Sağlıkta Reklam Amaçlı SMS’lere Ceza!

Dijital iletişim çağındayız! Sağlık alanında bir çok işlem için artık hastaneye gitmeye gerek yok! Hem kamu hem de özel hastanelerin çoğunda kan ve idrar sonuçlarımıza internetten ulaşabiliyoruz. Eskiden göz ya da kardiyoloji randevusu alabilmek için güneş bile doğmadan hastaneye gidilip sıraya girilirdi. Muayene olmak ve tahlil yaptırmak için işten ya da okuldan izin almak yetmez, bir de tetkik sonuçları için hastanenin yolu tutulurdu. Günümüzde ise bilgisayarlar ya da akıllı telefonlar aracılığıyla laboratuar sonuçları anında elimizde!

İletişim teknolojisindeki bu gelişmenin hasta takibine de büyük katkısı var. Hamilelikte yaptırılması gereken testlerin veya çocukların aşı günlerinin anımsatılmasında, ameliyat sonrasındaki takiplerin aksatılmamasında hastanelerin ya da doktorların gönderdiği SMS ya da WhatsApp mesajlarının önemi çok büyük! Ama bir de madalyonun diğer yüzü var. Özel hastaneler ve doktorlar arasında yaşanan yoğun rekabet, hastaların, hasta yakınlarının adeta mesaj yağmurura tutulmalarına neden oluyor. Muayenehanesini taşıyan hekim yeni adresini, bazı hastaneler ise check-up paketlerini ya da yeni çalışmaya başlayan hekimlerini duyurmak amacıyla toplu SMS gönderimi yapıyorlar. Çıktıkları TV programını hastalarına duyurmak için toplu SMS atan hekimler de var. Her ne kadar bu konuya yasal sınırlama getirilse de sağlıkta reklam, tanıtım ve pazarlama amaçlı SMS’lerle cep telefonlarımızın hafızaları dolup taşıyor.

DOKTOR HASTASINA SMS ATTI, 50 BİN LİRA CEZA ALDI!

Adalet Bakanlığı bünyesinde hizmet veren Kişisel Verileri Koruma Kurulu (KVKK) sağlıkta bu konuda ses getirecek bir karara imza attı. Kurul, bir hastanın cep telefonuna reklam amaçlı mesaj atan doktorla ilgili şikayetini değerlendirdi. Hastasına rızası olmaksızın gönderdiği mesaj nedeniyle doktora 50 bin TL idari para cezası verdi.

Emsal teşkil edecek bu karardan sonra artık sağlık kuruluşları ve hekimler hastalarının telefonlarına mesaj atarken iyi düşünmeli! Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun bu konuda ciddi kısıtlamalar getiriyor.  Hastanın önceden onay vermediği hiçbir ticari elektronik iletinin kendisine gönderilememesi gerekiyor. Peki, onay nasıl alınmalı? Yasaya göre, onayın yazılı ya da elektronik ortamda alınmış olması gerekiyor. İleti gönderen hastanenin, tıp merkezinin ya da doktorun gerektiği zaman hastanın onayını kanıtlaması da şart! Burada bir istisna da söz konusu. Eğer o kişi yasa çıkmadan önce doktorun hastası ise, kendisine bir tedavi uygulanmışsa aralarındaki iletişim gereği doktoruna izin verdiği şeklinde yorum da yapılabiliyor. Tabii, burada hangi mesajın ne amaçla gönderildiği de son derece önemli. Hekimler ve hastaneler bu konuda bir avukata başvurarak hareket etmeli ve hastalara SMS göndermeden iyi düşünmeli!

Açıkçası jinekoloğumun, endokrinoloji uzmanımın, dişhekimimin yaklaşan sağlık kontrollerimi mesajla bana anımsatması hoşuma gider. Buna karşın check-up kampanyası, Anneler Günü, Babalar Günü gibi özel günlerde  ticaret kokan sağlık mesajları beni de sinir ediyor. Hayatımda bir kere bile kapısından içeri girmediğim tıp merkezlerinden ya da hastanelerden de bu tür mesajlar gelebiliyor. Hiç olmadık bir anda cep telefononuza gelen sağlıkta taciz niteliği taşıyan bu tür mesajlar gerçekten engellenmeli!

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 25 Ocak 2020 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.