Sessiz Katil “Sepsis”
Sessiz Katil “Sepsis”
Bizi Takip Et
Ülkemizde sepsis gelişen hastaların hastane ölüm oranları, hastalığın şiddetine bağlı olmakla birlikte ortalama yüzde 60 civarında olduğunun tahmin edildiği açıklandı. “Sessiz katil” olarak tanımlanan Sepsisin akciğer kanseri, prostat kanseri, meme kanseri ve AIDS toplamından daha fazla kişide görüldüğü belirtildi.
Türk Yoğun Bakım Derneği tarafından, Sağlık Bakanlığı’nın destek ve katılımıyla Türkiye’deki tüm sağlık personeline yönelik, dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu olan “Sepsis”in tanı ve tedavisine ilişkin eğitim kampanyası başlatıldı. Kampanyada sepsis farkındalığı, tanısı, acil tedavisi ve ileri tedavisi ile ilgili güncel bilgileri içeren eğitim verileceğini söyleyen Türk Yoğun Bakım Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, 13 Eylül Dünya Sepsis Günü’nde, aynı anda Türkiye’nin değişik şehirlerindeki 100’den fazla hastanede sepsis eğitimi verileceğini söyleyerek, “Hedef, tüm sağlık personeline ulaşmak olduğundan, bu eğitimlerin tekrarlanarak tüm sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilmesi amaçlandı.” diye belirtti.
Dünya Sepsis Günü ile ilgili Türk Yoğun Bakım Derneği ve Sağlık Bakanlığı’nca ortaklaşa yürütülen eğitim programı kapsamında SEPSİS 2017-2018 Eğitim Kampanyası Tanıtım Sunumu, basın toplantısıyla açıklandı. Toplantıya, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bahaddin Güzel, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülfem Elif Çelik ve Türk Yoğun Bakım Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ünal katıldı.
“HER YIL 8 MİLYONA YAKIN HASTA HAYATINI KAYBEDİYOR”
Türkiye’de sepsis gelişen hastaların hastane ölüm oranlarının, hastalığın şiddetine bağlı olmakla birlikte ortalama yüzde 60 civarında olduğunu belirten Prof. Dr. Necmettin Ünal, “Her yıl Sepsis gelişen hastaların 5,5-8 milyonunun hayatını kaybettiği düşünülmektedir. ABD’de her yıl 1 milyon 670 bin kişide Sepsis gelişmekte ve bu hastaların 258 bini hayatını kaybetmektedir. İngiltere’de her yıl 150 bin-260 bin kadar Sepsis vakası görülmektedir. Sepsis kişiler arasında ayrım yapmaz. Genç, yaşlı, zengin, fakir, ırk ve cinsiyete bakmaksızın ölümcül klinik tabloyu oluşturur. Bağışıklık sistemi zayıflamış, 65 yaşında veya daha yaşlı, 1 yaşından daha küçük kişilerin riski daha yüksektir. Sepsise yol açabilecek grip, zatürre ve diğer enfeksiyonlar için gereken sıklıklarla ve gereken kişilerde aşılanma yapılması sepsisin gelişimini önemli oranda önlemektedir. Sepsis akciğer kanseri, prostat kanseri, meme kanseri ve AIDS vakalarının toplamından daha fazla kişide görülmektedir” dedi.
“SEPSİS CİDDİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU”
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu olan ve vücudun enfeksiyona karşı geliştirdiği kontrolsüz yanıtla kendi doku ve organlarına zarar vermeye başlaması sonucu ortaya çıkan sepsis hastalığını “sessiz katil” olarak tanımlandığını ifade etti.
Erken tanı konularak tedavi edilmemesi halinde hastalığın, birçok organda yetmezliğe, şoka ve yüksek oranda ölüme yol açtığına dikkat çeken Okumuş, “Dünyada en fazla hastalığa neden olan tablodur. Yapılan çalışmalar her gün sepsis oranlarının artış gösterdiğini ortaya koyuyor.” dedi.
Okumuş, bu hastalar için uzun süreli hastane yatışının söz konusu olduğunu dile getirerek, çok pahalı antibiyotik tedavilerinin yapıldığını vurguladı. Sepsis ile mücadelenin zor olduğunun ve hastalığın dünyanın her yerinde benzer sıklıkta görüldüğünün altını çizen Okumuş, mücadelede başarı şansının erken tanı ve uygun antibiyotik tedavisine bağlı olduğunu bildirdi.
“SAĞLIK PERSONELİNİN EĞİTİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ”
Prof. Dr. Necmettin Ünal ayrıca, Sepsise karşı savaşta sağlık personelinin ve halkın farkındalığının büyük önem taşıdığını belirterek, sepsis tanımlaması ve tedavi prensiplerinin 2016 yılı Aralık ayında yeni bilimsel bulgular nedeniyle değiştirildiğini belirtti. Bununla ilgili tüm sağlık personelinin acil olarak eğitim alması gerektiğini kaydeden Ünal, şöyle devam etti:
“Eğitimin neden önemli ve acil olduğu, ayrıca tüm sağlık personelini kapsamına alma zorunluğu taşıdığı aşağıdaki kısa bilgilerden kolayca anlaşılabilmektedir. Tanı ve tedavinin geçikmeden yapılabilmesi ve böylelikle Sepsis görülme sıklığı ile Sepsis nedeniyle ölümlerin azaltılabilmesi için halkın farkındalığı büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle basının konuyu gündeme alması ve gündemde tutması büyük önem taşımaktadır.”
Ünal, Mayıs 2017’de Cenevre’de gerçekleşen Dünya Sağlık Örgütü Genel Kurulu’nda (Dünya Sağlık Asamblesi) Sepsisle ilgili yapılan oturumda alınan kararları ise şöyle açıkladı:
“Sepsis önemli hastalıklar listesine alınmıştır. 13 Eylül Dünya Sepsis Günü aktivitelerine tüm üye ülkelerde daha fazla ve sürekli destek olunmalıdır. Sağlık çalışanları SEPSİS konusunda eğitilmelidir. Halkın farkındalığı arttırılmalıdır. Sepsis’in önlenmesi, tanısı ve tedavisi üye ülkelerin sağlık sistemlerinin önemli bir parçası haline getirilmelidir. Tüm ülkelerde enfeksiyonları önleme ve kontrol programları oluşturulmalıdır. Antibiyotik direnci artışı önlenmeli ve hatta azaltılmalıdır. Bu amaçla DSÖ global aksiyon planı ile uyumlu antibiyotik kullanımı sağlanmalıdır. Sepsis vakalarının takip ve raporlanması iyileştirilmelidir. Bu amaçla ciddi bir bütçe oluşturulmuştur. Dünya Sağlık Örgütü Başkanı 2018 sonuna kadar Sepsis ve onun global sonuçları hakkında bir rapor hazırlayacaktır. Üye ülkeleri yeterince desteklemelidir. Diğer Birleşmiş Milletler organizasyonları ile iş birliği yapılmalıdır. Alınan kararların uygulanması ile ilgili olarak 2020 yılındaki Dünya Sağlık Asamblesine sunulmak üzere bir rapor hazırlayacaktır.”
İçeriği Paylaşın