Sedef Hastalığına Dair Bilmeniz Gereken 4 Gerçek!

Türkiye’deki her 100 kişiden yaklaşık 1-3’ünün sedef hastası olduğunu biliyor muydunuz? Genellikle 20’li yaşlarda ortaya çıkan sedefle ilgili yanlış bilinenler yüzünden hastalar damgalanma ve dışlanmaya maruz kalıyor, bazıları bilimsel yöntemler dışında çare ararken sağlıklarını kaybetme riskiyle yüzyüze geliyorlar.

İşte, sedef hastalığıyla bilmeniz gerekenler:

1.SİGARA İÇENLERDE SEDEF HASTALIĞI RİSKİ YÜKSEK!

Genetik, stres, aşırı kilo, bazı enfeksiyonlar sedef riskini arttıran faktörler arasında yer almaktadır. Sedefi tetikleyen bir diğer faktör ise, sigaradır. Sedef hastalığı sigara içenlerde iki kat daha fazla görülmektedir. Günlük içilen sigara miktarına bağlı olarak sedef hastalığının şiddeti, beraberinde el ve ayak tutulumu riski de artmaktadır.

2.SEDEF, BULAŞICI BİR HASTALIK DEĞİLDİR!

Çoğu kişi sedefin bulaşıcı olduğu gibi yanlış bir düşünceye sahiptir. Bu önyargı yüzünden sedef hastalarının aile, iş ve sosyal yaşamları olumsuz etkilenmektedir. Oysa ki, kronik bir hastalık olan sedef bulaşıcı değildir. El sıkışmakla, öpüşmekle ortak eşya kullanmakla, aynı havuza veya denize girmekle geçmez.

3.STRES, SEDEFİ TETİKLER!

Bağışıklık sistemiyle ilgili çoğu hastalıkta olduğu gibi stres, sedefin de tetiklenmesine neden olan faktörler arasında başı çekmektedir.

4.BİTKİSEL YÖNTEMLERDEN UZAK DURUN!

Sosyal medyada ya da bir web sitesinde “sedefe kesin çözüm” diye sunulan bitkisel yöntemlerin hiçbirine itibar edilmemelidir.  Kullanılan bitkisel karışımlar hekimin uyguladığı tedavinin etkisini ortadan kaldırabileceği gibi, sedefe bağlı yakınmaların artmasına da yol açabilmektedir. Yapılmaması gereken bir diğer şey ise, kese, fırça ya da tırnakla ciltte sedefin neden olduğu kabuklanmalardan kurtulmaya çalışmaktır. Uzmanlar bu durumda cildin yapısının bozulduğuna ve iyileşmenin zorlaştığına dikkati çekiyorlar.