Esra Kazancıbaşı Öztekin Şeker Hastalarına Bitkisel İlaç Uyarısı!
Bizi Takip Et
Türkiye Diyabet Vakfı geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı düzenleyerek şeker hastalarını bitkisel ilaçların zararlı etkilerine karşı uyardı. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör’ün de katıldığı toplantıda, yaklaşık 10 milyon kişiyi ilgilendiren şeker hastalığının tedavisinin bir çok kişi ya da kuruluşun rant alanı haline geldiğine dikkat çekildi.
Bu önemli konuyu ele almak amacıyla Prof. Dr. Temel Yılmaz’ı Medikal’e davet ettim. Prof. Dr. Yılmaz, özetle şu bilgileri verdi:
“Tip 1 diyabetin tedavisi insülin uygulamasıyla yapılır. Bitkisel ilaçlardan medet umarak insülin tedavilerini bırakan ya da eksik uygulayan hastalarda komaya, hatta ölüme kadar giden tablolar ortaya çıkabilir.
. Bitkisel ürünlerin karaciğer başta olmak üzere organları olumsuz etkileme riski vardır. Diyabete şifa diye sunulan otlara, çaylara, bitkisel ürünlere bağlı olarak karaciğer yetmezliği gibi tablolar ortaya çıkabilir.
. Şeker hastalara önerilen bitkiler Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkilere neden olabilir.
. Türkiye’de yasalara göre Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan ilaçların reklamının yapılması yasak. Ama buna karşın Tarım Bakanlığından izin alan bitkisel ürünlerin televizyonlarda, gazetelerde reklamının rahatlıkla yapılması büyük sorun yaratıyor.
. Diyabetin cerrahi tedavisiyle ilgili medyada yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Tip 1 diyabet insülinle tedavi edilir. Tip 1 şeker hastalarında ameliyatla insülin desteğine gerek kalmaması mümkün değildir. Metabolik cerrahi ‘morbid obez’ olarak bilinen aşırı şişman hastalar arasında seçilmiş vakalara uygulanan bir yöntemdir. Midenin ve ince bağırsağının bir bölümünün devre dışı bırakılmasını sağlayan bu ameliyat ciddi risklerinde beraberinde getirir. Zayıflama ameliyatı geçiren bazı hastalarda kan şeker düzeylerinde düzelme görülmüştür. Ancak bu kesinlikle bir diyabet tedavi yöntemi değil, zayıflama ameliyatıdır.”
Programın sonlarına doğru Prof. Dr. Temel Yılmaz, cebinden antibiyotik kapsüllerine benzeyen bir hap çıkardı. Diyabet tedavisinde bitkisel ilaç diye tanıtılan kapsülü ikiye bölerek içindeki tozu kağıda döktü. Kızıl kahve renginde bir toz duruyordu kağıtta. Yıllarını diyabet tedavisine veren ve şeker hastalığı gibi kronik bir hastalıkla yaşayanların sıkıntılarını yakından bilen bir uzman olarak kızgın bir ses tonuyla ekledi:
“Bitkisel ilaç diye tanıtılan bu kapsülün içinde bildiğimiz tarçın var”
Prof. Dr. Temel Yılmaz’ın anlattıkları, verdiği örnekler diyabete şifa arayan hastaların iyileşme umutlarının sömürüldüğünün bir göstergesiydi.
KALP DOKTORLARI DA BİTKİSEL ÜRÜNLERE SAVAŞ AÇTI…
Türk Diyabet Vakfı’nın şeker hastalarını bitkisel ürünlere karşı uyarısından bir hafta sonra Türk Kardiyoloji Derneği’de benzer bir açıklama yaptı. Kalp hastalarına şifalı ot diye tanıtılan çay ya da hap gibi ürünlerden uzak durmalarını öneren kardiyoloji uzmanları, bazı otların kaynatılıp içilmesinin damarları açtığı şeklinde yapılan açıklamaların, bilimsel değil ticari nitelikli olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’de bir yandan özellikle küçük kanallar nerdeyse bitkisel ürünlerin reklam ve sponsorluk gelirleriyle ayakta dururken, diğer yandan da kanserden kalbe, MS’den aşırı şişmanlığa ve bel fıtığına kadar çeşitli sağlık sorunu olanlara umut tacirliği yapanlara karşı ciddi önlemler, yaptırımlar gündeme gelmek üzere…
Eylül ayında bitkisel ürünlerin gizli reklamına yer verdikleri gerekçesiyle bir çok sağlık programına RTÜK tarafından ceza yağdırılmıştı. Şimdi de Sağlık Bakanlığı konuya el attı. İki uzmanlık derneğinin diyabet ve kalp hastalarını bitkisel ilaçlara karşı uyaran açıklaması üzerine Sağlık Bakanlığı, Türkiye Diyabet Vakfı ve Türk Kardiyoloji derneği yetkililerini toplantıya çağırdı. Toplantıda hastaların sağlığını tehdit eden, ceplerini sömüren bu duruma karşı alınacak önlemler masaya yatırılacakmış.
Bence Tarım Bakanlığ yetkilileri de toplantıda yer almalı. Para kazanma uğruna ürünlerini diyabete, kansere, hipertansiyona çare diye sunan açıkgözlere ciddi yaptırımlar getirilmeli.
İçeriği Paylaşın
