzerine oturan şeffaf bir lastik kalıp hazırlanır. Hasta beyazlatma ajanını bu kalıptaki dişler üzerine damlatarak günde en az 6-8 saat kalıbı takar. Bu uygulama yaklaşık 10-14 gün sürer. İkinci seçenekte ise hekim klinikte dişetlerini koruyucu ile kaplayıp beyazlatma ajanını dişlere sürerek ışıkla aktive eder. Bu seçenekte seans sonlarında fark edilir bir beyazlama sağlanır. Çok daha kısa sürede beyazlatma işlemi tamamlanır. Beyazlatma için doğru ilaçlar seçildiğinde ve diş hekimi kontrolünde beyazlatma yapıldığında dişlerinize bir zararı yoktur.
Diş protezleri: Diş eksikliklerinin tedavisi amacıyla sabit (kaplama ve köprüler) ya da hareketli (takılıp çıkarılabilen damaklar) dizaynda hazırlanan yapay dişlerdir. Protezlerin sabit veya hareketli dizaynda hazırlanmasına karar verilirken, ağızda kalan diş sayısı, bu dişlerin ağız içinde bulunduğu yerler ve dişlerin dayanıklılıkları diş hekimi tarafından incelenir.
Sabit protezler: Kaplama ve köprüler, porselenden hazırlanmaktadır. Daha çok porselenin metalle desteklendiği kaplama ve köprüler kullanılsa da, en estetik sonuç için tam porselenler önerilmektedir.
Tam porselen sistemler hem ışık geçirgenliklerinin doğal dişe yakın olması hem de porselenin metalle desteklenmesi gerekliliğini ortadan kaldırmaları nedeniyle tercih edilirler. Metale alerjisi bulunan hastalarda da tedavi seçeneği yine tam porselen sistemleridir. Tek dişler üzerine rahatlıkla hazırlanan bu sistemler, artık zirkonyumla güçlendirilen porselenlerle uzun köprülerin yapımında da kullanılmaktadır.
Laminalar: Tam porselen sistemlerin bir avantajı da dişlerin tamamının çepeçevre kesilmesine gerek olmadan dişlerin kaplanmasına olanak tanımasıdır. Özellikle eski dolgular nedeniyle estetik görünümünü kaybeden hastalar, dişlerin sadece ön yüzeyleri hafif aşındırılarak kabuk şeklinde ince bir porselen (lamina) yerleştirilerek tedavi edilebilirler. Yine ön dişlerin kırıldığı durumlarda porselen laminalarla oldukça estetik ve dayanıklı restorasyonlar hazırlanabilir.
İmplantlar: İmplantlar basitçe yapay diş kökü olarak tanımlanabilir. Diş kökünü taklit eden implantlar, vücuda uyumlu titanyum materyalinden yapılırlar. Tek diş eksiklikleri, kısmi dişsizlik ya da tam dişsizlik durumlarında implantlarla desteklenen protezler hazırlanabilir. İmplantlar, sınırlı uyuşturma uygulanarak çene cerrahları tarafından ağza yerleştirilir. Üst çene için 4-6 ay, alt çene için 3 ay kemiğin implantı kavraması beklendikten sonra protez yapımına başlanır. Bu sayede diş eksikliklerinde sağlam dişlerin köprü yapımı esnasında kesilmesi de önlenmiş olur.
Özellikle dişsiz hastalarda alt protezlerin hareketliliği problem yaratmaktadır. Bu gibi durumlarda ağza yerleştirilen iki implant vasıtası ile hareketli protezleri ağza kilitlemek mümkün olur. Hasta istediği zaman yine protezini takıp çıkarabilir ama protez ağza yerleştirildikten sonra oynamaz.
Kaynak: Hisar Intercontinental Hospital web sitesi
(www.hisarhospital.com)
İçeriği Paylaşın