Selena Gomez Hastanedeyken…
Bizi Takip Et
Ünlü bir televizyon yıldızı, futbolcu, şarkıcı ya da manken olmak günümüzde çoğu gencin en büyük arzusu. Gelecekte iyi bir balerin, başarılı bir bilim insanı olmaya odaklanmak yerine, gençleri ünlülerin dünyasına mıknatıs gibi çeken şey ne? Ünlü isimlerin yaşamlarından karelere yansıyan son model arabalar, marka giysiler, yüzbinlerce hayran, alkışlar mı onları böylesine etkileyen? Ya da sosyal medya hesaplarındaki makyajlı, sürekli gülümseyen, güçlü, çekici, neşeli fotoğraflarının yarattığı sanal sihirli etki mi? Yoksa ünlülerin masal dünyasında yaşamalarını sanmaları mı?
Oysa, milyonlarca kişinin, bazen kıskançlıkla, bazen hayranlıkla bakarak yerinde olmak istediği yıldızlara hayat asla torpil yapmıyor. Ünlüler de aşk acısı çekiyorlar, ihanete uğruyor, yakınlarını kaybetmenin acısını yüreklerinde hissediyorlar. Sanmayın ki, hep mutlular! Fotoğraf çektiren, imza alan, her gittiği yerde etrafını saran onca kişiye rağmen, içlerindeki derin yalnızlıkla yaşayanlar da var. Ve tabii ki, bedensel ve ruhsal sağlık sorunları ünlülerin de kapısını çalabiliyor. Kanser, kalp yetmezliği, diyabet, depresyon, kısırlık gibi sağlık problemleriyle onlar da toplumdaki herkes kadar karşılaşabiliyorlar. Karaciğer, böbrek, kalp gibi organları iflas edip, organ nakline gereksinim duydukları da olabiliyor. Tıpkı, kısa bir süre önce arkadaşının bağışladığı böbrek ile sağlığına kavuşan 25 yaşındaki ünlü oyuncu ve şarkıcı Selena Gomez gibi…
LUPUS YA DA DİĞER ADIYLA “KELEBEK HASTALIĞI”
Selena Gomez’in organ nakli olmasını gerektiren sorun ise, nadir görülen romatizmal bir hastalık olan lupus. “Sistemik lupus eritematozus” ya da kısaca (SLE) olarak bilenen rahatsızlığa, halk arasında “kelebek hastalığı” da deniyor. Bağışıklık sisteminin, vücuda ait dokulara savaş açması sonucunda ortaya çıkan lupusa, en sık 15-45 yaş arasındaki kadınlarında rastlanıyor. Eklemlerde şişme ve ağrı, ateş, kilo kaybı, burundan yanaklarına doğru uzanan ve güneşe maruz kalındığında artan kızarıklık hastalığın başlıca belirtileri arasında yer alıyor. Kelebek hastalığı kalp, akciğer, böbrek, kemik iliği başta olmak üzere vücuttaki bir çok organı tutabiliyor. Aslında Lupus, olarak bilenen 6 farklı hastalık var. Ancak Lupus tanısı konulan hastaların yaklaşık üçte ikisinde SLE yani “kelebek hastalığı” görülüyor.
Dünyanın dört bir yanında milyonlarca hayranı olan Selena Gomez’in böbrek nakli olmasına yol açan Lupus, işte böyle bir hastalık. Genç kızlar Selena Gomez gibi bir hayat sürmek isterken, fotoğraflarına imrenerek bakarken, O, iflas eden böbreklerine karşı yaşama savaşı veriyordu. Fanları denizde yüzerken, tenis oynarken ya da çalışırken, O hastane odasında böbrek naklinin öncesini ve sonrasını yaşıyordu. Çok sevdiği engin mavililiklerde yeniden yüzebileceği günlerin hayalini kurarak hastane odasında taburcu olacağı günü umutla bekliyordu.
ÜNLÜLERİN HAYATINA RÖNTGENCİLİK YAPMAK YA DA YAŞAMAK…
Hastalıklar, genç, yaşlı ya da çocuk demeden kadın-erkek, ünlü-ünsüz herkesin yoluna çıkabiliyor. Başkalarının hayatına imrenerek bakmak yerine, anı yaşamak, sağlıkla aldığımız her nefesin, sağlıkla atabildiğimizin her adımın kıymetini bilebilmek son derece önemli. Cep telefonu ve bilgisayar ekranı karşısında pasifleştirilen ruhumuzu ve bedenimizi, seyirci konumundan çıkartıp, bizzat yaşam sahnesinde şimdiye hakkını veren bir oyuncu olabilmek lazım.
Instagramda başta olmak üzere sosyal medyada ünlülerin hayatlarına röntgencilik yapmak yerine, kendi hayatınızın mutluluk senaryosunu çekebilmek için hadi biraz kıpırdanın! İlk yapmanız gereken şey ise, elinizden hiç düşmeyen cep telefonunuzdan başınızı hafifçe kaldırmak. Sonrası mı? Sevdiğiniz adamın/kadının gözlerinin içine bakın uzun uzun. Çocuğunuzla sahilde balık tutun! Masmavi gökyüzünde kanat çırpan martıları birlikte seyredin; oğlunuzun yüzündeki gülümsemenin sıcaklığı farkedin. Kırmızı gülün üzerine konan kelebeği izleyin. Yaşam başka hayatlarının filmlerini seyrederek boşa harcanacak kadar uzun değil. Üstelik, unutmayın sadece içinde bulunduğumuz an var.
Esra Kazancıbaşı Öztekin
sagligimicin@gmail.com
Not: Bu yazı 16 Eylül 2017 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.
İçeriği Paylaşın