Seksenler dizisinde `Ergun Plak` karakterini canlandıran oyuncu Serhat Kılıç; Sigarayı Bırakma Öyküsü
Seksenler dizisinde `Ergun Plak` karakterini canlandıran oyuncu Serhat Kılıç; Sigarayı Bırakma Öyküsü
Bizi Takip Et
Seksenler dizisinde “Ergun Plak” karakterini canlandıran ve aynı zamanda “Haberler” programından tanıdığımız tiyatro sanatçısı Serhat Kılıç, Esra Kazancıbaşı’nın hazırlayıp, sunduğu A Haber’in sağlık programı Medikal’e konuk oldu.
Yakın zamanda sigarayı bırakan Serhat Kılıç, hayatını sigaranın yönettiğini anladıktan sonra sigarayı bırakmaya karar vermiş. “Sigarayı Şu Anda Bırakın” isimli kitabı da kendisine çok yardımcı olmuş.
Serhat Kılıç; sigarasız yaşamı, Seksenler dizisindeki rolünü ve sağlık konusundaki düşüncelerini anlattı.
. Sigarayı nasıl bıraktınız?
Çevremdeki insanlara oranla aslında çok da fazla sigara içmiyordum. Ben yaptığım her şeyden öyle güzel bahsedip, onu öyle güzel pazarlarım ki karşımdaki insan o işi en iyi benim yaptığıma inanır. Keyfime düşkün bir insanımdır. Sigara içtiğim zaman mutlaka çay da içerdim. 20 yıldır günde 1,5 -2 pakete yakın sigara içiyordum, ama artık sigarayı bıraktım. Benim gibi topluma örnek olmaya çalışan, göz önünde olan, üniversitede ders veren bir insanın sigarayı bırakmakta geç kalmış olması çok yazık.
Çevremde sigara içen arkadaşlarımın yaşadığı sorunları gördükçe bırakmaya karar verdim. Ben sigara içtiğim her sene sesimden yarım ton kaybettiğimi fark ettim. Son bir, iki yıldır konuk olduğum programlarda hep müzikal yapmaktan bahsediyordum. Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Böyle şeylerle ilgilenen bir adamın sigara içmesi kadar saçma bir şey olamaz diye düşünüyorum.
“HAYATIMIN KONTROLÜ BAĞIMLI OLDUĞUM SİGARADAYMIŞ”
. Sigarayı bırakırken destek aldınız mı?
“Sigarayı Şu Anda Bırakın” kitabını okudum. Yazarı da daha önceden bağımlı bir kişiymiş ve bırakmış. Sigarayı bıraktıktan sonra uzun yıllar mutlu yaşamış. Kitap asla sigaranın ciğerlere verdiği zarardan bahsetmiyor sadece sigara bağımlılığının nasıl bir şey olduğunu anlatıyor.
Ben kitabı okurken her anımı sigaranın yönettiğini fark ettim. Benim hayatımın kontrolü bende değil, benim bağımlılığımda. Eğer canım sigara içmek istiyorsa başka hiçbir şey yapmıyorum. Bir restorana gittiğimde ilk sorduğum soru, sigara içilen bölüm.
. Sigarayı bıraktıktan sonra, gittiğiniz yerlerde sigara içiliyorsa nasıl bir tepki veriyorsunuz?
Artık sigara içilen bölümlerde oturmuyorum; çünkü duman rahatsız ediyor. Bıraktıktan bir hafta, on gün sonra sigara kokusu korkunç gelmeye başlıyor. Sigarasız yaşamdan kaybettiğim yıllara yanıyorum. 20 yıl boyunca neden kendime bu zararı verdim diye düşünüyorum. Bir insanın vücudunun sigara isteme ihtimali olamaz.
İçinde nikotin adını verdiğimiz; dünyada ilk üçte bulunan en güçlü zehirlerden biri var. 1 mg’ı direkt olarak vücuda verildiğinde vücut onu amorti edemiyor ve ölüyor. Sigara içtiğimiz anda vücut bir savaşa başlıyor ve yaklaşık yarım saat içerisinde yüzde 90’ını atıyor bu zehirin.
Bu kadar mükemmel bir makinenin içine yarım saatte bir duman doldurarak, vücudumuzu zehirliyoruz. 72 saat sigara içmeyince bağımlılığınız kalmıyor ve vücut temizlenmeye başlıyor.
Şoray Uzun anjiyo olduğu için sigarayı bırakmak zorunda kaldı. Fakat o sigarayı bırakmadan önce Birol Bey hepimize bir mail atmıştı. Mail`de, “Setin hiçbir yerinde sigara içmeyin” diyordu.
Şoray mail`i aldıktan sonraki gün sete geldiğinde, “merak etmeyin akşam Serhat ağbiniz gelecek, o mutlaka bir yolunu bulur” diyor. Ben de o gün sigarayı bırakmıştım. Sete geldim; Şoray, ben gelince gereksiz bir coşku gösterdi. Hemen bana bir çay getirttirdi çünkü çayın yanında sigara içtiğimi biliyor. Benim içmediğimi görünce, nerede senin sigaran dedi. Ben de bir gece önce bıraktığımı söyledim. Neyse ki artık Şoray’da bıraktı sigarayı.
. Seksenler setinde başka kimler sigara içmiyor?
Şoray Uzun, Yasemin Conka, Ayşe Tolga, Berat Yenilmez, Özlem Türkad gibi birçoğumuz sigara içmiyoruz.
. Türkiye’de herkesin artık bir aile hekimi var. Siz aile hekiminizle tanıştınız mı?
Hayır, tanışmadım; ama 3-4 yıldır bir özel kuruluşun her türlü sağlık testine giriyorum. Mesai saatleri içerisinde yoğun bir şekilde çalıştığım için bankaya, doktora gidemiyorum.
. Sağlık kontrollerinizi ihmal ediyor musunuz?
Etmiyorum. Özel bir kuruluşun çalışanları eve gelip sağlıkla ilgili her türlü testimi yapıyorlar. Kan almak için bir hemşire ve doktor evime geliyor. Sonra da sonuçları değerlendirmek için tekrar tekrar evime geliyorlar. Bir nevi aile hekimliği yapıyorlar bana.
“KENDİMDEN BİRŞEY KATMADAN YARATTIĞIM KARAKTER TAKLİT OLUR”
. Dizideki Ergun Plak’ın sevdiği kıza olan aşkı sosyal medyada büyük yankı uyandırıyor. Siz aşkı nasıl yaşıyorsunuz?
Ergun Plak’ı oynarken elbette ki kendimden bir şeyler katıyorum. Kendimden bir şey katmadan yarattığım bir şey sadece taklit olur. Ergun Plak’ın aşkına Serhat’ın yaşadığı aştan bir şeyler katıyorum. Ben aşk adamıyım. Yengeç burcuyum. Çok duygusalımdır, duyarlıyımdır. Sevdim mi tam severim. Bu arkadaşlarım, işim ve sevdiğim insanlar için geçerlidir. Gündelik hayatımda da dizideki rolümde de çok aşığım. Bu yüzden ondan alıp öbürüne katıyorum.
. Sizce aşk sağlığı nasıl etkiliyor?
Son bir iki yıldır sağlığıma çok daha iyi bakıyorum. Kendime çok daha özen gösteriyorum çünkü son bir, iki yıldır çok aşığım. Her şeyden önce sevdiğim insana karşı da sorumluluk hissediyorum. Aşk, sevgi bize ister istemez mutluluk getirir. Bu duygular stresi azalttığı için sağlığımız da olumlu yönde etkileniyor.
. Ne kadar zamandır cildinizde sivilce problemi var?
Aslında ergenliğimden beri bu sorun var. Son birkaç yıldır, televizyon çekimleri yoğunlaştıkça, çalışma temposu ağırlaştıkça sivilceler de arttı, sıklaştı, büyüdü. Hangi gün, ne zaman şişeceği de belli olmuyor. Şimdi bu problem için bir ilaç verdiler. Birkaç aydır düzenli olarak kullanıyorum. İlacın faydalarını da görmeye başladım.
Beni rahatsız eden şeylerle ilgili konuşurum; kurtulmak için konuşurum. Burnumun ortasında kocaman bir sivilce varsa, ben ona isim takarım ve bununla dalga geçerim.
“SALGILADIĞIMIZ MUTLULUK HORMONU İYİLEŞMEDE İLAÇLARDAN DAHA ETKİLİ”
. Hasta yakınlarına ve hastalara neler söylemek istersiniz?
Hem kendileri hem de hasta yakınları için moralin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mutluluk bize öyle hormonlar salgılatıyor ki bu hormonlar bence ilaçlardan çok daha etkili. Salgıladığımız o hormonlar vücudumuzun ürettiği ilaçlar. Hastalık ağırlaştıkça moralin öneminin daha da arttığını düşünüyorum.
İçeriği Paylaşın